Dolar

32,5376

Euro

34,9546

Altın

2.456,62

Bist

9.879,56

Ahrar-u Şam komutanı TİMETURK'e konuştu

Suriye'nin en güçlü gruplarından Ahrar-u Şam'ın yeni komutanı Ebu Cabir, Timeturk'e konuştu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-27 13:38:02

Ahrar-u Şam komutanı TİMETURK'e konuştu

TİMETURK / NEVZAT ÇİÇEK

Ahrar-u Şam’ın yeni komutanı Ebu Cabir, Timeturk'e verdiği mülakatta IŞİD'in İslam algısını bozmak için kullanılan uluslararası istihbarat projesinin bir parçası olduğunu söyledi. Ayrıca Cabir komutanlarının şehid edilmesinden sonra Ahrar Şam İslam Hareketi'nin durumunu anlattı. Halep ile ilgili sorulara da yanıt veren Cabir; ''Allah'ın izniyle rejim Halep'te büyük bir bozguna uğrayacaktır'' dedi.

N.Ç : Komutanlarınızın Şahadetinden sonra Ahrar Şam İslam Hareketin durumu nasıldır?

Şeyh Ebu Cabir : Hamd alemlerin Rabbi Allah'a, salat ve selam Resulünün üzerine olsun,Kardeşlerimizin şahadetinden sonra (Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun) Allah'tan bir ikram olarak Hareketimiz daha da güçlendi, safları daha da birbirine kenetlendi, Mücahidler arasında yakınlaşma ve birbilerine bağlılık arttı bu da Hareketimizin tesis aşamasında kardeşlerimiz hareketimizi bina ettiği temel değerlerin ortaya çıkarttığı bir sonuçtur. Bu yol ve menhec üzerinde nice kadrolar eğitilip yetiştirildi, yetiştirilen bu kadrolar harekete hizmet verecek siyasi, askeri, tıbbi ve insani yardım gibi alanlara yerleştirildi.



N.Ç : Suriye'deki son Askeri durum nasıldır ve Ahrar'ın bu süreçte pozisyonu nedir ?

Şeyh Ebu Cabir : Suriye Rejimine karşı olan bu direniş halkın direnişidir. Sahada mücadele eden gruplar bu vatanın evlatlarıdır. Ahrar Şam İslam Hareketi bu direnişin gerek yapısıyla, gerek mücadele alanıyla gerekse de sayısal gücüyle en önemli parçalarından biri olup Suriye genelinde 20 aktif cephede mücadele edebilen bir güce-büyüklüğe sahiptir.

N.Ç : İŞİD'e karşı bakış açınız ve duruşunuz nedir ? İŞİD'in Suriye direnişine nasıl bir zararı dokunmuştur?

Şeyh Ebu Cabir : Ahrar-u Şam olarak İŞİD'in Suriye direnişinin başına çöken (çökertilen) bir bela , bu halkın başına gelen en büyük musibetlerden biri olduğunu söyleyebilirim. İŞİD görünürde islamı temsil ettiğini, insanları islama davet ettiğini zanneden ama gerçekte insanların zihinlerinde İslam algısını bozmak için kullanılan uluslar arası istihbarat projesinin bir parçasıdır. İslam bunlar dediği yada temsil ettiği gibi değildir. İslam adalet temelini esas alır, zulmü kaldırmayı öncelerken, haksız yere kan dökmeyi yasaklar. İnsanların mallarını ve namuslarını korur. İşid insanlar hakkında zanla hareket edip delilsiz ve mesnetsiz bir şekilde toplumları tekfir edip mürdet ilan ederek, onların kanlarını, mallarını ve namuslarını kendine helal görmektedir. İşidin bizzat kendisi zulüm ve tuğyanın müfrezelerinden bir müfrezedir.Rejim zalim ve tağuti bir sistemi temsil ediyorsa IŞİD'de bu zulüm ve tuğyanın farklı bir versiyonudur ve İşid bir fesad şeklidir.

Bizim için öncelikli olan bu zalim rejime karşı savaşmaktır ama IŞİD  bizim rejimle savaşmamıza engel teşkil ediyor.İŞİD rejimle savaşmamıza engel olduğu sürece biz IŞİD'e karşı savaşacağız.

N.Ç : Son zamanlarda rejimin Haleb'i kuşatma altına aldığı söyleniyor, yardımlar için bir yol varmı ?

Şeyh Ebu Cabir : Şüphesiz Halep'te durum şu an tehlikeli, rejim siyasi kazanç sağlamak için bütün gücünü oraya yoğunlaştırdı.
Vadi Dayf'ı Esed Teröristlerinden temizledikten sonra Halep'in kuşatılmasını engellemek için bazı bölgelerdeki mücahidlerimizi Halep'teki kardeşlerimize destek amaçlı Halep'deki aktif cephelere yönlendirdik. Halebdeki cephelerde mücadele eden bütün gruplardaki kardeşler arsında bu yardımlaşma ve ortak cihad anlayışı devam ettikçe rejimi altedeceğiz. Allah'ın izniyle rejim Halep'te büyük bir bozguna uğrayacaktır.

N.Ç : İŞİD'in hakim bölgelerden çekildikten sonra toplu mezarların ortaya çıktığı doğrumu ve bu öldürülenler kim?


Şeyh Ebu Cabir : Evet bu haberler doğrudur. İŞİD hakim olduğu bölgelerden çekildikten sonra birçok televizyon kanalı bu görüntüleri yayınlamıştır, bu cesetler, hakkında zanda bulundukları, kafir ve mürted olduklarına hüküm vererek öldürdükleri zavallı insanların cesetleridir. Bu yaptıkları dininimizin kanunlarına aykırıdır. Bu manzaralar ışidin rejimin vahşi yüzünden farksız vahşileşmiş yüzünü göstermektedir.

Halkımız Rejim tarafından katledildiği gibi bazennde İŞİD'de sembolleşmiş cahiliyetin kılıcı ile katliama uğramaktadır.

N.Ç : Suriye sürecinde Türkiye'nin tutumunu nasıl buluyorusunuz ?

Şeyh Ebu Cabir : Türkiye'nin hükümet ve halk olarak Suriye halkı için yaptıklarını anlatmak için doğrusu sözler kifayetsiz kalır. Evlerinden çıkartılmış halkımıza gösterdikleri misafirperverlik, Suriye içerisinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan insani yardımlar için onlara dua etmekten başka bir şey elimizden gelmez. Sürgün edilmiş halkımıza Türkiye'nin yaptığı yardımlar ile diğer ülkelerin yağtığı yardımları kıyaslarsak Türkiye'nin sarfettiği büyük çabalar açıkça görülmektedir.
Türkiye halkına ve hükümetine halkımıza olan desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.

N.Ç : Ahrar Şam İslam Hareketinin Kobani ile ilgili düşüncesi ve PYD'ye karşı duruşu nedir ?

Ebu Cabir : Kürt kardeşlerimiz halkımızın bir parçasıdırlar ve Suriye'de toplumumuzun temelini oluşturan önemli bir topluluktur. Başımıza gelen acılarımıza ve gelecekle ilgili umutlarımıza ortak olan bir topluluktur. Kürt kardeşlerimiz Müslüman toplumumuzun bir parçasıdır. Kürt kardeşlerimiz bu halkın bir parçasıdır bu direnişte hakları vardır, varlıklarına ve kültürlerine saygı duyulmaktadır.

Kürt İslam Cephesi'nin Ahrar Şam İslam Hareketi ile birleşmesi Hareketimizin Kürt kardeşlerine sahip çıktığının önemli bir göstergesidir.

PKK ve PYD konusuna gelince , IŞİD'de nasıl bir taasub ve sapkınlık varsa PYD'de islami olmayan ırkçılık taassubu vardır. Bu ırkçılık Suriye'yi tek vücüttan parçalara bölmek içindir. Tabi biz arap olsun kürt olsun veya başkaları ırklar buna izin vermeyiz. Biz Suriye'yi ve halkımızı bir bütün olarak kabul ediyor ve bu bütünlük çerçevesinde korumaya çalışıyoruz. Hiç kimseyi ayırmadan hepimizin hakları ve görevleri vardır.



N.Ç :Beşşar Esed'in 2015 senesinin başında Rusya'yı ziyaret edeceği ve bu ziyarette geniş bir hükümet kurma projesi ile gübdeme geleceği konuşuluyor. Bu konuda görüş ve tavrınız nedir?

Şeyh Ebu Cabir : Direnişimizin temellerine ve hedeflerine zarar vermeyi hedefleyen (kimden gelirse gelsin) hiçbir projeyi Suriye halkı olarak kabul etmiyoruz. Bizler haklı direnişimizin bedelini yüzbinlerce şehidimizin kanıyla, evlerinden çıkartılmış milyonlarca insanın çektikleriyle ödedik. Bu fedakarlıklara uymayacak hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz. Esad ulusarası baskılar aracığılı ile direnişi yönünü değiştirmek için uğraşsada bu kabul edilmeyecektir. Bize göre siyasi çözüm bu rejimin bütün unsurlarıyla ortadan kalkması ile olacaktır. Bunun dışındaki bütün çözümler red edilmiştir.

N.Ç : Batının (Esad lehine) tutumunun değişmesi ve Suriye'de İslami bir Devletin kurulmasından korkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şeyh Ebu Cabir : Batının düşünceleri İslamifobia üzerine kurulmuştur. Bu korkuyla ortaya çıkan düşünce bu tutumu ortaya çıkarmıştır. Halkımızın hedefleri açıktır.

Batıdan istenen Suriye'ye rejimin gözüyle değil kendi gözüyle bakmaya çaba sarfetmesidir. Rejim Suriye Sahasını terör gruplarının oluşturduğu bir saha olarak gösteriyor buda haliyle batıda korkuya ve (haricilerin fikriyle özdeşleşen) İslam'dan nefrete sebep oluyor.

Batıda oluşturdukları bu korku ve nefreti körüklemek için Suriye ve Irak sahasında IŞİD Projesini oluşturdular.

Batı toplumunda oluşturulan bu korku ve nefretten dolayı Batıdaki insanların Suriye direnişinden endişe duymaları sağlandı.
Batı toplumundan istenen Suriye direnişine, sahadaki gerçek tabloya bakmasıdır. Bir yandazalim Esad rejiminden zulüm gören diğer yanda İşidin mantığı sebebiyle zulüme maruz kalan mazlum bir halkın direnişine yani sahanın gerçek yüzüne bakması, binlerce ,yaralı feda edilen yüzbinlerce can ve milyonlarca kişinin evinden sürüldüğü, mazlumiyeti açıkça görülen bu halkın mübarek direnişine objektif bşr bakışla bakması.

Ortada bulunan bu gerçekler, batı toplumunun üzerine zulüm yağan bu halkı görmesi için yeterli değil midir? İŞİD'in yaptığı katliam, rejimin yaptığı katliamdan az değildir.

Bizler bizi temsil eden bu halkın bir parçasıyız,bizler halkımıza hizmet etmek ve onları savunmak için çabalıyoruz.

Haber Ara