Dolar

32,3313

Euro

35,1522

Altın

2.241,01

Bist

8.718,11

Kalp damarları uyanıkken açıldı

KOAH ve diyabet gibi hastalıklarla mücadele ederken, kalp damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle yapılması gereken baypas ameliyatı için genel anesteziye uygun olmadığı tespit edilen 66 yaşındaki hasta, tıpta çok nadir görülen yöntem sayesinde sağlığına kavuştu- Akciğerlerinde ileri derecede yetmezlikle, kalp damarlarında ciddi tıkanıklık olan hastaya, genel anesteziye elverişli olmadığı için lokal a

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-06-25 11:07:18

Kalp damarları uyanıkken açıldı
HATİCE ŞENSES - KOAH ve diyabet gibi hastalıklarla mücadele ederken, kalp damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle yapılması gereken baypas ameliyatı için genel anesteziye uygun olmadığı tespit edilen 66 yaşındaki hasta, tıpta çok nadir görülen yöntemle ameliyat edilerek sağlığına kavuştu.

KOAH nedeniyle son dönemde ciddi sağlık sorunları yaşayan ve 20 gün önce solunumu duran Osman Bayraktar'ın, yapılan tetkiklerinde kalp damarlarında ciddi derecede tıkanıklık olduğu tespit edildi.

Bayraktar'ın sağlığına kavuşması için baypas yapılmasına karar verilirken, ileri derecedeki akciğer rahatsızlığı nedeniyle ameliyat sırasında genel anesteziyle uyutulmasının hayati risk taşıdığı belirlendi.

Bu nedenle Bakraktar'ın kalp ameliyatı, Biruni Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Önder Teskin ve ekibi tarafından, tıpta çok nadir görülen Yüksek Torakal Epidural Anestezi yöntemiyle uyutulmadan gerçekleştirildi.

Kalbin de yerinden çıkarılmadığı ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Bayraktar, şu anda yaşama tekrar tutunmanın sevincini yaşıyor.


- "Hastamızın bu yöntem dışında bir çıkışı yoktu"

Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Önder Teskin, tıpta nadir görülen bu uygulamanın literatürde kıyaslama amaçlı örneklerinin bulunduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Teskin, "Ancak bizim hastamızın durumu öyle değil. Zaten hastamızın bu yöntem dışında bir çıkışı yoktu. Çünkü hastayı genel anesteziye soktuğumuzda ya da solunum tüpü taktığımızda hastayı tekrar o solunum cihazından ayırmak çok zor olacaktı. Ama kendi akciğer kapasitesiyle çalışan kalple ameliyatı yaptığımızdaki performansı çok daha yüksek oldu. O solunum cihazına bağlandığınızdaki enfeksiyon riski, genel anesteziyi kaldıramama riski hepsi ortadan kalkmış oldu." şeklinde konuştu.

Tekniğin 2000'li yıllardan sonra yapılan bir uygulama olduğunu dile getiren Teskin, şunları kaydetti:

"Ancak bu teknik çok nadir ve en önemlisi uygun hastalara yapılması gereken bir işlem. Hastamız bize geldiğinde solunumu tamamen durmuştu. Daha sonra hastamızın kroner anjiyografisinde hem akciğerlerinde ciddi yetmezlik olduğu hem de kalp damarlarında ciddi tıkanıklar olduğu tespit edildi. Daha sonra da akciğer tedavisi yapıldı ama hastanın kronik bir durumu olduğu için genel anestezi aldığında ve solunum cihazına bağlandığında durumunun şimdikinden daha kötü olacağına karar verildi. Bunun üzerine hasta ve yakınlarıyla konuşarak bu yöntemi uygulayacağımızı söyledik. Çünkü bu yöntemi uygularken hastanın da bizimle iş birliği halinde olması gerekiyor. Osman Amca'mız da sağ olsun o iş birliğini çok güzel sağladı. Şunu diyebiliriz ki bu teknik hastamız için aslında çok uygun bir yöntem."

Teskin, tekniğin herkese uygulanamayacağını, tamamen bir ekip çalışmasıyla yürütülebileceğini ifade ederek, doktorun da bu anlamda tecrübesinin olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Yöntem sayesinde sağlığına kavuşan Osman Bayraktar da sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:

"35-40 seneye yakın sigara içtim.Yaklaşık 20 sene önce de bıraktım. Sigara içenler bunu bıraksın. İnsanın en kıymetli varlığı sağlığı. Doktoruma ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Eğer başka bir hastanede ya da yerde olmasaydım belki şu an hayatta değildim. Her şey için Allah razı olsun, buradan çok memnunuz kısmetimizde varmış böyle bir yere geldik."


Haber Ara