Dolar

32,5065

Euro

34,7791

Altın

2.423,31

Bist

9.706,06

Davutoğlu-Borisov ortak basın toplantısı

Davutoğlu-Borisov ortak basın toplantısı

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-14 13:30:48

Davutoğlu-Borisov ortak basın toplantısı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Saldırganların DNA testleri konusunda önemli bulgulara ulaşıldı. Özellikle bir saldırganla ilgili detaylı araştırma devam ediyor. Saldırıyla ilgili diğer bazı irtibatlar konusunda da soruşturma derinleştiriliyor. Kim, ne bağlantı üzerinden gerçekleştirmiş olursa olsun bu alçakça saldırıyı yapanları ortaya çıkarıp adalete teslim edeceğiz, geri planda destek olanları. Mutlaka bu alçakça saldırıyı planlayanlar da cezalandırılacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

Davutoğlu ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki Küresel Göç Forumu öncesinde yaptıkları ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Borisov'a, Ankara'daki terör saldırısından sonraki dayanışma mesajları için teşekkür eden Davutoğlu, "Terör saldırısı sonrası komşu bir ülkeden, dost bir mevkidaştan gelen bu mesaj bizim için çok önemliydi. Terör bir insanlık suçudur ve teröre karşı bütün ülkelerin, özellikle de komşu ülkelerin işbirliği en önemli önlem niteliği taşımaktadır" diye konuştu.

Özellikle Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan kriz sonrasında göçün yakın komşu ülkelerin yanı sıra Avrupa'nın ve insanlığın meselesi haline geldiğine işaret eden Davutoğlu, Türkiye ile Bulgaristan'ın bu konuda yakın iş birliğini sürdüreceğini bildirdi.

Davutoğlu, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin de ele alındığına değinerek, şu bilgileri verdi:

"Türkiye ve Bulgaristan, sosyal, siyasi, ekonomik ilişkiler bağlamında birbirleriyle en çok entegre olmuş iki komşu ülkedir. Yollarımız, insanlarımız, havaalanlarımız, demiryollarımız hepsi birbirleriyle bir bütünlük teşkil etmektedir. Ortak yatırımları ele aldık, özellikle de İstanbul'dan Sofya'ya gidecek olan hızlı tren projesi ve otoyol bağlantılarının tamamlanması konusunda atılan adımlardan büyük memnuniyet duyduğumuzu bir kez daha teyit ettik. İnşallah seçimlerden hemen sonra da Türkiye ile Bulgaristan arasındaki yüksek düzeyli işbirliği konseyi mekanizmasının ikincisini Bulgaristan'da gerçekleştireceğiz."

İstanbul ile Sofya'yı birleştirecek otoyolun bir kısmının açılışında da bulunmaktan onur duyacağını ifade eden Davutoğlu, "Seçimlerden sonra ilk ziyaretlerimden birini Bulgaristan'a yapmış olmakla aramızdaki dostluğun bir güzel işaretini daha vermiş olacağımı düşünüyorum. Bulgaristan'da da yerel seçimler var. Her iki seçimin de Bulgaristan'da ve Türkiye'de yapılacak seçimin hem ülkelerimiz hem de ikili ilişkilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Davutoğlu, Türkiye ile Bulgaristan arasında 5 milyar dolar civarında bulunan ticaret hacminin en kısa zamanda 10 milyar dolara ulaşmasını ümit ettiğini dile getirerek, Bulgaristan'daki Türk yatırımlarının, Türkiye'deki Bulgaristan girişimlerinin büyük ivme kazanacağına inandığını belirtti.

Yolların, hızlı trenlerin, hava ulaşımının artışıyla komşuluk ilişkilerinin daha da zenginleşeceğini belirten Davutoğlu, "Bulgaristan'daki soydaşlarımız bu dostluk halkasının en önemli unsurlarından biridir. Bundan sonra da Türkiye ve Bulgaristan vatandaşları hem bölgemizde hem de dünyanın her yerinde dost ve komşu olmaya devam edecek" diye konuştu.

- "Demokratik hukuk devleti kuralları içinde hem idari hem hukuki soruşturma yürütülecek"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, açıklamasının ardından soruları yanıtladı. Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin soruşturmaya yönelik soru üzerine, şunları söyledi:

"Her türlü ihtimal göz önünde bulundurularak mutlaka bu saldırganlar tespit edilecek ve arkalarındaki güçler ortaya çıkarılacaktır. Görünen saldırganlarının ötesinde de örgüt bağlantılarını çok titizlilikle araştırıyoruz ve örgüt bağlantılarının ulaşabileceği yer neresiyse oraya kadar da çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Saldırganların DNA testleri konusunda önemli bulgulara ulaşıldı. Özellikle bir saldırganla ilgili detaylı araştırma devam ediyor. Saldırıyla ilgili diğer bazı irtibatlar konusunda da soruşturma derinleştiriliyor. Kim, ne bağlantı üzerinden gerçekleştirmiş olursa olsun bu alçakça saldırıyı yapanları ortaya çıkarıp adalete teslim edeceğiz, geri planda destek olanları. Mutlaka bu alçakça saldırıyı planlayanlar da cezalandırılacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın."

İdari soruşturmada da ön araştırmalar yapıldığını bildiren Davutoğlu, "Olayın gelişim seyri içinde herhangi bir idari anlamda zaaf söz konusu olmuşsa bu da detaylı olarak incelenecek, inceleniyor. Soruşturmanın selameti bağlamında da Ankara Emniyet Müdürü, Ankara İstihbarat Şube Müdürü ve Ankara Güvenlik Şube Müdürü dün gece itibarıyla açığa alınmıştır. Türkiye bir demokratik hukuk devletidir ve demokratik hukuk devleti kuralları içinde hem idari hem hukuki soruşturma yürütülecektir" diye konuştu.

- "ABD Büyükelçisi çağrılarak, Dışışleri Bakanlığımızda kendisine tutumumuzla ilgili gerekli bilgi aktarıldı"

"ABD'nin PYD'ye yaptığı silah yardımı" konusundaki açıklaması sorulan Davutoğlu, Türkiye'nin 20 Temmuz'dan itibaren DAEŞ, PKK ve DHKP-C'nin sistematik saldırısıyla karşı karşıya kaldığını kaydetti.

Davutoğlu, "Bu saldırının soruşturmasını derinleştirdikçe özellikle Twitter hesapları ve verilen bazı IP adreslerinden hareketle ulaştığımız sonuçlarla da görüyoruz ki bu saldırılarda hem DAEŞ hem PKK etkin rol oynama ihtimalleri yüksek olan örgütler" dedi.

PKK'nın 20 Temmuz'dan bu yana Türkiye'nin her yerinde sivil vatandaşları, askeri, korucuyu, polisi hedef aldığını ve onlarcasını şehit ettiğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hiçbir terör örgütüne bu anlamda müsamaha gösterilemez. Çağdaş, modern bir hukuk devleti terör örgütlerine nasıl muamele ediyorsa, Türkiye de o şekilde muamele etmiştir, etmeye devam edecektir. PYD ile PKK arasındaki organik bağ herkesçe de malumdur. Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik yaptığımız operasyonlardan kaçanların bazılarının Suriye'ye PYD'ye gittiklerini de biliyoruz. Türkiye'ye savaş açmış terör örgütlerine karşı tutumumuz açık, nettir. Bu terör örgütlerinin bağlantılarına karşı da aynı tutuma sahibiz. Nasıl ABD, diğer dost ve müttefik ülkeler, El Kaide ile mücadele ederken, El Kaide ile bağlantılı örgütlerle de mücadele etmişlerse, Türkiye de PKK ile bağlantılı bütün örgütlerle mücadele etmeye kararlıdır. Nasıl müttefik ülkeler, El Kaide ile irtibatlı guruplara silah yardımını mazur görmezse, Türkiye de PKK ile irtibatlı gruplara silah yardımını kesinlikle mazur görmez, kesinlikle bu konuda herhangi bir müsamahaya izin vermez. Nasıl ABD'nin iyi niyetle Irak ordusuna verdiği silahlar daha sonra DAEŞ'in eline geçmiş ve DAEŞ tarafından bugün hepimize karşı kullanılıyorsa, bugün PYD'ye verilen silahların da yarın PKK'nın eline geçerek Türkiye'ye karşı kullanılmayacağının garantisini kimse veremez. Biz Suriye ve Irak'taki terör ve kaosun Türkiye'ye herhangi bir şekilde yansıtılmasına, orada oluşan silah stokunun Türkiye'ye sokulmasına izin vermeyiz. Onun için tutumumuz açık ve nettir. Bu tutum ABD ve Rusya Federasyonu'na da iletilmiştir."

Davutoğlu, Türkiye'nin, Türkiye'ye savaş açmış terör örgütleriyle iş birliği yapılmasını kabul edemeyeceğini vurgulayarak, "Bugün ABD Büyükelçisi de bu çerçevede Bakanlar Kurulu'nda yaptığımız toplantıdan sonra çağrılarak, Dışışleri Bakanlığımızda kendisine tutumumuzla ilgili gerekli bilgi aktarılmış ve ABD'nin Suriye politikası bağlamında birlikte yürüttüğümüz çalışmalar konusunda da irademiz bir kez daha ortaya konulmuştur" diye konuştu.

- "Mültecilerin arasına art niyetle girmiş bazı saldırganların ya da teröristlerin olma ihtimali her zaman söz konusu olabilir"

Ahmet Davutoğlu, bir soru üzerine, Suriye rejiminin ve teröristlerin barbarca saldırılarından kaçan milyonlarca insana kapıların açılması gerektiğinin altını çizerek, bunun her şeyden önce insani bir görev olduğunu belirtti.

Türkiye'de 2 milyondan fazla Suriyeli mülteci bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle dedi:

"Eğer biz bu mültecileri kabul etmemiş olsaydık, insani görevimizi yapmamış olur ve bütün dünya tarafından eleştirilirdik. Ama bu mültecilerin arasına art niyetle girmiş bazı saldırganların ya da teröristlerin olma ihtimali her zaman söz konusu olabilir. Bunu engelleyecek tek şey, çok sağlam bir istihbarat iş birliğidir. Bunun için de başta Bulgaristan olmak üzere bütün ülkelerle, komşu ülkelerle, dost ülkelerle istihbarat iş birliğine önem veriyoruz. Ama bunun da yetersiz kaldığı anlar olur. Nihai olarak bunu önleyecek husus, Suriye'deki krizin son bulması ve Suriyeli mültecilerin evlerine geri dönmeleridir. Bu konuda da görev, Türkiye, Bulgaristan ve diğer komşu ülkelerden daha çok BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesine düşmektedir. Krizin bu kadar derinleşmesinin nedenlerinin başında da BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki rejimin savaş suçlarına ve terörün baskılarına karşı açık bir karar alamamış olması gelmektedir."

Davutoğlu, Türkiye ile Bulgaristan arasında güvenlik konularında yakın bir işbirliği bulunduğunu ve bu işbirliğini derinleştirmeye karar verdiklerini vurguladı.

Haber Ara