Dolar

32,7815

Euro

35,0820

Altın

2.450,86

Bist

10.471,32

Dostoyevski FETÖ hakkında ne dedi?

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-09 08:42:26

Dostoyevski FETÖ hakkında ne dedi?

-Uğultu gitgide yükseliyor-

Yataktan ara ara fırlayıp belli belirsiz geçen uçak seslerini takip ediyorum. Ya alçak uçuş yaparlar da ben duymazsam, ya ben uyurken darbe olursa… Partide görevli bir arkadaşımı arayıp soruyorum gecenin kaçı olursa olsun, bir tehlike var mı?

“Olursa mutlaka seni haberdar ederim, sakin ol!” diyor bana. Oysa ilk gece, darbenin ilk gecesi ben aramıştım onu “ Darbe olmuş diyorlar, nerde toplanıyoruz?” diye sormuştum savaşkan bir ruhla. Darbe ve toplanmak arasında kurduğum bağ çok tuhaf. Düzenli pratiğini yapmışım sanki de o kadar rahat söylemişim. Sesi titreyen arkadaşımı nasıl bir ruh haliyse teselli etmeye kalktım bir de “ başaramayacaklar abla, üzülme olur mu?”…

Şimdi ise korkuyorum. O ilk gün nerede olduğunu şuan benim de bilmediğim korku aradan günler geçti ve gelip yanı başıma oturdu. İnsan kurşunlanınca da hemen acımazmış canı, soğudukça yara sızlamaya başlarmış. Çevremde insanların işi espriye vurduklarını görüyorum, atlatıyoruz galiba diyorum. Sonra açtığım televizyon kanalları tüm umudumu yok ediyor. Herkes ne kadar çok şey biliyormuş meğer bu örgüt hakkında…

Bir konuşmacı susuyor, diğeri başlıyor. Bir felaket tellalı çığırıyor, diğer onu tekrarlıyor. Herkes şoku atlatır atlatmaz delicesine, çıldırmışcasına konuşmak istiyor anlaşılan. Cümlelerini içine gömen kimseler de vardır değil mi, yas nedir bilen. Farklı cümleler kurmaktan, cümleleri farklı kurmaktan oturup ağlamaya fırsat bulamamışları gördükçe kahroluyorum. Herkes her şeyi biliyormuş da kulaktan kulağa oynamışlar meğer… Söylemek için darbe olsun da bir on yıllık kahkahamız kursağımızda bırakılsın diye beklemişler sanki.

Böyle zamanlarda küçük hikayelere sığınıyorum, küçücük hikayelerinden büyük kahramanlıklar çıkaran ve canlarıyla, bedenleriyle konuşmuş olan o güzel insanların hayatlarına. Sakinleşiyorum. Büyük teorilerle çok bilmiş laflar edenler, gelecekten haber veren futuristler bana öyle geliyor ki, genel şüphe ve korku ortamından faydalanmaya çalışan nasipsizlerdir. Asıl kahredici kısmı ise, FETÖ'ye karşı oluşan haklı kinin birileri için “nefret endüstrisi”ne dönüşmesi ihtimali. Acıları istismar edilmiş insanlar biliyorum, zaferlerin de istismar edileceği çok açık. Tüm acıların endüstrileri gözümün önünden geçiyor, Holokaost Endüstrisi, Ermenilerin acılarının endüstrisi….. Acıyı emen simsarları yüzlerindeki oturmamış hüzünden tanıyorum, profesyonel maskelerinden.

Keşke diyorum bazen, keşke bu defaki düşman “Marstan gelen istilacılar” olsaydı.'Sen'den görünmeye çalışmayacaktı hiçbir düşman, apaçık ve tehditkar olacaktı. Yanındakine güvenecektin ve ölürken düşman kurşunuyla öldüğünden emin olacaktın. Şimdi izler birbirine karışmış, yüzler de birbirine dönüşmüş. Benim adıma konuşan kişi mikrofonu neden öyle tutuyor? Neden gözlerinde bana dair bir endişe yok, neden futbol maçı sunar gibi yüksek adrenalinle hızlı hızlı konuşuyor ?

Umarım bizim golf oyuncularımız bizdendir, umarım bu oyuncular topu bize geri kazandıracak kadar biliyordur oyunu.

Uğultu yükseliyor….

“efendim şimdi bu Fetö denen örgüt….”

“Bu örgütün yapılanma biçimi…..”

“Bu teröristlerin amacı….”

Hey susun bi!

Dostoyevski Fetö hakkında ne demiş duyamıyorum sizin yüzünüzden. Kimin şakirtleriymiş, kimin askerleriymiş bunlar, şu kibirli Raskalnikov'un mu ?

 

Haber Ara