Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Tahşiye' davasında karar çıktı

Tahşiye davası ile ilgili tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-12-15 14:44:15

'Tahşiye' davasında karar çıktı

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, "Tahşiye" olarak bilinen gruba yönelik davada 51 sanığın "silahlı terör örgütü kurma ve üye olma" suçlarından beraatine karar verdiği belirtildi.

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi, "Tahşiye'' olarak bilinen gruba yönelik 51 sanığın yargılandığı davada, tüm sanıkların "silahlı terör örgütü kurma ve üye olma" suçlarından beraatlerine karar verirken, 4 sanığı "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan 1 yıl 25 güne kadar değişen hapis cezalarına çarptırdı.

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Mehmet Nuri Turan, Hacı Tunay Yaman ve Naci Mumcu ile avukatları katıldı.

Duruşmada, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşması 22 Aralık'ta yapılacak "Tahşiyecilere kumpas" davasının sanıkları Yurt Atayün, Recep Güleç, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Mustafa Altınbulan, Yasin Koyuncu, Talat Burak Karaltı, Adem Akpınar, Hidayet Karaca, Ufuk Yıldırım, Ferdi Taşkaya, Ali Cihan, Mustafa Uyanık'ın avukatları da hazır bulundu. Avukatlar, davaya katılma talebinde bulunarak, bu dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasıyla birleştirilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, avukatların talebini, katılma talebinde bulunan kişilerin suçtan zarar görmedikleri ve iddianamede taraf olma sıfatları bulunmadığı gerekçesiyle reddetti.

SAVCI BERAATLERİNİ İSTEDİ

Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Bilgin Akpınar, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde 11 sanığın yargılandığı dava dosyasıyla 40 sanıklı bu dosyanın birleştirildiği belirtildi.

Sanıklar Mehmet Doğan ve Mustafa Kaplan hakkında "silahlı terör örgütü kurma" suçundan, diğer sanıklar hakkında ise "terör örgütüne üye olma" suçundan dava açıldığı hatırlatılan mütalaada, sanık sayısının 3 kişiden fazla olmasının örgütün varlığının kabulü için yeterli olmadığı kaydedildi. Örgüt oluşabilmesi için üyeler arasında soyut bir birleşme değil, gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması ve nitelik olarak devamlılık göstermesi gerektiği vurgulanan mütalaada, olayda bu unsurların bulunmadığı aktarıldı.

Mütalaada, "Mehmet Doğan'ın yazdığı kitaplardaki görüşleri ve sohbet toplantıları çerçevesinde, bazı sanıkların katıldığı terör örgütü çerçevesine ulaşmayan bir oluşum olduğu, Mehmet Doğan'ın dile getirdiği, Anayasa'da ifade bulan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerleri ve özellikle laillik ilkesini reddedici görüşleri benimsemezse de, sanıkların bir kısmının bu görüş ve düşüncelerini açıklama dışında bunları ortadan kaldırmaya yönelik bir eylemlerinin veya buna yönelik bir hazırlık hareketinin belirlenemediği'' belirtildi.

Adreslerde yapılan aramanın yasal unsur taşımadığı, bulunan materyallerin üzerinde aramaya katılan bazı görevlilerin parmak izi çıktığı için delil olma vasfının ortadan kalktığı anlatılan mütalaada, sanıkların "El Kaide terör örgütünün propagandasını yapmak, terör örgütü kurmak veya üye olmak" suçunu işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektiren her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin, inandırıcı delil bulunmadığı ve müsnet suçun unsurlarının oluştuğunun belirlenemediği kaydedildi. Mütalaada, bu suçlardan tüm sanıkların ayrı ayrı beraatleri talep edildi.

Mütalaada, sanıklar Mehmet Nuri Turan, Mehmet Sururi Kale, Muhammed Emin Karakaya ve Naci Mumcu'nun "ruhsatsız ateşli silah ve bıçak bulundurma" suçundan cezalandırılması öngörüldü.

Mütalaaya karşı söz alan sanıkların avukatları, müvekkillerinin beraatlerini istedi.

Duruşmada son sözleri sorulan sanıklar Mehmet Nuri Turan, Hacı Tunay Yaman ve Naci Mumcu ise beraatlerini talep etti.

KARAR

Mahkeme heyeti, daha sonra davaya ilişkin kararını açıkladı. Mahkeme, tüm sanıkların "silahlı terör örgütü kurma ve üye olma'' suçunun unsurları oluşmadığı ve bu konuda delil bulunmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

Sanık Mehmet Nuri Turan'ın evinde kama, muşta ve hançer bulundurduğu için 9 ay hapis ve 30 gün adli para cezasına çarptırılmasını kararlaştıran mahkeme, duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulundurarak sanığı 7 ay 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezasına çarptırdı.

Mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet Sururi Kale ve Muhammed Emin Karakaya'yı tabanca fişeği ve silah bulundurdukları gerekçesiyle 1 yıl hapis ve 25 gün adli para cezasına çarptırdı. Duruşmalardaki iyi halleri sebebiyle sanıkları 10 ay hapis ve 600 lira adli para cezasına mahkum etti.

Sanık Naci Mumcu'yu 1 tabanca, fişekler ve kama bulundurduğu için 1 yıl 3 ay hapis ve 30 gün adli para cezasına çarptıran mahkeme, Mumcu'nun da duruşmalardaki iyi halini göz önüne alarak, 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezasına çarptırdı.

Adliye çıkışında kararla ilgili görüşü sorulan Mehmet Nuri Turan "Bir yanlışlık düzeltildi" dedi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Kadir Altınışık tarafından 2010'da hazırlanan iddianamede, sanık Mehmet Doğan hakkında "silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma", "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından 14 yıl 6 aydan 30 yıla, sanıklar Mustafa Kaplan, Mehmet Nuri Turan, Mehmet Yılmaz Düşünüklü ve Hilmi Azbay hakkında "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 10 yıldan 15 yıla, diğer 35 sanık hakkında ise çeşitli suçlardan 2 yıl 6'şar aydan 28'er yıla kadar değişen hapis cezaları istendi.

Türkiye'de 2009'da bazı illerde düzenlenen operasyonlar sonucunda İstanbul, İzmir, Adana ve Diyarbakır'da davalar açıldı. İzmir, Diyarbakır ve Adana ağır ceza mahkemelerindeki yargılamalarda sanıkların tümü beraat etti.

"TAHŞİYECİLERE KUMPAS" DAVASI

Tahşiye Yayınevi'nin sahibi Mehmet Nuri Turan'ın şikayeti üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, "devletin egemenliğini ele geçirmek amacıyla baskı, yıldırma ve tehdit yöntemlerini kullanıp örgütsel yapı oluşturarak bu yapılanma altında iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve belgede sahtecilik" suçlarından 14 Aralık 2014'te soruşturma başlatıldı.

Soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, "Paralel Devlet Yapılanması'nın 2009'da düzenlenen Tahşiye soruşturmasında kumpas kurduğu ve usulsüzlükler yaptığı" iddiasına ilişkin 64 mağdur ve müştekinin yer aldığı iddianame hazırladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, bir numaralı şüpheli Fetullah Gülen'in "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından 19 yıldan 34 yıla, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu'nun da aralarında bulunduğu 15'i tutuklu diğer 32 şüphelinin ise "silahlı örgüte üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından toplam 11 yıl 6 aydan 26 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

"Tahşiyecilere kumpas" davasının ilk duruşması, 22, 23 ve 24 Aralık'ta yapılacak.

 

Haber Ara