Erensoy,tırnak yemenin hem patolojik hem de psikiyatrik sınıflarının olduğunu ve bütün tırnak yemelerin patolojik olmadığını, zararlı takıntı ve normal davranış arasındaki farkın her zaman net olmadığını ifade etti.
Çocuklar ve ergenlerde tırnak yeme oranının yaklaşık yüzde 25-35 arasında olduğunu dile getiren Erensoy, en fazla görülme oranının ergenlik yıllarında olmasının sebeplerinden birinin ergenlerin bu dönemde anne, baba ve toplumsal çevreleriyle olan ilişkilerinde daha fazla engellenmeleri olabileceğini aktardı.
Erensoy, yaş ilerledikçe erkeklerde tırnak yeme oranının daha fazla olduğunu söyledi.
Koronavirüs ve tehlikeleri dikkate alındığında elleri ağız, burun, göz çevresi ve genel olarak yüzden uzak tutabilmenin çok önem kazandığını anlatan Erensoy, eller yüzeylere dokunduğunda ve daha sonra ağızla temas edildiğinde bu riskin çok ciddi boyutlara ulaştığını kaydetti.
Habib Erensoy, koronavirüs, tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi bulaşma, hastalık ve ölüm riski taşıdığı için insanların kaygısının arttığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu süreçte genel olarak kaygı seviyesi arttıkça, tırnak yeme alışkanlığı olan kişilerde hastalık kaygısı artar ve dolaysıyla tırnak yeme davranışında bir artış gözlenebilir. Bu davranışın riski, el ve tırnağa bulaşan virüsü ağızdan uzak tutmak yerine, ağza ve kolayca vücuda bulaştırmaya sebep olmaktır. Böyle durumlarda özellikle bu davranışı kontrol altında tutmak daha fazla önem kazanmaktadır. Tırnak yeme ayrıca diş eti hasarı, ön dişlerde problemlere ve yutulursa mide sıkıntılarına sebep olabilir."
Tedavi yaklaşımlarında ebeveynlere ve öğretmenlere, anlayışlı olmalarını, çocuklara sevgi göstermelerini ve cezalandırıcı davranışlardan uzak durmalarını önerdiğini dile getiren Erensoy, sürekli tırnak yemenin yanlış ve kötü olduğunu söylemenin tedavide hiçbir işe yaramadığını kaydetti.
Şiddetli durumlarda kaygıyı azaltmak için özgüven çalışmaları, davranış tedavisi ve bazı vakalarda ilaç tedavisi önerildiğini de ifade eden Erensoy, ayrıca depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluğu ve karşıt olma bozukluğu gibi eşlik eden psikiyatrik hastalıkların da mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Uzman Klinik Psikolog Sinan Kavas da Kovid-19 salgınının ardından tırnak yeme alışkanlığının bırakılmasının hayati derecede önem taşıdığını söyledi.
Durumun genel olarak yetişkinlik döneminde azalma ve durma eğilimi olsa da bazı bireylerde koşullara bağlı olarak yaşam boyu devam ettiğine dikkati çeken Kavas, tırnak yemenin hem psikolojik hem de fizyolojik bir problem olduğuna değindi.
Çocukların ilk olarak taklitle tırnak yemeye başladığını belirten Kavas, aile içerisinde geçimsizlik varsa, çocuk ilgisiz ve sevgisiz kaldığı ya da eleştirildiği durumda kaygı seviyesinin arttığını, bu eğilimle birlikte tırnaklarını yeme alışkanlığının gelişebildiğini anlattı.
Tüm dünyayla birlikte Türkiye'nin de koronavirüs salgınıyla mücadele ettiğini ve birçok tedbiri hayata geçirdiğini hatırlatan Kavas, insanların da bu süreçte zararlı alışkanlıklarından kurtulması için kendi tedbirlerini alması gerektiğini söyledi.
Virüsün bilindiği gibi en kolay elden bulaştığını dile getiren Kavas, şunları ifade etti:
"Koronavirüs gibi sonuçları ciddi boyutlara ulaşan bir tehditle de karşı karşıya olduğumuzdan dolayı olumsuz etkileri artmakta ve alışkanlığı engellemek hayati derecede önem taşımaktadır. Tırnak yeme alışkanlığı mide enfeksiyonlarına neden olduğu gibi ağız yaralanmalarına ve parmaklarda doku hasarına neden olmaktadır.
Tırnak yeme alışkanlığımız varsa virüse karşı nasıl kısa sürede ve etkili önlemler alabiliriz? Öncelikle çok basit bir önlemle başlayalım. Tırnaklarınızı kısa kesmek alacağınız en basit ama en güçlü önlemlerden biri olacaktır. Ardından küçükken parmak emen çocuklara uyguladığımız yöntemlerden biri olan acı oje seçeneğine başvurmak faydalı olacaktır. Hatta manikür gibi bakımlar yapılarak tırnakların ve parmakların güzel görünümü desteklenmelidir, tırnak yeme isteği duyduğunda birey parmaklarının güzel görünümünü bozmak istemeyebilir. Zahmetli ama etkisi güzel bir önlem olarak görülebilir. Tüm bunlar fizyolojik olarak alabileceğiniz basit ama etkili önlemlerdir."
Durumla psikolojik olarak mücadelede ise önce kişinin kendisini tırnak yemeye iten duygusunu anlaması gerektiğini söyleyen Kavas, bireyin bunu bulduktan sonra aynı zamanda kaygı veren durumları tanıyacağını ve bununla da mücadele edeceğini sözlerine ekledi.