ÖNDER İmam Hatipliler Derneği'nden yapılan açıklamada, Türkiye'de çift başlı yönetim şekli ve vatandaşa güvenmeme üzerine kurulu sistemler nedeniyle halkın sesi ve milletin iradesinin devlet yönetimine tam yansıyamadığı, devlet ile millet arasındaki kopukluğun zaman zaman ciddi boyutlara ulaştığı ve halka düşmanca davranılan dönemlerin yaşanmasına sebep olduğu kaydedildi.
Açıklamada, 16 Nisan'ın yeni bir dönemin başlangıcı olması gerektiği ifade edilerek, şöyle denildi:
"15 Temmuz'da 'İşgalci ve terörist darbe girişimine hayır' diyerek dünyanın mazlum, mağdur, sömürülen ve geri bırakılmış halklarına nasıl örnek olduysak, 16 Nisan referandumunda da 'Sistemimizi bir başka güç veya darbeciler değil, millet olarak ancak biz değiştiririz' diyerek özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı pekiştirerek insanlık krizi yaşayan dünyaya umut olmalıyız. Çözümü Batı'da, taklitçi anlayışlarda, küresel emperyalist güç odaklarında ve taşeronlarında değil, kendimizde aramalıyız. Bu vatan bizimdir, karar da bizim olmalıdır. 16 Nisan 'millet olarak varız' deme günüdür.
Millete tepeden bakanlar, darbeciler, halk egemenliğine karşı vesayet oluşturanlar ne zaman yönetime el koymuşlarsa ilk işlerinden biri olarak eğitime, okullara, öğrencilere, müfredata müdahale etmek olmuş ve eğitim sistemimiz hem biçimsel hem de içerik olarak ruhundan uzaklaştırılmıştır. İşte bundan dolayı eğitim camiası ve 500'ü aşkın imam hatip mezun derneği olarak yönetim kaoslarına, darbelere, olağanüstülüklere, vesayetlere hayır; milli iradeye, özgürlüklere, halk egemenliğine, siyasi istikrara evet diyoruz. 16 Nisan'da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunun, güçlü, özgür, gelişmiş, tam bağımsız Türkiye için ve emperyalistlerin sömürüsünden kurtulmuş bir dünya için yeni bir sisteme ve anlayışa vesile olmasını diliyoruz."
