Son dönemde devlet memurları, birçok değişiklikle karşılaştı. En çok gündeme gelen soru “657 sayılı devlet memurları kanunu değişecek mi?” olurken; yapılan açıklamalardan ortaya çıkan ilk manzara ise memuriyetin artık eski rahatlığı ve dolayısıyla da cazibesi kalmayacağı yönünde…
‘657 Sayılı Kanundaki değişikliğin KHK'la ile yapılıp yapılmayacağına' ilişkin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bu konunun başka bir mesele olduğunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldiğinde konuşulabileceğini söyledi.
"Yeni kanun hükmünde kararnameler beklemeli miyiz? Bir taraftan da bu istihbarattaki yeniden yapılanma KHK ile mi yapılacak?" sorusu üzerine Kurtulmuş, bunun bir süreç olduğunu ve bu süreçte de çeşitli KHK'ların gündeme gelebileceğini ifade etti.
İstihbarat meselesi, reform gerektiren alanlardaki konular, kamudan çıkartılacaklarla ilgili KHK'ların gerekeceğini bildiren Kurtulmuş, bu konuda da adalet duygusunu, hukukun üstünlüğü prensibini hiçbir şekilde zedelemeden hassasiyetle yollarına devam edeceklerini anlattı.
"657 Sayılı Kanun"daki değişikliğin de KHK'la ile yapılıp yapılmayacağına ilişkin Kurtulmuş, bu konunun başka bir mesele olduğunu ve Türkiye Büyük Millet Meclisine geldiğinde konuşulabileceğini belirtti.
Süleyman Soylu: “657'de yeni düzenleme yapılacak”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kamu personel rejiminde ‘sistem açığı' bulunduğunu belirterek, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin bu sorunu çözmesi gerektiğini söyledi. Soylu, 657 Devlet Memurları Kanunu'nunda yeni düzenleme yapılacağını da kaydetti.
Bakan Soylu "Çok başlı, çok ücret yapılı, çok statülü, giriş-çıkış yöntemi kendine ait çok eski refleksler üzerinden oluşturulmuş sistemi Türkiye taşıyamaz. Adam 3 bin lira maaş alıyor, 500 lirasını PKK da FETÖ de kendine istiyor. Bu bir sistem açığıdır" dedi.
Soylu, kamu personel rejiminde 'Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)' ile bağlantılı olarak geneli ilgilendirmeyen bazı düzenlemelerin kanun hükmünde kararnameyle yapılmasının düşünüldüğünü, genele ilişkin düzenlemenin ise Anayasa değişikliği ile gerçekleştirilebileceğini, yakında gündeme geleceğini vurguladı.
Soylu, soruları şöyle yanıtladı:
DOĞRU ÖLÇÜT: Kamuda alınan kişi sayısı şu an 85 bin civarında. Bunlardan 8 bini ihraç edildi. İhraçların büyük bölümü Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatından. Bunlarla ilgili hazırlıklar uzun süredir yapılıyordu. İlk kez bu kadar derinlikli bir çalışmanın içindeyiz. Bunu doğru ölçütler çerçevesinde yapmalıyız.
SİSTEM AÇIĞI: Devletin çeşitli kurumlarının bilişim merkezlerine adam alınıyor, hiçbir sorgulama yapılmamış. Kamu personel rejiminde sistem açığı var. Fethullahçı yapının oluşturduğu bir sistemde sendikacı olsan ne olur olmasan ne olur. Adam 3 bin lira maaş alıyor, 500 lirasını PKK da FETÖ de kendine istiyor. Bu bir sistem açığıdır.
ABD, İNGİLTERE NE YAPTIYSA: 1980 darbesi FETÖ ve PKK'yı 80-90 arasında mayalandırmış olgunlaştırmıştır. Yıllar sonra bunları tekrar konuşmayalım. ABD, İngiltere, Fransa nasıl bilişimci, avukat, hakim, savcı alıyorsa aynı yapıyı ortaya koyabiliriz. ON AYRI STATÜ: Kamu personel alımı konusunda ortak dile ihtiyaç var. Bir ülkede on ayrı statü hukuku olur mu? KİT'lerde ayrı, kamuda ayrı, belediyelerde ayrı. İşçisi, memuru, sözleşmelisi, geçici işçisi ayrı. Böyle bir yöntemi sürdürebilmek mümkün değildir.
TÜRKİYE TAŞIYAMAZ: Dünyanın hiçbir anayasasında bu kadar detaylı devlet çalışanları kavramı yok. Çok başlı, çok ücret yapılı, çok statülü, çok eski refleksler üzerinden oluşturulmuş sistemi Türkiye taşıyamaz.
Yorum Yap