Çalışan çalıştığı işyerinde ücreti konusunda sıkıntı yaşıyorsa, ücreti zamanında ödenmiyorsa, iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilebilir. Böylelikle işçi işten ayrılırken tazminat hakkı elde etmiş olur. Ancak bu hak için ücretlerin her ay 10 veya 20 günü geçerek ödenmesi gerekiyor. Bu durum sadece bir aylık değilse, işçi kıdem tazminatını alıp çıkabilir.
Araştırmacı yazar Okan Bülbül, yazı köşesinde milyonlarca çalışanı ilgilendiren bu ayrıntıyı kaleme aldı.
İşte Bülbül'ün o yazısı:Ücret, emekçinin en kutsal hakkıdır. Ücretin ödenmesiyle ilgili İş Kanunu'nun öngördüğü bazı düzenlemeler söz konusudur. Buna göre ücreti ödenmeyen işçi işvereni dava edebileceği gibi çalışmaktan kaçınabilir. İşçi çalışmaktan kaçınmak yanında kıdem tazminatını alıp işten de ayrılabilir. Bütün bunlar için bazı şartların varlığı gerekmektedir. İşçilerin ücretlerinin en geç ayda bir ödenmesi gerekir.
Yine iş sözleşmeleriyle bu süre bir haftaya kadar indirilebilir. Dolayısıyla işveren en geç ayda bir, en erken haftada bir ücret ödeyebilir. İşçinin ücretinin bir sonraki ayın 7'sinde ödeneceği kararlaştırılmışsa bu tarihe kadar işçinin ücretinin mutlaka ödenmesi gerekir. Örneğin işçinin ücretinin bir sonraki ayın 10'unda ödeneceği kararlaştırılmışsa mayıs ayı ücretinin en geç haziran ayının 10'unda ödenmesi gerekir. Bu tarih geçildiğinde işçinin bazı hakları doğar. Ücret alacaklarında zaman aşımı süresi 5 yıldır. Dolayısıyla 2016 yılının mayıs ayında ücretinin ödenmediğini iddia eden işçinin 2021 yılının mayıs ayına kadar dava açması gerekmektedir.
Bu süre geçilmiş ise dava açılamaz. İşçi bu dönemde çalıştığını, işveren de işçinin çalıştığı döneme ilişkin ücretinin ödendiğini ispat etmek durumundadır. İşverenin işçiye ücretinin ödendiğini ispat edebilmesi için ücret hesap pusulası veya bordroyu mahkemeye vermesi gerekmektedir.
Ücret emekçinin en kutsal hakkı olduğu için İş Kanunu ödenmeyen ücretlere en yüksek faizin uygulanmasını kararlaştırmıştır. Buna göre ödenmeyen ücrete mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmaktadır. Yargıtay bu faizin hesaplanması için bir yıllık mevduata özel – kamu ayrımı olmaksızın uygulanan en yüksek faizin baz alınmasını kararlaştırmaktadır. Diğer yandan ücret alacaklarına faizin işletilmeye başlanması için kural olarak ücretin muaccel olması yeterli olmamaktadır. İşverenin temerrüde de düşmüş olması gerekir. Yani ödenmemiş ücrete faiz işletilebilmesi için işçinin ücreti hak etmiş olmasının yanında işverenin ücreti ödememiş olması halinde işverene ihtar çekmesi de gerekmektedir.
Ücretin korunmasıyla ilgili olarak işçilere tanınan bir diğer hak ise ücreti ödenmeyen işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle yani tazminat alacak şekilde feshetmesidir. Bir ay ücretin 10 gün geç ödenmesi haklı neden oluşturmaz. Ancak her ay ücretlerin 10 veya 20 gün geç ödenmesi işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaktadır.
Ücreti ödenmeyen veya geç ödenen bir işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinde işverenden yalnızca kıdem tazminatını talep edebilir. Bu durumda işçinin ihbar tazminatı talep etmesi mümkün değildir. Dolayısıyla 5 yıldır aynı işyerindeki bir işçi ücretinin sürekli olarak geç ödenmesi nedeniyle 5 aylık brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı için işverene dava açabilir.