Star'dan Mehmet Hakan Kekeç'in haberine göre; IŞİD son haftalarda sınırdan Türkiye'ye yönelik saldırılarını artırdı. Halihazırda Suriye'de kontrol ettiği bölgelerden roketlerle tacizlerde bulunan örgüt, en son da Gaziantep'te iki polisin şehit olduğu planlanmış bir intihar saldırısı düzenledi.
Öyleyse soru şu: Yıllardır Türkiye sınırının öte tarafında varlığını sürdüren örgüt neden özellikle şimdi Kilis'i ve Antep'i hedef alıyor? IŞİD'in Türkiye'de artan saldırılarının arkasında yatan sebep ne? Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Merkezi'nden Doç Dr Murat Yeşiltaş ve bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Yusuf Özhan'a göre temel sebep sınır hattında alınan sert güvenlik önlemleri.
'TÜRKİYE DİREKT SAHAYA ÇEKİLMEK İSTENİYOR'
Murat Yeşiltaş, IŞİD saldırılarının nedeni olarak iki sebep gösteriyor: Bir, dış operasyon. İki, örgütün kendi stratejisi. Bir dış operasyon eliyle Türkiye direkt sahaya çekilmek isteniyor olabilir, diyen Yeşiltaş'ın konu ile ilgili görüşleri şu şekilde: “Türkiye'nin direkt sahada olması hem yeni bir Türk - Rus krizini tetikler (zira Rusya buna kesinlikle karşı çıkacaktır), hem de PYD üzerinden (çünkü bu arada Türkiye PYD ile de karşılaşacak) Washington ile ilişkileri daha gergin hale getirir. Bunların dışında DAEŞ'in kendi stratejisinden de bahsedebiliriz: Örgüt, İncirlik Üssünden başlatılan koalisyon saldırıları ve sınırdaki operasyonlar ile güvenlik tedbirleri nedeniyle çok kayba uğradı. Türkiye'de gerçekleştireceği saldırılar ile bir ‘iç baskı' baskı oluşturtmak ve koalisyonu çatlatmak istiyor olabilir. Türkiye ve koalisyon örgütün hem coğrafi derinliğini hem de ‘insan kaynağını' engelliyor”.
HEDEF BİRLİK
“DAEŞ'in sınır hattına ve meskun mahallere yönelik gerçekleştirdiği terör saldırıları alınan etkili güvenlik önlemlerine karşı bir taarruz şeklinde gelişiyor” diyen gazeteci Yusuf Özhan, örgütün; Türkiye'nin geliştirdiği mevcut güvenlik politikasını zayıflatmaya çalıştığını ve kararlılığını bozma gayretinde olduğunu söylüyor. Rusya'nın sınırda IŞİD'e ve PYD'ye geliştirdiği ‘hoşgörünün' Türkiye tarafından ‘güvenlik' ile yıkılmaya başladığına dikkat çeken Özhan, “DAEŞ dışında, ABD ve Avrupa nezdinde PKK ve PYD arasındaki ilişkinin ortaya konması için de siyasi baskı artırıldı, Ankara'nın dillendirdiği konular Avrupa'dan da ilk kez anlamlı şekilde destek buldu” diyerek IŞİD saldırılarının zamanlamasının böyle bir döneme geldiğini aktardı.
