Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Geri Kabul Anlaşması'nın mahiyeti

Yasadışı yollarla bir AB ülkesine giden göçmenin ülkemize iadesi için, bu kişinin son olarak Türkiye üzerinden AB topraklarına giriş yaptığının Anlaşmada belirtilen somut belgeler yoluyla kanıtlanması ve bu durumun tarafımızdan kabul edilmesi gerekmektedir.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-11-07 22:02:39

Geri Kabul Anlaşması'nın mahiyeti

Geri Kabul Anlaşması yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2014 tarihi itibariyle Türk vatandaşlarına uygulanmaktadır. Esasen, vatandaşlarımızın geri kabulü, Geri Kabul Anlaşmasından bağımsız olarak bir Anayasal yükümlülüğümüzdür.

GKA, AB ülkelerinde yasal ikameti olan vatandaşlarımızı kapsamamaktadır. GKA'nın 18. maddesi, Ek Protokol dahil Ortaklık Hukukumuzdan kaynaklanan tüm haklarımızın saklı tutulacağını hüküm altına almaktadır. Ortaklık Hukukundan kaynaklanan, vatandaşlarımızın serbest dolaşımına ilişkin kazanılmış hakların GKA ile ortadan kaldırılması söz konusu değildir.

Geri Kabul Anlaşması yasadışı göçmenlere ilişkin bir Anlaşmadır.

Türk Dışişleri Bakanlığı'nın kurumsal değerlendirmesinde şu görüşlere yer veriliyor: İltica başvurusunda bulunan kişilerin haklarına ve usul güvencelerine halel getirilmeyeceği Anlaşmada belirtilmiştir. Bu durumda ülkelerindeki savaş ortamından kaçarak Avrupa ülkelerine sığınan Suriyeliler Geri Kabul Anlaşmasının kapsamı dışındadır.

Geri Kabul Anlaşması'nın uygulanmasıyla ülkemize çok sayıda yasadışı göçmen akın edecek midir?

Geri Kabul Anlaşması, TBMM tarafından kabul edilerek, 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Geri Kabul Anlaşması'nın 24. Maddesi uyarınca, ülkemiz üzerinden AB ülkelerine geçmiş bulunan yasadışı göçmenlerin (üçüncü ülke vatandaşları) geri kabulüne, Anlaşma'nın yürürlüğe girdiği tarihten üç yıl sonra başlanması öngörülmektedir.

AB Ortak Eylem Planı ve AB Zirvesi Deklarasyonunda öngörülen Ekim 2016 tarihine kadar Vize Serbestisinin sağlanması için Geri Kabul Anlaşmasının uygulanmasının öne çekilmesi gerekmektedir. Bu durumda, üçüncü ülke vatandaşı yasadışı göçmenlerin ülkemiz tarafından
1 Ekim 2017 tarihi yerine, Haziran 2016 tarihinden itibaren geri alınmaya başlanması öngörülmektedir.

Bu nedenle, geri kabul konusundaki ulusal kapasitemizin artırılması çalışmalarının hız kazanması önem taşımaktadır. İlgili kurumlarımız bu amaçla gerekli hazırlıkları yapmaktadır.

Yasadışı yollarla bir AB ülkesine giden göçmenin ülkemize iadesi için, bu kişinin son olarak Türkiye üzerinden AB topraklarına giriş yaptığının Anlaşmada belirtilen somut belgeler yoluyla kanıtlanması ve bu durumun tarafımızdan kabul edilmesi gerekmektedir. Yunanistan ile 2001 yılından bu yana yürütülen ikili Geri Kabul Protokolü de bu şekilde uygulanmaktadır.

Dolayısıyla, yasadışı göçmenlerin AB ülkeleri tarafından ülkemize otomatik olarak iade edileceği ve çok sayıda göçmenin ülkemize akın edeceği iddiaları temelsizdir.

Yasadışı göçe kaynaklık eden ve mevcut durumda geri kabul anlaşmamızın bulunmadığı ülkelerle ikili anlaşmaların imzalanması konusunda çalışmalara başlanmıştır.

1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne dair Cenevre Sözleşmesi Geri Kabul Anlaşması'yla çelişmekte midir?

Ülkemiz 1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne dair Sözleşmeye "coğrafi kısıtlama" ile taraftır. Buna göre, Avrupa Konseyi üyesi ülke vatandaşlarından sığınma başvurusunda bulunanlara gerekli şartları taşıdıklarına kanaat getirilmesi halinde mülteci statüsü tanınmaktadır. "Avrupa dışından" gelenlere mülteci statüsü verilmemekte, üçüncü bir ülkeye kabul işlemleri gerçekleştirilinceye kadar ülkemizde geçici olarak ikamet etmelerine insani mülahazalarla izin verilmektedir. Bu kişilerin üçüncü bir ülkeye yerleştirilme işlemleri Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilciliği tarafından gerçekleştirilmektedir. Geri Kabul Anlaşmasında, ülkemizin 1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne dair Sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinin korunacağı belirtilmiştir. (Anlaşmanın giriş bölümü ve 18. Md).

Yol Haritasında da, ülkemizin mültecilere ilişkin 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi ve 1967 tarihli Protokolüne koymuş olduğu coğrafi sınırlamayı kaldırmasının tarafımızca kabul edilmeyeceği kayda geçirilmiştir.

Halihazırda Geri Kabul Anlaşmamızın bulunduğu diğer ülkeler hangileridir?

Suriye, Yunanistan, Kırgızistan, Romanya, Ukrayna, Pakistan, Rusya Federasyonu, Nijerya, Bosna Hersek, Yemen, Moldova, Belarus ve Karadağ ile Geri Kabul Anlaşmamız bulunmaktadır.

Nijerya, Yemen ve Pakistan ile imzalanan Anlaşmaların onay süreçleri devam etmektedir.

Geri Kabul Anlaşması GKRY'de de uygulanacak mıdır?

Türkiye, GKRY'yi tanımamaktadır. Bu husus AB nezdinde kayıt altına alınmıştır.

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara