İşte Erdoğan'ın açıklamaları;
"Partimle bağım kopmuş olsa da, partiyi birlikte kurduğum dava arkadaşlarımla gönül bağım, mücadele arkadaşlığım bitmemişti, bitmeyecektir.
26 Mart 1999'da Pınarhisar Cezaevi'ne doğru yola çıktığımızda 'Beraber yürüdük bu yollarda" dedik. Hiç vakit kaybetmeden milletimize koştuk. Daha sonra milletimiz bize ülkeyi yönetme görevi verdi. Verdiğimiz sözleri yerine getirmek için gece gündüz çalıştık. Önümüze çıkarılan engellerin üzerinden birer birer gelerek, bütün o hizmetlerle, yatırımlarla, eserlerle donattık.
Biz milletimize hizmet ettikçe, milletimizde bize sahip çıktı. Her seçimde oylarımızı artırdık. 2007'de bize Cumhurbaşkanı seçtirmemek için oynamadık oyun bırakmadılar. Giriştikleri saldırılardan sonuç alamayanlar 2013 yılından itibaren yeni senaryolar ortaya koydular. Gezi olayları tutmadı, 17-25 Aralık darbe girişimini başlattılar netice alamadılar, 2014 seçiminde 13 parti bir adayı destekledi milletimizin yüzde 52'sinin desteğini alarak buradan galip çıktık. Daha sonra silahlı bir başkaldırıya kalkıştılar, açtıkları çukura gömüldüler. Birçok şehrimizde canlı bomba saldırıları yaptılar netice alamadılar. 15 Temmuz'da ülkemizin en alçak, en sinsi saldırsıyla karşı karşıya kaldık. Bir grup asker müsfettesi teröristler kendi devletine darbe girişimine kalkıştı. Bunlar her türlü silahı yine millete karşı kullandı. Milletimizle omuz omuza vererek bunu akamete uğrattık. Dava arkadaşlarımız şehit verdik, gazilerimiz var. Tek yürek, tek ses olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkma mücadelesi verildi.
7 Ağustos'ta Yenikapı'da ülkemizin önünde yeni bir kapının açılışının müjdecisi olmuştur. Bu yeni kapıya sonuna kadar sahip çıkılacağına inanıyorum. 'Gerekirse biz bedel ödeyeceğiz, milletimize bedel ödetmeyeceğiz' demiştik. Bu alçaklar 240 arkadaşımızı şehit ederek milletimize bedel ödetmişlerdir. Bunun hesabını sormak ve FETÖ'nün kökünü kazımak boynumuzun borcudur.
Bu parti 15 yıllık bir parti olabilir. Bu parti mensuplarının medeniyet davası bin 400 yıllık bir davadır. Anadolu'da verilen mücadelenin temsilcileridir. İstanbul'un Fethinden Çanakkale'ye tüm dönemlerin ruhudur. Balkanlar'dan Ortaasya'ya dünyanın neresinde bir mazlum varsa, onların gözyaşlarını silen bir eldir bu parti. Özyurdunda parya muamelesi görenlerin ümitle çarpan yüreğidir. 15 Temmuz'a kadar AK Parti'ye oy verenlerden aldığını güçle, tüm Türkiye'ye hizmet etmek mücadelesindeydiniz. Artık tüm Türk milletine hizmet etme mecburiyetimiz var. Bu millet varsa, biz varız. Bu ülke varsa, biz varız. Bu devlet varsa biz varız. Bu bayrak varsa biz varız. Bu ezanlar varsa biz varız. 15 Temmuz'da hepsine birden saldırdılar. Meclis'e, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, polisimize, askerimize, insanlara saldırdılar. Tüm bunlara şahit olduktan sonra artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. En başta ben davranamam. İktidar partisi olarak AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna inanıyorum. Medyanın, meslek örgütlerinin, tüm grupların da aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum.
AK Parti'nin 15. kuruluş yıldönümü böyle tarihi bir dönemde gerçekleşiyor. AK Parti'den Türkiye'nin 2002'den bu yana değişimini sağlayan öncü misyonunu devamını bekliyorum. AK Parti'nin 15. yıldönümünü gönülden kutluyorum."