İHA'nın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada yeni bir iddianame hazırlandı. Dink ailesinin "şikayetçi" olarak yer aldığı iddianamede, halen Ordu Vali Yardımcılığı görevini yürüttüğü belirtilen dönemin mülkiye başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç şüpheli olarak yer aldı.
Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da aralarında bulunduğu 26 kamu görevlisi hakkında dava açıldığı hatırlatılan iddianamede Dink'in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan diğer şüpheliler hakkında yürütülen soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğü bildirildi.
İddianamede, suç tarihinde Mülkiye Başmüfettişi olarak görev yapan Mehmet Ali Özkılınç'in, Hrant Dink'in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin tespiti için ön inceleme ve araştırma raporları düzenlemek için görevlendirildiği belirtildi.
"ÖRGÜT YÖNETİCİLERİNİ KORUMAYA ÇALIŞTI"
Şüpheli Özkılınç'ın, Dink cinayetine davasının sanıkları arasında yer alan dönemin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız ile müşterek düzenledikleri 13 raporun hiçbirinde bilinçli olarak "Hrant Dink'in Yasin Hayal tarafından her ne pahasına olursa olsun mutlak surette öldürüleceğine" ilişkin bilgiyi içeren 027246 sayılı yazı ekindeki F3 buluşma ve F4 haber raporunu kullanmadığı ifade edildi.
İddianamede, düzenlenmesinde katkıda bulunduğu yada kendisince düzenlenen raporların tümünde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ettiği öne sürülen Özkılınç'ın, amacının örgüt yöneticisi ve üyelerini korumaya yönelik olduğu anlatıldı.
Özkılınç'ın, bu amaç altında, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanarak İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne gönderilen "Hrant Dink'e ses getirecek bir eylem yapılacağı" bilgisini ve Osman Hayal ile ilgili tahkikat talebini içeren 027248 sayılı yazıyı kullandığı öne sürüldü.
15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Şüpheli Mehmet Ali Özkılınç'ın, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianame, 34 sanığın yargılandığı davayla birleştirilmesi talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
