Çocuk istemeyen eşten nafakasız boşanılır mı? Kimi zaman çocuk sevgisi nedeniyle, kimi zaman aile baskısı nedeniyle ve kimi zamanda soyun devamı için evli çiftler çocuk sahibi olmak ister. Ancak bazen eşlerden biri bu isteğe olumlu yanıt vermeyebilir. Peki eşlerden biri çocuk sahibi olmak istemezse boşanma davası açılır mı? Nafaka ödemeden çocuk yapmak istemeyen eşten boşanılır mı? Çocuk sahibi olmak istemeyen kişiye boşanma davasında tazminat ve nafaka ödenir mi?
Yargıtay çocuk sahibi olup olmama nedeniyle tartışan ve geçimsizlik yaşayan aileleri ilgilendiren emsal bir karara imza attı. Yargıtay'ın aldığı karar bu durumda olan yüzlerce kişiyi yakından ilgilendiriyor. Çocuk istemeyen eşe açılan boşanma davasında nafaka ödenir mi? Çocuk sahibi olmak isteyen kadın için tazminat ödenir mi?
Çocuk istemeyen eşten nafakasız boşanılır mı?
Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, Aile Mahkemesi'ne müracaat ederek boşanmak istedi. Tarafları eşit kusurlu bulan Mahkeme; erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildi. Davacı - karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen vakıalar istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşti. Davalı - karşı davacı kadın, kusur belirleme yönünden kararı temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
Nafaka ödemeden çocuk yapmak istemeyen eşten boşanılır mı?
Evli çiftlerin "çocuk" tartışmalarına son noktayı Yargıtay koydu. Yüksek mahkeme; erkeğin eşinden çocuk istememesini kusurlu davranış saydı. Kararda durumun kişilik haklarına saldırı olduğu belirtildi. Özellikle yeni evlenen çiftlerde sık karşılaşılan ‘çocuk istememe' tartışmalarına yönelik Yargıtay'dan emsal bir karar çıktı.
Yüksek mahkeme; erkeğin eşinden ortak çocuk istememesini kusurlu davranış saydı ve bu durumun kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğuna karar verdi.
Yargıtay'ın geçtiğimiz günlerdeki kararında şöyle denildi: “Erkeğin kesinleşen kusurlu davranışları yanında ‘Kadından ortak çocuk istemediği' anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddi ve manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi. Hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına verilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”
Çocuk istememek hakim takdiriyle boşanma nedeni sayılabilir
Avukat Emel Özbek konu ile ilgili daha önce yazdığı yazısında şunlara değinmişti: Evlilik içerisinde çocuk istememe, çocuk isteme kadar doğal bir durumdur. Ancak çocuk istememe nedeniyle evlilik birliğinin sekteye uğradığı durumlarda çocuk istememe boşanma nedeni olarak öne sürülerek boşanma davası açılabilmektedir. Zira toplumumuzda bekar tüm gençlere önce ne zaman evlenecekleri, evlendikten sonra da ne zaman çocuk sahibi olacakları adeta bir görev yüklercesine sorulur ve kişiler üzerinde baskı oluşturur. Ancak, çocuk konusunda anlaşmazlığa düşmek tek başına bir boşanma sebebi sayılmamaktadır. Ancak çocuk sahibi olmamanın tarafların huzur ve düzeni ile evlilik birliklerini temelinden sarsması durumunda bu hakimin de takdiriyle boşanma sebebi sayılabilecektir.