İHA'nın haberine göre, Sinop Polisevinde öğle yemeği programına katılan Bakan Bozdağ, program sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir basın mensubunun ABD Adalet Bakanı ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Bakan Bozdağ, ABD Adalet Bakanı'na yeni göreve başlaması nedeniyle başarı dileklerinde bulunduğunu belirten bir mektup yazdığını söyledi. Mektupta Türkiye ve ABD Adalet Bakanlıklarının şu anda ana gündem olan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün elebaşı Fetullah Gülen'in geçici tutuklanması ve bilahare Türkiye'ye iadesi hususunun Türkiye için ne kadar önemli olduğunun altını çizdiğini ve bu konuda beklentilerini ilettiğini ifade eden Bakan Bozdağ, “Daha sonra kendisi ile bir telefonla görüşme talebim olmuştu. Bu talep dün karşılandı. Sayın bakanla telefonla görüşme fırsatım oldu. Kendisine tekrar tebriklerimi, başarı dileklerimi ilettim ve FETÖ elebaşı terörist Gülen'in Türkiye'ye iadesinin Türk halkı ve Türkiye devleti için ne anlam ifade ettiğini kendileri ile paylaştım. Türkiye'nin beklentilerini kendilerine ifade ettim. Çünkü terör örgütü lideri Fetullah Gülen Pensilvanya'dan şu anda Türkiye aleyhine terör örgütünü herhangi bir kısıtlamaya tabii olmaksızın yönetmeye devam etmektedir. Bu durum iki ülke arasındaki ilişkilere iki ülke halklarının birbirine bakışına olumsuz zarar vermektedir. Bunu kendilerine ifade ettik ve şunun altını özellikle çizdim: ABD ve ABD halkı için Usame Bin Ladin dendiğinde ne anlam ifade ediyorsa Fetullah Gülen ismi de Türkiye ve Türk halkı için aynı anlam ifade etmektedir. Bu nedenle bizim gönderdiğimiz dosyaların ivedilikle değerlendirilmesi öncelikle geçici tutuklanma talebimizin gereğinin yapılarak terörist Gülen'in tutuklanması ve bilahare iade sürecinin gerçekleştirilmesi talebinizi yineledik ve bu konudaki Türkiye'nin beklentilerini kendilerine aktardık” dedi.
"FETULLAH GÜLEN ENİNDE SONUNDA TÜRKİYE'YE GETİRİLECEK"
Dün ayrıca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da ABD Adalet Bakanı ile yüz yüze görüştüğünü belirten Bozdağ, “Biz yeni yönetimden bu konuda olumlu adımlar beklediğimizi ifade etmek isteriz. Beklentimizin de yüksek olduğunu bunu da ifade etmekte fayda görüyorum. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızla ABD Başkanı Sayın Trump arasında ileride yapılacak görüşmede de bu konunun ana gündem maddesi olacağını değerlendiriyorum ve Türkiye olarak ABD'de Türkiye aleyhine faaliyette bulunan bir terör örgütünün herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın faaliyetlerini sürdürmesini kabul etmediğimizi kabul etmeyeceğimizi bir kez daha yineleme imkanı bulduk ve bu konunun takipçisi olacağız. Fetullah Gülen'in Türk yargısı önüne çıkarılması, millet adına Türk yargısına hesap verilmesinin sağlanması ve Türk yargısının da millet adına hesap sorması ve adaletin gereği neyse onun yapılmasını sağlamak konusunda hükumet olarak elimizde olan bütün yolları yöntemleri sonuna kadar kullandık bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz. Fetullah Gülen eninde sonunda Türkiye'ye getirilecek ve Türk yargısının önüne çıkarılacaktır. Bugün olur yarın olur ama bunun kaçışı yok."
“NORVEÇ'İN ALDIĞI BU KARARI KINIYORUM"
Norveç'in FETÖ üyelerinin sığınma taleplerini kabul etmesi ile ilgili soru üzerine ise Bakan Bozdağ, şunları söyledi: "Batılı ülkeler de şöyle bir uygulamayı son dönemde çok üst düzeyde görüyoruz. Kim Türkiye'ye zarar veriyorsa, Türkiye Devletinin ve Türk halkının aleyhine çalışıyorsa Türkiye'nin aleyhine ve Türk kanunlarına göre suç işliyorsa onlara üst üstte korumalar sağlanıyor. Ne yapılıyor işte hemen mültecilik statüsü verilebiliyor ve bu statü verildiği zamanda iade süreçleri uluslararası hukuk çerçevesinde tıkanmış oluyor. Norveç'te yer alan haberlere bakıldığında darbeci bazı subaylara sığınma hakkı tanınmış durumda. Tabii bu kabul edilebilir bir durum değildir. Avrupa darbecilerin teröristlerin katillerin sığınacağı bir güvenli liman olmamalıdır. Demokrasiye ve hukuk devletine inananlar hukukun evrensel ilkelerini ve demokratik değerleri savunanlar bu değerlerin ilkelerin gereği neyse onu da yapmaları lazım. Biz Türkiye olarak bu beklentilerimizi hep ifade ediyoruz. Ama maalesef gerek Norveç gerekse diğer Batılı ülkeler hem hukukun evrensel ilkelerini Türkiye söz konusu olunca pervasızca çiğniyorlar hem de demokratik değerleri Türkiye söz konusu olunca göz ardı ediyorlar. Bu açık bir çifte standarttır. Kabul edilemez bir durumdur. Norveç'in aldığı bu kararı kınıyorum. Sadece Türkiye aleyhine olduğu için kınamıyorum, aynı zamanda hukukun evrensel ilkelerini çiğnedikleri için kınıyorum, demokratik değerleri yok saydıkları için de kınıyorum. Kim darbecileri, teröristleri himaye ederse günün birinde himaye ettikleri bu kişilerden Türkiye'nin zarar gördüğü gibi başka tür zararlar görmekle karşı karşıya kalabilirler."