Bilir yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO), 1988 yılından bu yana her yıl "Dünya Tütünsüz Günü" olarak ilan ettiği 31 Mayıs'ın bu yılki temasının "Tütün ve Kalp Hastalığı" olarak ilan edildiğini hatırlattı.
Araştırmaların sigara içen iki kişiden birisinin, sigaranın neden olduğu bir sağlık sorunu yüzünden hayatını kaybettiğini gösterdiğine işaret eden Bilir, sigara kullanımının yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle Türkiye'de her yıl 100 bin dolayında, dünyada ise 7 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Nazmi Bilir, tütün kullanımına bağlı ölümlerin üçte 2'sinin kalp hastalıkları, akciğer kanseri ve kronik akciğer hastalıkları nedeniyle gerçekleştiğini aktararak, "Bu 3 hastalık arasında da en büyük pay ise kalp krizine ait. Tütün ürünü kullanmaya bağlı ölümlerin yaklaşık 4'te biri kalp hastalıkları nedeni ile oluyor." bilgisini verdi.
Tütün ürünü kullanmanın vücuttaki olumsuz etkilerinin başında damarların yapısında meydana gelen değişiklikler olduğunu hatırlatan Bilir, özellikle kalbin besleyici damarları olan koroner damarlarda daralma ve tıkanma sonucunda kalp krizi meydana geldiğini anlattı.
Tütün Çalışma Grubu Başkanı Bilir, bu riski minimum seviyeye indirmenin mümkün olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sigarayı bırakarak elde edilebilecek bazı avantajlar var. Sigara içilmesine bağlı sağlık sorunları yıllar içinde yavaş olarak gelişir. Fakat sigaranın bırakılması ile birlikte vücutta meydana gelen olumlu değişiklikler dakikalar içinde ortaya çıkar. Sigara bırakanlarda en önce görülen olumlu gelişme, 15-20 dakika sonra nabız ve kan basıncının düzelmesi olarak hissedilir. Sigarayı bıraktıktan 12 saat sonra da kandaki karbonmonoksit düzeyi normal değerlere iner. Sigarayı bırakan kişilerde bir yıl sonra kalp krizi geçirme riski yarı yarıya azalır. Aradan 15 yıl geçince de hiç sigara içmeyen bir kişinin risk düzeyine iner. 31 Mayıs'ın ramazan ayına denk gelmiş olması sigara içenler açısından sigarayı bırakmak için bir fırsattır. Ramazan yaz döneminde olduğu için oruç tutanlar, gün boyu uzun saatler boyunca hiçbir şey yemeden ve içmeden durabiliyor. Uzun süre sigara da içilmiyor. Bu kadar uzun süreye rağmen, manevi destek sayesinde sigara içmedikleri için herhangi rahatsızlık hissetmiyorlar. Bu durumda sigara içen kişiler, birkaç saat daha 'sigarasız' kalabildiği takdirde sigarayı tamamen bırakma olanağı bulabilir. Ramazan ayında bu fırsatı değerlendirmek gerekir."
Bu arada uzun süren açlık döneminden sonra akşam iftarın ardından sigara içilmesinin sakıncaları olduğuna da işaret eden Bilir, "Yemek sonrasında dolaşımdaki kanın önemli bir bölümü sindirim faaliyeti nedeni ile karın bölgesine yönelir, bu durum kalbe kan dolaşımı bakımından olumsuz etki yapar. Yemek sonrasında kalbin çalışma temposu artacağı için kan (oksijen) gereksinimi de artacaktır. İftardan hemen sonra sigara içilirse kalbin kan dolaşımı bozularak, kalp krizi riski meydana gelir." ifadelerini kullandı.
