Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Trump'ın generalleriyle ilgili çarpıcı yorum

ABD'de her gün yeni bir karar açıklayarak keskin bir dönüşüm başlatan Donald Trump yönetimiyle Türkiye'nin ilişkilerinin nasıl olacağı merak edilirken, stratejistler bunu anlayabilmek için Trump'ın birlikte çalışacağı generalleri iyi okumak gerektiğine işaret ediyor.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-01-30 11:42:23

Trump'ın generalleriyle ilgili çarpıcı yorum

Yeni Şafak gazetesi, Trump'ın generallerini en iyi analiz edenlerden biri olan Harp Akademileri eski Öğretim Görevlisi, Stratejist Hüseyin Bayazıt ile Amerika'nın ve dünyanın geleceğini şekillendirecek olan Trump'ın generallerini konuştu.

Trump yönetimi neyi değiştirecek sizce?

Trump'la beraber Amerika çok farklı bir güvenlik stratejisi ve dış politika izleyecek. Bir yanda Rusya ile didişir, öbür tarafta işbirliği yapar. İran'a dışarıda sopa gösterir, kapalı kapılar ardında ekonomik işbirliğine gider. Bu politikayı anlayabilmek için de kadroya iyi bakmamız lazım. Ve bugün farklı bir ekip var. Bunlar, Obama döneminden sonra Amerika'yı yeniden inşa etmeye, toparlamaya gelmiş adamlar. Yeni stratejiyi anlamak için Trump'ı değil, Trump'ın generallerini iyi analiz etmeliyiz.

HEPSİ AVRASYA UZMANI

Trump'ın generalleri derken?

İlk önce önemli biri ve sivil olan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, eski Exxon'un CEO'su. Putin'in yakın arkadaşı. Ulusal güvenlik kadrosu ise tamamen emekli askerlere emanet. Çünkü Amerika'nın sorunları çok. Yeni Amerikan yönetiminin Ortadoğu'da atacağı adımları ve Türkiye açısından ortaya çıkacak risk ve fırsatları iyi hesaplayabilmek için Mattis ve kabinedeki diğer asker kökenli isimleri çok iyi anlamalıyız. Bu ekip savaşçı, hepsi özel harpçi. Bölgeyi ve savaşı biliyorlar. Aynı zamanda da sosyolog, ekonomist, felsefeci her biri. Entelektüel kapasiteleri çok yüksek ve bildiğimizden çok farklı bir asker profili çiziyorlar.

Kim bunlar?

Savunma Bakanı James Mattis, görünürde olmasa da Trump'a strateji danışmanlığı yapan David Petraeus. Ulusal Güvenlik Danışmanı, Irak'ta Müşterek Özel Kuvvetler Komutanlığı yapmış bir isim Michael Flynn. CIA Direktörü Mike Pompeo, General McCourmik Savunma Bakan Yardımcısı General Stephan Bannon strateji danışmanı, İç Güvenlik Bakanı General Kelly, yine kapalı kapılar ardında danışmanlık veren General McChrystal var. Hepsinin ortak bir özelliği var: Hepsi Avrasya uzmanı. Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da savaşmışlar. Bu ekibin oluşması rastlantı değil. Demek ki Amerika, sorunların kaynağını Avrasya görüyor ve buraya bakacak.

İYİ ANALİZ ETMELİYİZ

Amerika'nın Ortadoğu politikası değişecek mi?

Bu ekibi iyi analiz etmeliyiz ki bölgedeki amaç ve hedeflerini, bunu kimlerle yapacaklarını anlayabilelim. Bu adamlar, bu işin doktrinini yazmışlar. 2006 yıllarında General Mattis, General Petraeus ile beraber Amerika'nın Ayaklanmaya Karşı Koyma Doktrinini yazmışlardır. Ve biz bugün bu doktrini çok iyi anlarsak ne yapmak istediklerini çözebiliriz.

Peki ne var bu doktrinde?

Bu doktrinde terörle mücadelede ordu gücünün yerine yerel unsurları savaştırmak var. Obama döneminde yapılan da bu. Ama bugün bu doktrini yazanlar, Obama döneminde yanlış uygulandığını savunuyorlar ve bu doktrini yeniden tanımlıyorlar. Şimdi Neoconlar'ın yaptığı bu hatalar düzeltilecek. Bugün söyledikleri şu: “Bölgede tekrar gönül almalıyız.”

Bölgedeki emellerinden vaz mı geçiyorlar?

Amerika aslında bölgedeki hedeflerini gerçekleştirdi. Irak'ı üçe böldüler. Bir tek Suriye'de başarısız oldular. Orada da oyunlarını Fırat Kalkanı ile Türkiye bozdu. Yapılanın yanlış olduğu, böyle devam ederse maliyetin çok fazla olacağı, Amerika'nın yeniden güvenilirliğini kazanmak ve küresel güç olduğunu göstermesi gerektiği görüşü daha Obama zamanında oluşmuştu. Amerika'nın menfaatleri için bu durumun değişmek zorunda olduğunu söylediler. Bu ekip, politik ekonomiyi bilen bir ekip.

Bölge ülkeleri, Rusya ve İran açısından yeni politikada neler değişir?

10-15 yıl önceki ülkeler yok karşısında Amerika'nın. Rusya eski Rusya değil. Çin eski Çin değil. Amerika'nın rakipleri eskisinden çok daha güçlü ve Amerika mevcut küresel pozisyonunu korumak için sorunlarını çözmek zorunda. Artık Amerika, ekonomik modele dönüyor. Bu ekip savaşı çok iyi biliyor. Ama sadece silahlı değil, silahsız savaşı da biliyorlar. Ve artık terörle değil, ekonomik yapıyı güçlendirerek Amerikan hegemonyasını sürdürmek istiyorlar.

ÇATLAKLARI KAPATACAK

Amerika halkından Trump'ın ülkeyi militerleştirdiği eleştirileri yükseliyor. Öyle mi?

Trump'ın bu generalleri seçmesi kimi çevreleri şaşırttı. Ama bu bir militerleşme değil. Askeri vesayet başlıyor Amerika'da. Amerika, mevcut küresel hegemonyasındaki çatlaklarını tamir etmek için başarısız olan neocon'cu sivilleri görevden alıyor ve yerine neocon'larla çatışmış, sistem dışına yolladıkları generalleri getiriyor. Bu çatlakları bu askerler kapatacak. Askeri unsurlar, sivil araçları kullanarak yapacaklar bunu.

Yeni savaşı ekonomik görüyorsunuz ama Trump bir yandan da askeri gücünü arttırmaya çalışıyor?

Evet. Amerikan ordusunu yeni imkan ve kabiliyetlerle donatıyor. Kara Kuvvetleri'ne, Bütçe Kontrol Komisyonu'nun koyduğu sınırın çok üzerinde bir para verme sözü verdi. Deniz piyadeleri sayısını yüzde 50 arttırıyor. Bunu yaparken de NATO dahil mevcut operasyonlardan çekilmek istiyor. F-35'leri sorguluyor. Balistik füzelere karşı çok daha değişik savunma sistemleri, çok hafif tanklar geliştiriyor. Geleneksel, konvansiyonel savaş silahları dışında bilgi, siber, istihbarat analizi, hava savunma, elektronik harp gibi yeni imkan ve kabiliyetlere odaklanıyor. Yani son yıllarda güçlenen rakiplerine karşı yeniden tek küresel güç olma çabasına giriyor. Düşman algısını değiştirmiyor. Düşmana karşı daha kendisini daha da güçlendiriyor. Eisenhower'ın güçlü, sert cevap verme doktrinine dönüş yapıyor. Ama bir yandan da medeniyetler çatışmasına dayalı Amerikan güvenlik stratejisi yerine medeniyetlerle menfaat odaklı işbirliğine dönüyor. Çok katmanlı, çok boyutlu, çok ittifaklı bir dış ilişkilerle, küresel bir vizyonla geliyor Amerika.

Yeni bir dünya savaşı öncesi güç kazanma telaşı mı bu?

Bugün tek bir Rus nükleer denizaltısı, bütün füzelerini ateşlese, Avrupa'yı darmaduman eder. Rakiplerinin bu gücü karşısında güçlenmek zorunda Amerika. Artık para, güç ve güvenlik doğuya kaydı. NATO eskisi gibi değil. Amerika Baltık ülkelerini korumaya çalışıyor bugün. Rusya'ya “Ben sana Suriye'yi bıraktım, Ukrayna'yı bıraktım, buraları kaptırmam” diyor. “Artık toprak istila etmeye dayalı savaş anlayışı bitti” diyor. Yine burada Türkiye anahtar hale geliyor. Türkiye bu dengelerde nereye giderse o taraf güçlenir.
DEAŞ ve PYD'yi bertaraf edecek

IŞİD'le mücadele, PKK/PYD ile işbirliği, bu konularda ne beklemeliyiz?

Trump, DEAŞ'ı temizlemek için Rusya ile işbirliği yapacağım, diyor. Esed'le birlikte hareket etmek zorunda. Trump'ın söylediği önemli bir şey daha vardı, “Biz artık vekalet savaşlarıyla bölgedeki hakimiyetimizi arttırma ve etki kazanma stratejimizden vazgeçeceğiz” dedi. Bence Kürt devletinden vazgeçecekler. DEAŞ ve PYD'yi bertaraf edecekler. Yeni stratejinin gerektirdiği, ulus devletlerin güçlendirilmesi. Bunu yapmaları lazım. Ve yapacaklar.

PYD'yi bertaraf edeceğini mi düşünüyorsunuz?

Evet, artık PKK'nın uzantısı bir PYD olmayacak. İşte burada da Türkiye'nin eli çok güçleniyor. Bölgede istikrarsızlığı gidermek için kaybettiği güveni yeniden kazanmak için Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye, bölgede çok önemli bir denge unsuru bu saatten sonra. Amerika yaktı, yıktı, şimdi yeniden inşa edecek. Kentsel dönüşüm projesi gibi. 100 tane bina yıktık, 250 tane bina yeniden kuruyoruz. Müteahhit bunun ne kadarını alacak. Tamamen bu mantık. Suriye'nin yeniden inşası için 200 milyar dolar para lazım. Bu paranın yüzde kaçına kim sahip olacak. Yeni savaş bu.

 

Haber Ara