Dolar

42,6945

Euro

50,1592

Altın

5.898,49

Bist

11.311,31

Haremişerif'te el-Aksa dolusu özgürlük

19 Yıl Önce Güncellendi

2008-09-29 04:32:00

Haremişerif'te el-Aksa dolusu özgürlük

Biz, iki yıldan fazla oluyor, bir Kadir Gecesi'nde, Ergün Diler ve Fatma Durmuş'la birlikte Sarayevo'daydık. Öyle güzel bir geceydi ki, 'evet, Kadir Gecesi budur, bu olmalı' demiştik. Aılışık olmadığımız şeyler ve alışık olmadığımız şeyler çok sevimli bir karışım yapmıştı orada. Bir tarafta bizim mahallelerimizdeki gibi, pide kuyruğuna girmiş genç yaşlı Boşnaklar. Küçücük bir lokantada, Hacibayriç'te, sanki evimizin sofrasında iftar etmek. Bir kadının, başörtülü veya başörtüsüz herhangi bir kadının, bazen ikisinin birlikte, Gazi Hüsrev Bey Türbesi'nde dua etmesi.

Gece, cemaat, caminin avlusundan taşmaya başladığı saatlerde, insanların, Reisu'l Ulema Mustafa Çeriç'in Boşnakça ve Arapça dualarını kelime kelime tekrar etmeleri. Düşünün ki, Teşvikiye'de oturan bir aile, Fatih Camii'nin önünde el açmış, Arapça ve Türkçe duaları tekrar ediyorlar, 'amin' diyorlar.

Ramazan'ın ilk günü, Sarayevo'da iftar beklemeyi çok çekti canım. Tabii şu yoğunlukta nefes alacak bir 'ara' bulmak çok zor. Biz, hayal etmek bakımından zengin sayılırız.

Ben, kendimi zengin hissediyorum. Allah, bana, Kadir Gecesi'nde Kuds-i Şerif'e varıp, Mescid-i Aksa'da, Kubbetüssahra'da yere yüz sürme fırsatı verdiği için.

'Yaşadıklarım' benim olsun. Şu mübarek Arefe'de, o kutlu beldede gördüklerimin birazını paylaşmak istiyorum.

Kudüs ey Kudüs'ten okumuştum. Başka yerlerde de okudum ama, Kudüs ey Kudüs, harika. Bulsam, yine okurum. Elimin altında Evliya Çelebi var. Herşeyi ne tatlı anlatıyor Evliya Çelebi!

Yok, ben Çelebi'nin anlatışını taklit bile edemem.

Kudüs'e girdik, dönüyoruz, dolaşıyoruz, Harem-i Şerif'i göremiyoruz. 'Ne nazlıymış el-Aksa' diyorum Metin Mutanoğlu'na, 'göstermedi gitti yüzünü.'

Taa Cebel-i Zeytun'a çıkarken görebiliyoruz hem el-Aksa'yı, hem Kubbetüssahra'yı hem bütün güzelliğiyle kutlu Kudüs şehrini

Metin, TV NET'te yapılacak canlı yayını anons ediyor. Biraz gecikmiş olarak, yakındaki bir otelin restoranında iftar ediyoruz. Ondan sonra canlı yayın. Evliya Çelebi doğru söylemiş, hava soğuk.

Büyük bir izdiham var Harem-i Şerif'in çevresinde. Bizim, İstanbul'da Kadir gecelerinde selatin camilerin çevresinde gördüğümüz izdihamdan daha büyük bir izdiham.

Kubbetüssahra ne kadar 'şık'sa, Mescid-i Aksa o kadar 'saklı'. Bunun bir sebebi olmalı. el-Aksa'yı 'saklamak' Filistinliler'in fikri olamaz.

Harem'e girdikten kısa bir süre sonra, kaybediyoruz birbirimizi. İyi ki kaybediyoruz. Bu geceyi 'inziva der encümen' halinde idrak etmek daha güzel.

Mescid'i Aksa'ya doğru ilerlerken, 'kunut' var. Vitrin sonuna gelmişler. Namazda değilim ama Filistinliler'in acısını, burada yaşadıkları 'gurbet'i dua diliyle hissetmenin en güzel yolu bu. Bütün bir yeryüzü, ellerini göğe açmış Filistinliler'in avuçlarında. 'Amin' demiyorlar dualara. İmam, yakardıkça, 'Ya Allah' diyerek katılıyorlar dualara.

Bizim sılamız burası. Gurbet'teki sılamız.

Sonra bitiyor Teravih faslı. Mescid-i Aksa'ya girmek mümkün hale geliyor.

Bir şenlik havası. Yüzler mutlu görünüyor. Konuşunca anlıyorsunuz, yüzlerden, dudaklardan okuyorsunuz 'acı'yı.

Ben, el-Halil'liyim diyor adam. Buraya gelemiyorum. Yasak.

Sürgün edilen Beni İsrail'in şarkısını, şimdi Ramallah'lılar, Nablus'lular, Celile'liler, Kudüs'e çok yakın oldukları halde gelip burada secde etmelerine izin verilmeyen Filistinliler söylesin: Seni unutursam, ey Kudüs, sağ elim hünerini unutsun!.. Eğer seni anmazsam, eğer Kudüs'ü baş sevincimden üstün tutmazsam, dilim damağıma yapışsın.

Erkeklerin ve kadınların yüzlerinden bir şey daha anlıyorsunuz.

Yüzbinlerce Filistinli'nin Harem-i Şerif'te bulduğu şey, özgürlük.

Kapıdan içeri attığınız zaman kendinizi, özgürsünüz. Yüzlerdeki mutluluk, buracıkta, Osmanlı hatırası surların hemen arkasında bulabildikleri özgürlükten?

Bir bu özgürlük, bir de korku. Burada, buradaki insanların ruhlarında gördüğüm iki önemli şeyden ikincisi korku. Filistinliler'in değil, 'ötekiler'in korkusu.

Dün korkusu, bugün korkusu ve yarın korkusu. Bir açıdan, haklı bir korku. Çünkü, kendisinden korkan bir korku.

İsrailliler'in tarafından bakıldığında, birinci mesele güvenlik. İstanbul'dan Kudüs'e kadar her adımınızda o gerçekle yüzyüzesiniz.

Bitti. Yerim bitti. Haftaya, Yeni Şafak Pazar'da, biraz daha ayrıntılara girerek anlatırım.

İstanbul'dan çalınmış güzel bir Ramazan günüydü. Güzeldi. Bir güncük de olsa, gitmeye değerdi.

Yarın bayram.

Cümlenin Bayram-ı Şerif'i mübarek olsun.

 

Yeni Şafak

 

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara