Bir atasözü. Farisilere ait. 'Seng-i buzurg, alamet-i nezedenest." Türkçesi, 'büyük taş, vurmamaya alamettir.'
Geçen gün, 'Neden bizim proje üreten bir ana muhalefet partimiz yok?' diye sormuştum ya. Hemen sökün etti projeler.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 2023 hedeflerini açıkladı.
Haklıydı. 'İklim değişikliği' CHP'nin şirazesini kaydırmıştı.
CHP'yi, skandalların, kulakların, karışık ilişkilerin partisi gibi görünmekten kurtaracak mevzular çıkartılmalıydı ortaya. İnsanlar, Kılıçdaroğlu'nun Varan 1, Varan 2 gibi işlerde parmağı olup olmadığını, Gürsel Abi'nin, Muharrem Bey'in, Oda TV'nin, İklim Hanım'ın, Soner Yalçın'ın alış-verişlerini konuşmak yerine, -eğer bir gün iktidara gelirse- CHP'nin ne yapacağını konuşmalıydılar.
İvedilikle bulunmalıydı yeni mevzular. Başbakan Erdoğan iki gün önce AK Parti'nin 2023 hedeflerini açıklamıştı. Herhalde, 'Bir 2023 hedefi de biz hazırlayalım' dediler. Hemen yazıp çizdiler.
'Bedelli askerlik' iyi fikirdi. Bir 'atak' sayılabilirdi. AK Parti'nin de bedelli askerliği çıkarma eğilimi vardı. Yüzbinlerce genç, böyle bir şey bekliyordu.
Yaz tatilinde askerlik de, şimdiki şartlarda biraz zor olsa da, 2023'e kadar çaresi bulunabilecek bir şeydi.
Bu iki 'hedef' de, oya tahvil edilebilirdi. Ayıp da değil, askere darbe mesajları vereceğine, millete oy mesajları vermek, siyaset mesleğine daha münasip düşerdi.
Bunlar, Gürsel Tekin'in İstanbul'dayken geliştirdiği 'innovasyon'lara benziyor. (İnnovasyon'a bizim 'icat' kelimesinin alafrangası diyebiliriz.)
Gürsel Tekin'in, CHP'nin başına geçmeyi içten içe kurduğunu işitiyorum.
Hatırlarsınız, İstanbul Belediye Başkan adaylığı sırasında, Kılıçdaroğlu, Tekin'siz adım atmıyordu. O günlerden beri, Tekin, Kılıçdaroğlu üzerinde etkili.
Önder Sav'la işbirliği yapıp Baykal'ı tasfiye ettiler. Sonra da bir yolunu bulup Önder Sav'ı tasfiye ettiler. Süheyl Batum, nasılsa CHP yönetimine sızmıştı. Onu da tasfiye ettiler.
Sonunda, Tekin'le Kılıçdaroğlu başbaşa kaldı.
Tekin, CHP teşkilatını da bir şekle soktu. Bugün Tekin'e, birkaç ay öncesinin Önder Sav'ı desek, abartmış olmayız.
Eh, önümüzde bir seçim kaldı. O da üç ay sonra.
Bunca işi, tereyağından kıl çeker gibi başaran Gürsel Tekin, seçim bitince Kılıçdaroğlu'nu havada karada halleder mi? Bana sorarsanız, mümkün.
Ve ayıp da değil. Siyaset dediğimiz, zaten böyle bir şey. Bırakın Gürsel Tekin'i, CHP'ye bugün üye olmuş bir sempatizanın bile, liderlik planları yapması, son derece doğal.
Buraya nereden geldik?
CHP'nin 2023 hedeflerinden.
Benim en hoşuma giden, milli gelir hedefi oldu.
Kendi kulaklarımla işittim.
(- Bu da ne demek? Tabii ki kendi kulaklarınla işiteceksin. Başkasının kulağıyla nasıl işiteceksin?
- İyi ama, CHP'den bahsediyoruz. CHP'de kimin eli kimin kulağında belli değil.
-Tamam, mevzuyu dağıtmayalım. Ne dedi Kılıçdaroğlu?)
"2023'te Türkiye'nin kişi başına milli geliri 31 bin 500 dolar olacak."
Bu ne yaa?
Hadi 30 bini anladık.
30 binden sonraki bini de anladık diyelim.
'Eh, bunları anlayabildiysen, sonundaki 500 doları da anlayıver' mi demek lazım şimdi?
Şöyle mi oldu acaba?
Önce, 'Erdoğan 25 bin dedi, biz fazlasını söyleyelim 30 bin diyelim' dediler.
Sonra, '30 bin yuvarlak rakam, inandırıcı olsun' diye düşündüler. 31'e çıkardılar.
Sonra, '31 de biraz yuvarlak oldu, cebimizden mi vereceğiz, şunu 31,5 yapalım' dediler.
Ve CHP kurmay heyeti, 31 bin 500 dolarda mutabık kaldı.
Eğer böyle olduysa, bravo CHP kurmay heyetine. Gerçekten, kimse 31,5 rakamına yuvarlak demez.
Ama eğer, o heyetten birisi, Kılıçdaroğlu'nu daha çok 'ilgi odağı' yapmak için bu rakamı bulduysa...
Bravo heyetteki o 'zeki' kurmaya. Müjdat Gezen onu takıma alır herhalde.
Çünkü başardı, Kılıçdaroğlu'nu 'ilgi odağı' yapmayı.
Baksanıza, ben bile bu yazıyı sırf şu 31,5 rakamı yüzünden yazdım.
Acaba 31,5'u, Kılıçdaroğlu mu buldu, Gürsel Tekin mi, Müjdat Gezen mi?
Müjdat Gezen, CHP'nin 'İklim zirvesi' yaptığı gün büyük ihtimalle orada değildi. (Hayır, telefonla da söylememiştir. Kılıçdaroğlu'nu bu duruma düşürmek istemez.)
Kılıçdaroğlu? Biraz zor. Bir ihtimal, virgülden sonraki 5'i önermiş olabilir.
Aslında Gürsel Tekin de bunu açıktan açığa empoze etmez. Kendisi bulsa bile başka bir kurmay vasıtasıyla benimsetir.
Belki 31'e kadar Tekin getirdi. Virgülden sonraki 5'i de Kemal Bey sadece bakışlarıyla onayladı.
Son sözü söylemek de Kılıçdaroğlu gibi bir lidere yakışır.
İnnovasyon işte!
CHP'nin bu kadar sevimli bir parti olabileceği kimin aklına gelirdi?
Yorum Yap