Türkiye'de meşrûtiyetle birlikte oluşan milliyetçi, Batıcı / seküler ve İslâmî fikir akımları, bugüne kadar dalga kıracak ve dalga kuracak yaratıcı bir performans gösteremediler ve ortaya çıktıkları zamanlardaki entelektüel düzeye ulaşamadılar hiçbir zaman. Seküler / Batıcı fikir akımı, önce Kemalist, sonra sosyalist, daha sonra da liberal görünümler alarak derinlikli bir entelektüel birikim inşa edemeden, toplumda handiyse hiçbir karşılık üretmeksizin ve karşılık bulmaksızın elitist bir akımlar karmaşası olarak varolageldi. Althusseryen sol kısmen hâriç, Türkiye'de esaslı bir sosyalist-seküler fikir akımı geliştirilemedi. Althusseryen sol ise, Batı düşüncesini yakından takip etmesine rağmen, Mihri Belliler, Hikmet Kıvılcımlılar ya da İdris Küçükömerler gibi yerli bir damar yakalamayı hiçbir zaman başaramadı: Sözgelişi, Arap dünyasında Hanefî, Cabirî, Laroui, Arkoun gibi düşünürlerin temsil ettiği ?İslâmî-sol? olarak da adlandırılan ?kültürel miras? hareketinde gözlendiği gibi, esaslı bir şeyler söyleme konumuna gelebilecek bir dalga boyuna hiçbir zaman ulaşamadı. Türkiye'deki Althusseryen sol, entellektüalist, bu ülkeye hiçbir imajinatif proje öneremeyen, ?kendi çalıp kendi oynayan? ve seküler sistemin nimetlerinden nemalanan bir yüksek burjuvazi üretebildi sadece. Türkiye'deki Kemalist-ulusalcı sol ise, vulger ve slogancı bir sol retorik üretmekten, hatta ?Türk baasçılığı? olarak adlandırılabilecek primitif, anakronik, militarist, şiddet yüklü, kutuplaştırıcı, darbeci sığ bir politik dil geliştirmekten başka bir şey yapamadı. Türkiye'deki milliyetçilik akımı, hiçbir zaman köklü bir entelektüel harekete dönüşemedi. 1960'lardan itibaren Marksist fikriyatın ve eylemciliğin üniversitelerde hızla yaygınlaşmasıyla birlikte, sağcılık-milliyetçilik çerçevesinde Turancılık-kafatasçılık fikri gençlik arasında taraftar bulur gibi olmuşsa da, bu dalganın geçici olduğu, entelektüel ve makul temellerinin olmadığı görülünce 1970'li yılların şiddet ortamında milliyetçi (genç)lik, kendisini şiddetin tam ortasında bulmaktan kurtaramadı. Sonuçta, milliyetçilik hareketi, 1980 askerî darbesinden sonra, büyük ölçüde mafya-çete işlerine sürüklendi. İşte bu vakum ortamında milliyetçi hareket, bir yandan büyük bir savrulma yaşarken, öte yandan da yeni bir arayışın eşiğinde buldu kendini. Bu arayış, milliyetçi hareketin gençlik tabanında kişiliği, cesareti, dürüstlüğü, samimiyeti ile sembol bir isim hâline gelen Muhsin Yazıcıoğlu'nun 12 Eylül sürecinde ciddî bir fikrî sorgulama süreci yaşamasından sonra İslâmî bir nitelik kazanmaya başladı. Bu süreçte Necip Fazıl'ın, Erol Güngör'ün fikirleri kilit rol oynadı. Ayrıca tarikatler de ?gövde?nin daha belirgin bir şekilde İslâmîleşmesine katkıda bulundu. Muhsin Yazıcıoğlu, milliyetçi kesimlerin İslâmîleşme sürecine girmesinde belirleyici ve etkili bir rol oynamıştı. Yazıcıoğlu, Alperen Ocakları'nı, İslâmî kesimlerin hızla sekülerleştiği bir aralıkta, İslâmî şiarları ve şuuru gelişkin, entelektüel ilgileri artan, dinamik, şiddetten özenle kaçınan parlak bir gençlik ocağına dönüştürmeyi başarmıştı. Kendisinden gelen talep üzerine Muhsin Yazıcıoğlu'yla, medeniyet fikrinin genç kuşak arasında nasıl yaygınlaştırılabileceği konusunda iki uzun toplantı yapmıştık. Yerli Düşünce dergisi, Alperen Ocakları'nın İslâmî ilgilerinin ne ölçüde bir derinleşme eğrisi takip ettiğinin en somut göstergelerinden biri olarak yayın hayatına atılmıştı. Muhsin Ağabey, henüz işin başındaydı; tohumları yeni ekmişti. Klasik sağcı ve ırkçı reflekslerle arasına mesafe koyma, dinamik gençliğini şiddetten ısrarla ve ustaca uzak tutma, gençliğinin entelektüel ilgilerini medeniyet fikri ve ufku etrafında bir heyecana dönüştürme konusunda emin adımlar attığı, bunları da derin devletin militarizmine, kapitalizme, değerlerimizi çözen sekülerleşme biçimlerine kesin tavırlar alarak gerçekleştirdiği bir sırada şer güçlerin suikastine kurban gitti. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve bütün Türkiye'ye başsağlığı diliyorum. Umarım, Muhsin Ağabey'in ?ortadan kaldırılışı?nın gerisindeki sır perdesi bir gün aralanır? Umarım? Yeni Şafak
Yazıcıoğlu'nun fikriyatı ve tatbikatı
18 Yıl Önce Güncellendi
2009-03-30 10:24:00
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap