Siyah maske Obama'nın maskelediği gerçekler!

Bu ne yahu! Bu ne kadar bön ve berbat bir aşağılık kompleksi böyle! Siyah maske Obama gitti ama estirilen Obama ?euphoria?sı hâlâ bitmedi! (?Yüforya? diye okunan bu Frenkçe sözcük, mutluluktan uçmak, kendinden geçmek, ağzı kulaklarına gelmek demek).

Tam bir Obama tapıntısı yaşıyoruz? Oysa adam maske! Adam sahte! Adam şok terapi yapıyor! Adam gaz alıyor ve gaz veriyor! Söyledikleri, ne kadar doğru olursa olsun, Amerika'nın cinayetlerini ortadan kaldırmaz, kaldırmaya da yaramaz! Nitekim, adam, Türkiye'den hemen sonra Irak'a uçmadı mı? Ve askerlerinin alnından öpmedi mi orada? ?Ne işiniz var burada, hayvan sürüleri?? demeye gittiğini mi sanıyoruz Irak'a siyah maskenin!

Sen nelere kâdirmişsin be siyah maske! Sahte entelijansiyamızın ne kadar bön ve berbat bir aşağılık kompleksi yaşadığını bütün çıplaklığıyla nasıl da gözler önüne serdin öyle! Kendilerine mikrofon uzatılan milletteki basiretten, ferasetten en küçük bir iz, bir eser bile olmadığını nasıl da ispat ettin! O ?göbeğini kaşıyan, bidon kafalı adam? diye lanetlediği sokaktaki adam bile, ?bir çıkarı olmasa, bir hesabı kitabı olmasa ilk ziyaretini Türkiye'ye yapar mı dünyanın süper gücünün başındaki adam?? diye sorarak metamorfoz yemiş Türk entelijansiyasının ne kadar bidon kafalı, ne kadar beyinsiz olduğunu gösterdi senin üzerinden.

Sadece 40 saat kaldın Türkiye'de ve bir zil takıp göbek atmadığı kalan, ağzı kulaklarına gelen, köle ruhlu, acınası entelijansiyamıza inanılmaz bir tapınma seansı, hiç bitmesin istenen ayartıcı, arındırıcı bir laik âyin yaptırdın ya; helâl olsun sana!

Oysa siyah bir maske var karşımızda. Gerçekleri örten, karartan ve hepimizi ayartan bir kara maske!

Dünyanın kanını emen; kaynaklarını sömüren; Irak'ta bir milyondan fazla insanı katleden; Afganistan'da, Pakistan'da yeni cinayetlere hazırlanan; dünyayı işgaller, katliamlar, çatışmalar arenasına dönüştüren; insanlığı büyük bir belirsizliğin, kaosun, katastrofun, krizin eşiğine sürükleyen emperyalist bir ülkenin günahlarını karartmak için cilâlanarak, boyanarak, imaj-çalışması yapılarak sahneye sürülen kapkara bir maske!

Amerikalılar, siyah maske Obama'yı Amerika'nın maskesini düşürmek için mi başlarına diktiler yani! Böyle bir şey olabilir mi? Bu kadar saftiriklik ürkütüyor beni!

Bu kadar saftirikleşen bir entelijansiya, ancak bizim gibi ruhunu, iddialarını, rüyalarını yitiren; entelektüel melekeleri dumura uğrayan; dünyaya, aşağılık kompleksinden, dolayısıyla ?palyaçoluk?tan başka vereceği bir şeyi olmayan bir yerde varolabilir yalnızca.

Siyah maske Obama, uyguladığı şok terapiyle İslâmî çevrelerin, ezilmişlik, itilmişlik-kakılmışlık duygularını; laik çevrelerinse aşağılık komplekslerini bir güzel tatmin etti, sağalttı ve çekip gitti Irak'a! Ve daha ilk adımda çıkardı maskesini!

Siyah maske Obama ne dedi bize, anladık mı gerçekten? Türkiye'ye gelmeden önce, herkese ?elma şekeri? dağıtacak demiştim. Gerçekten de öyle oldu ve biz de afiyetle ?yedik? adamın sattıklarını! Sahi, Arthur Miller, ?Satıcının Ölümü?nü ?bizim? için mi yazmıştı/n yoksa?

Adam, ?model ortaklık?tan sözediyor! ?Model ortaklık? dediği suç ortaklığı! Siyah maske Obama'nın bize söylediği iki yakıcı şey var: Birincisi şu: ?Bugüne kadar dünyanın kanını emdik! Kimseyi takmadık. Bunun faturası ağır oldu. Şimdi, sizi suç ortağımız yapmak istiyoruz! Şirin gözükerek, ayartarak, sizin saflığınızı, vicdanınızı, tarihî birikiminizi de yanımıza alarak devam etmek istiyoruz cinayetlerimize! Bunu, sizden başka kimseyle yapamayacağımızı çok iyi biliyoruz.?

İkincisi de şu: ?Türkiye'yi oraya buraya çekmek isteyenler var. Türkiye, dönüşü olmayan bir yola girmiştir: Tarih yapmış bir ülkenin yolunu nasıl yitirdiğini, iddialarını nasıl terkettiğini, sömürgecilere karşı bağımsızlık savaşı verip de, ardından nasıl kendi kendini sömürgeleştirme aymazlığına soyunduğunu gösteren laik(lik karikatürü) bir model ortaya koydunuz. İşte bu modeli bütün dünyaya, özellikle başbelâmız olan İslâm dünyasına satmak istiyoruz! Savaşarak değil, tıpkı size yaptığımız gibi, ayartarak yapmak istiyoruz bunu! Daha da önemlisi, Türkiye'nin kendi yolunu bulmasını, kendi başına küresel bir yörünge oluşturmasını engellemenin başka yolu yok çünkü! Eğer sizi ayartamazsak, sizin böyle bir yola girmeniz kaçınılmaz çünkü!?

Siyah adamın maskelediği, maskesinin altında gizlediği yakıcı gerçekler bunlar işte! Ama bu gerçekleri göremeyecek kadar ?körleşmiş?, görenleri ise ?nankörleşmiş? entelijansiyamız ve elitokrasimizin! Çok yazık!