Artık şundan emin olabiliriz: Bu ülkede, bu ülkenin derin tarihî tecrübesini, zengin medeniyet birikimini ve iddialarını özümseyerek toplumla aynı hedefe doğru yürüyen bir devlet yok. Türkiye'de uğruna bağımsızlık savaşı vererek 'kurduğumuz' devlet, İngilizlerin marifetiyle ittihatçıların kalıntısı laikçi / devşirilmiş bir şebeke'nin kontrolüne geçti daha sonraları. Ne idüğü belirsiz, bize esaslı bir 'hayat-dünya' tasavvuru sunma imkânları neredeyse 'sıfır' denecek kadar içi boş, kaba saba pozitivist, deist, zaman zaman ateist görünümler alan, İslâm'ı bu toplumun hayatından bütünüyle tasfiye etmeyi gâye edinen laikçilik ideolojisiyle, bu laikçi şebeke, akıl almaz gerekçelerle sadece bölgemizin değil, dünya tarihinin yapılmasında kilit roller oynamış zengin medeniyet tecrübemizi ve tarihî birikimimizi inkâr etmeye, hatta yok etmeye çalıştı bugüne kadar. Bu, hiçbir milletin başına gelmemiş tarihin en büyük cinayetlerinden biridir. Çünkü hiçbir millet, bu kadar esaslı bir medeniyet tecrübesini, ruhunu ve iddialarını inkâr etmeye kalkışmaz; zira bu, çılgınca bir şeydir. Kaldı ki, inkâr etmeye ve yok etmeye çalıştığımız medeniyet tecrübesi, iddiası ve ruhu, tam da küre ölçekli esaslı bir krizin yaşandığı bir dünyada, bize ve bütün insanlığa yeniden esaslı bir dinamizm, ruh ve heyecan verebilecek çapta adalete, hakka, hukuka, farklılıklara hayat hakkı tanıyan köklü bir özgüvene ve alçakgönüllülük duygusuna sahip, kanatlandırıcı ve herkese hayat bahşedici bir tecrübedir. Dahası, dünyanın son dört asırda sömürgeci-emperyalist ve seküler-kapitalist Batı uygarlığı tarafından inanılmaz bir şekilde yağmalandığı, medeniyetlerin kökünün kazındığı, bizzat Batılı düşünürlerce bile 'insan türünün kökünün kazınmasında Batı uygarlığıyla hiçbir medeniyetin boy ölçüşemeyeceği'nin itiraf edildiği bir uygarlığın açgözlülüğünün, dünya üzerinde hâkimiyet kurma kavgasının yüzmilyonlarca insanın yok edilmesine, katledilmesine yol açtığı bir zaman diliminde, bütün bu ilkelliklere ve barbarlıklara karşı 'insanlığın son adası' olarak görülen insanlığın yüzakı bir medeniyet tecrübesi bizim inkâr etmeye ve yok etmeye çalıştığımız tecrübe. Türkiye'nin bu kendini inkâr girişimi, anlaşılabilecek bir şey değildir. Batılıların dünya üzerinde hegemonya kurması ve üç asır gibi uzunca bir süre boyunca Osmanlı'yı Avrupa'dan ve tarihten silmek amacıyla geliştirdikleri politikaların sonuç vermesi ve sonuçta Osmanlı'nın gücünü ve zamanla bedenini de kaybetmesi üzerine, yenilmiş toplumlarda gözlenen bir hastalık bize de sirayet etti: Yenenleri yüceltme, maymun gibi taklit etme hastalığı ve özgüven kaybı. Bu yenilgi psikolojisi, bir yandan kendimizi aşağılamamıza, öte yandan da, görünüşte galip görünen güçleri körü körüne yüceltme, mitleştirme ve putlaştırma patolojileri geliştirmemize yol açtı. İşte bu yenilgi ve yüceltme patolojisinin oluşmasında, köksalmasında, bizzat devleti ele geçiren ve sömürgecilerin, özellikle önce İngilizlerin kapıkulu gibi hareket eden, daha sonra Yahudilerin güçlenmesiyle birlikte, kendi kökenlerini de hatırlayarak Yahudilerin dümen suyuna giren türedi, laikçi / devşirme şebeke büyük rol oynadı. İşte şu ân, Türkiye'de bu laikçi şebeke tasfiye ediliyor: Bu şebekeyi tasfiye edenler ABD'de Yahudilerin gücüne darbe vurmak amacıyla ABD ekonomisini 'çökerten' İngilizlerdir. İngilizlerin hem ABD'de, hem de Türkiye'de Yahudi şebekelerine darbe vurmalarının nedeni, Yahudilerin küresel güçlerinin Yahudileri güç sarhoşu yapacak kadar kontrolden çıkmış olmasıdır. İngilizlerin bu kadar gücü var mı, demeyin. Unutmayın: ABD'yi kuranlar ve Yahudileri ABD'ye yerleştirenler, Osmanlı'yı çökertenler, Osmanlı'nın çökertilmesinden ve dünya savaşlarından nemalananlar ilk bakışta ABD gibi görünüyor; ama gerçekte İngilizlerdir. İngilizler, Yahudilerin bu kadar güçlenmesinin tehlikeli olduğunu ve dünyayı cehenneme çevireceğini düşünüyorlar. İsrail'in Filistin'de kan kusturmasının nedeni, İngilizlerin, Yahudilerin altını oyma girişimlerine bir cevaptır aynı zamanda. Türkiye'deki Ergenekon operasyonun en gerisinde İngilizler var ve Yahudilerin güdümündeki laikçi şebekeyi tasfiye ediyor İngilizler. Eğer İngilizler, Türkiye'deki Yahudi-güdümlü laikçi şebekeyi tasfiye edebilirlerse, Türkiye üzerinden Ortadoğu'ya yavaş yavaş hâkim olma kavgası verecekler ve doğal olarak ABD'deki ekonomik çöküntü daha da derinleşecek. Peki İngilizler, Türkiye'deki tasfiyeden ümit ettikleri sonucu elde edebilecekler mi? Yoksa bu kez Türkler, İngilizlere şaşırtıcı bir darbe mi vuracaklar? Bu sorunun cevabını Pazartesi günkü yazıda araştıralım.
Laikçi şebeke: İngiliz-Yahudi kapışması
18 Yıl Önce Güncellendi
2009-01-16 04:43:00
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap