2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi hakkında yazılı ve görüntülü medyada kurumu yıpratmaya dönük yayınlarda bir artış olduğu gözleniyor.
Hiç şüphesiz, 2010 Projesi'nin mimarı Nuri Çolakoğlu'dur. Kurumu kuran, kurumlaştırma çalışmalarını gerçekleştiren kişi odur. Bu gerçeği teslim etmek bir kadirşinaslık olarak görülmelidir.
Ama kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere, Nuri Bey'in çalışmaları sonuçta kurum içindeki çarpık ilişkilerin, yolsuzluk hadiselerinin oluşmasını engelleyememiştir; hatta bu konuda gerekli çabanın gösterilemediği anlaşılıyor.
Yolsuzluk söylentilerinin ayyuka çıkması nedeniyle geçtiğimiz aylarda 2010'da köklü bir yönetim değişikliğine gidilme ihtiyacı hissedildi: Büyük ölçüde yeni bir ekip işbaşı yaptı.
Yeni ekibin kolları sıvamasından itibaren medya üzerinden kurumu yıpratmaya dönük bir kampanya yürütüldüğü gözleniyor. 2010 yönetimi de birkaç haftadır art arda basın açıklamaları yapmak zorunda kalıyor.
Oysa eğer 2010 önceki ekiple ve yapılanmayla yoluna devam edecek olsaydı, hem yolsuzluk söylentilerinden, hem de çarpık zihniyetten ötürü paldır küldür çökecekti.
Ama yeni ekiple birlikte, doğrudan Başbakan Erdoğan'ın ve 2010 Projesi'nden sorumlu bakan Hayati Yazıcı'nın yerinde ve zamanında müdahalesiyle hem yolsuzluk söylentilerini bitirecek, hem de 2010 Projesi'nin çarpık zihniyetini giderecek önemli bir süreç başlatıldı.
Çarpık zihniyetten ne kastettiğimi anlatmak için bir örnek vereyim: Dünya mimarlık tarihinin en büyük dâhîlerinden Büyük Sinan'la ilgili handiyse bütün projeler reddedilmiş önceden! Oysa İstanbul'u İstanbul yapan, Osmanlı medeniyet coğrafyasında taşa, toprağa, tabiata ve hayata ruh üfleyerek Osmanlı medeniyetinin etik, estetik ve adalet ilkeleri üzerine inşa ettiği henüz aşılamamış muazzam büyük medeniyet atılımının gerçekleştirilmesinde birinci derecede rol oynayan öncü kişilerden biridir Sinan. Eğer 2010 gibi bir projede Sinan gibi bir dâhîyi yoksayıyorsanız, sizin bu projeyle dünyaya verecek esaslı şeylerinizin olmadığını, daha da kötüsü, böyle bir kaygıyı, heyecanı, coşkuyu yaşayacak ve küre ölçeğine ulaştıracak bir ruhtan yoksun olduğunuzu açıkça ilan etmiş oluyorsunuz, dolayısıyla böylesine büyük bir imkânı göz göre göre harcamış oluyor ve projenin büyük bir fiyaskoyla sonuçlanmasına müsait zemini hazırlıyorsunuz demektir.
Oysa Roma ve Bizans birikimini de atlamadan, Osmanlı'nın etik, estetik ve adalet ilkelerini eksene alan büyük projelerle bizim dünyaya çok esaslı şeyler verebileceğimizi gösterebiliriz.
Ben sorumlu olduğum birimden örneklerle söylemek istediğim şeyi somut olarak ortaya koymak isterim: Osmanlı'ya ilişkin oryantalist, Roma ve Bizans dönemine ilişkin oksidentalist ve çarpık bakışları yıkan bir perspektifle hiçbir ideolojik ayırım gözetmeksizin, İstanbul'un evrensel ruhunu bütün dünyaya sunacak ve tanıtacak projelere imza atıyoruz sinema biriminde. Mesela Ermenilerin İstanbul'a katkılarını doğrudan Ermeni kökenli bir sinemacımızın anlatmasını istedik.
Sinema birimi, kentsel uygulamalar ve restorasyon biriminden sonraki en kapsamlı birim. O yüzden burada yapacağımız çalışmalarla diğer Avrupa kültür başkentlerinden daha parlak ve daha imajinatif projeleri hayata geçirmek üzere olduğumuzu şimdiden haber vereyim.
Ayrıca heyecanımızın ve çalışma tempomuzun hangi boyutlarda seyrettiğini göstermek için de, yaklaşık 2 yıldır bekleyen bütün film projelerini 2 ay bile dolmadan bitirdiğimizi; dolayısıyla yeni ekibin 2010 projesinin altında kalmak şöyle dursun, herkesi şaşırtacak nitelikte, çapta ve estetik kalitede, üstelik küre ölçeğinde ses getirecek büyük projeler gerçekleştirdiğini hatırlatmam yeterli olur sanırım.
Ben şahsen sinema biriminde yolsuzluk, hırsızlık ve komisyonculuk gibi ilkelliklere son verdim. Yürütme Kurulu Başkanımız Şekip Avdagiç ve Genel Sekreterimiz Yılmaz Kurt da bu konuda son derece kararlı hareket ediyorlar. Yılmaz Bey temizliği, dürüstlüğü ile Şekip Bey ise dirayeti, kabiliyeti, ehliyeti ve ekip arasında oluşturduğu uyumla içerden ve dışarıdan yapılan yıpratma ve yolsuzluk girişimlerini püskürtebilecek bir performans ortaya koyuyorlar.
Kurum içinden ve dışından türlü yolsuzluk oyunlarına teşne kişileri yakın takibe aldığımızı, şimdilik buradan size hatırlatmak, kısa bir süre içinde de sayın Başbakan'a ve sayın Bakan'a doğrudan ileteceğimizi belirtmek isterim.
2010 Kurumu, bütün içerden ve dışarıdan yıpratma girişimlerini başarıyla püskürtecek ve kısa bir sürede herkesi şaşırtacak büyük projelere imza atacak! Bunu görebilmeniz için sadece 3-4 ay beklemeniz yeterli.
2010 Projesi herkesi şaşırtacak
18 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-03 12:11:00
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap