İstanbul’u ‘kurtaracak’ köprü
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-09-25 08:41:35
İzmit Körfezi’ne inşa edilecek çelik asma köprü ve devamında İstanbul-Bursa-Balıkesir-İzmir otoyolu projesi de aynı bağlamda değerlendirilebilir. Bu hat hem demiryolu bağlantılarını içermiyor, hem de zaten yükü çok ağır olan bir hatta daha fazla araç çekiyor. Bu yol da bir zorunluluk ve kesinlikle yapılması gerekiyor... Fakat dediğimiz gibi, İstanbul’un yükünü hafifletecek değil, tam aksine arttıracak bir proje...
‘Çılgın Proje’ de böyle... Gerçekleşmesi halinde İstanbul’a her açıdan bir İstanbul daha eklenecek. Nüfus artışına ek olarak zenginleşme şehirdeki trafiği çok arttıracak... Bu da yeni köprüler ve yeni ‘çılgın projeler’ getirecek... Getirsin de... Zenginleşme ve kalkınma böyle bir şey... Hem nimetleri var, hem de külfetleri. New York, Londra ve Tokyo gibi hiper şehirlerde yaşamanın yükü ağır, belli bedeller istiyor. Ancak İstanbul’u ‘kurtaracak’, en azından uzunca bir süre rahatlatabilecek bir şansı var... Bu şansı bir köprü, fakat İstanbul’a yapılacak bir köprü değil...
Avrupa-Akdeniz Hattı
İstanbul’un yükünün önemli bir kısmı Avrupa-Asya hattından kaynaklanıyor ve iki kıtayı köprüleriyle birleştiren güzel İstanbul her geçen gün bu yükün altında eziliyor. Oysaki iki kıtayı farklı bir noktadan da birleştirmek mümkün: O nokta ulaşım açısından neredeyse hiç kullanmadığımız, kimilerinin ‘Batı’nın Hakkarisi’ dediği Çanakkale. Çanakkale’ye inşa edilecek bir köprü Batı Anadolu’nun, hatta tüm Anadolu’nun ve Asya’nın Avrupa ile olan trafiğini üzerine alarak alternatif bir hat oluşturabilir. Bu sayede sadece transit geçişler için değil, ticari olsun, sosyal olsun diğer ilişkiler için de alternatif hatlar Avrupa-Çanakkale-Akdeniz aksı çevresinde oluşacaktır. Bu açıdan bakıldığında Çanakkale Boğazı’na yapılacak bir köprü sadece atıl hatları devreye sokarak İstanbul’u rahatlamayacak, aynı zamanda nispeten bakir kalmış Güney Batı Marmara’nın da kalkınmasına hayati bir destek verecektir. Üçüncü olarak başta İzmir olmak üzere, Avrupa ve İstanbul ile bağlantıları kuvvetlenen Batı Anadolu bölgesinde de kalkınmaya önemli bir doping etkisi yapılacaktır. Bunlardan çok daha önemlisi ise Marmara bölgesinin entegrasyonu yolunda çok ciddi bir adım atılacak ve belki de tek başına İstanbul’dan değil, ‘Büyük Marmara Metropolü’nden bahsedilir hale gelecektir.
***
Tüm bunları söylerken küçük, ama önemli bir de hatırlatma yapalım: Çanakkale’ye boğaz köprüsü yapılırken İstanbul’da yaptığımız hatalarımızı tekrar etmememiz şart... Köprüden önce toplumsal, kültürel ve çevresel etkiler iyi çalışılmalı ve şimdiden buna dönük yatırımlara başlanmalı. Ayrıca köprü sadece karayolu taşımacılığı için değil, demiryolu hatları için de tasarlanmalı. Eğer hiçbir ön hazırlık olmaksızın Çanakkale Köprüsü’nü sadece beton ve çelikten ibaret sayarsak, bırakınız İstanbul ve İzmir’i kurtarmayı, Çanakkale ve bölgesini de büyük bir harabeye çevirebiliriz. Unutmayalım ki İstanbul’un 1000 yıl önceki hali gibi bozulmamış duran Çanakkale ve bölgesi elimizdeki en son sermayelerden biri... Bunu da çarçur etmeyelim...
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap