Allah'ın rahmeti her şeyi içine almıştır, her şeyi kuşatmıştır, her şeyi kaplamıştır. Helal ve haramlar, emir ve yasaklar insanlar için rahmettir. Allah insanın yararına olan hiçbir şeyi haram etmemiştir, hiçbir şeyi yasaklamamıştır. Allah insanlar için yararsız olan hiçbir şeyi emretmemiştir. O'nun her şeyi rahmettir; azabı da rahmettir, acısı da rahmettir. Acı duyuyorsak bizi uyarmak içindir. Cehennem bile birçok yönüyle O'nun rahmetidir. Allah her şeyi insanların, meleklerin, cinlerin ve ruhların iyiliği için yapmaktadır. İşte bundan dolayı "helal veya haramlar" dediğimizde, aynı zamanda "Allah'ın rahmeti" demiş oluruz.
Madem ki Allah'ın rahmeti her şeyi kaplamıştır, her şeyi kuşatmıştır; bu rahmet mekanların yanında bütün zamanları kapsadığı gibi kıyamete kadar gelecek olan bütün zamanları ve mekanları da kapsamaktadır. Allah'ın rahmeti sayesinde helalleri ve haramları, emirleri ve yasakları insanlar her çağda anlayıp kavramakta ve hayatlarına uygulamaktadırlar.
Gerçekten, Kur'an nâzil olduktan bir asır sonra "müçtehitler" geldiler, "fıkıh ilmi"ni oluşturdular, "helaller ve haramlar" ortaya kondu, "emirler ve yasaklar" ortaya kondu, bu sayede geçmişte koca bir "Hakka dayalı medeniyet" inşa edildi, gelecekte de bu sayede "Hakka dayalı yeni bir medeniyet" inşa edilecektir.
"Tarım dönemi"nin ardından, bugün de zamanımızın yani "sanayi dönemi"nin, "bilgi çağı"nın helallerini ve haramlarını Allah'ın rahmeti sayesinde yine "fıkıh ilmi" bildiriyor. Çağımızın emirlerini ve yasaklarını biz şimdi Kur'an'dan öğreniyoruz; müçtehitlerin öğrettikleri fıkıh usulü, fıkıh metodolojisi ile öğreniyoruz.
"Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen" işte budur.
Buradan, bu pencereden, bu bakış açısıyla meselelere bakıldığında, "Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen"Allah'ın bize ulaştırmış olduğu rahmetin adıdır.
Hatalar bizim, doğrular O'nundur.
Biz okumalarımız, araştırmalarımız, çalışmalarımız, denemelerimiz, uygulamalarımız ve en sonunda önerilerimizle 'böyle yapalım, böyle yapılsın, böyle yapılırsa iyi olur, çağımızın sorunları ancak bu şekilde çözüme kavuşturulabilir' dediğimiz zaman; bütün bunları sadece insanlara rahmet olsun diye söylüyoruz... Söylemeye ve Allah'ın rahmetini hatırlatmaya hep devam edeceğiz...
Demek ki neymiş?
Adil Düzen... Adil Ekonomik Düzen...
Allah'ın zamanımıza, bize ve bütün beşeriyete sunduğu rahmetmiş.
Allah'ın bu rahmeti olmasaydı...
Çağımızda "Sosyal Tufan" seviyesinde zulümlere sebebiyet veren ve artık yıkılıp gitmiş olan "komünizm" veya "sosyalizm" (Sovyetler Birliği) ile hâlen yıkılmakta olan "faizci zalim kapitalizm" ile onun irili ufaklı bütün versiyonları olan nice "izm/lere" karşı nasıl ve nereden "Adil (Ekonomik) Düzen önerisini" ve "III. Bin Yıl Medeniyet projesini" sunacaktık; nasıl ve nereden "alternatif" takdim edecektik?
İşte... Helal ve haramlar, emir ve yasaklar insanı "doğal ve sosyal" her türlü kötülüklerden koruyan"kale"dir. Bunun böyle olduğuna inanmak, iman etmek, kabul etmek ve oraya girmek "ittika"dır; bütün bunların genel sonucu da "Allah'ın bize rahmeti"dir.
Helal ve haramlar başta olmak üzere, Allah'ın hükümlerini kabul etmeyen, helal ve haramlara uymayan, emir ve yasakları dinlemeyenler, "doğal veya sosyal tufanlar" içinde helâk olacaklardır. Nitekim "komünizm ve kapitalizm" başta olmak üzere bütün "izm"ler, bütün "rejimler" ve onlara dayalı bütün "diktatörlükler" bir bir yıkılıyor...
İstisnasız herkese ve bütün beşeriyete sesleniyoruz: Allah'ın rahmetine yani "Adil (Ekonomik) Düzen"e sığınmak için daha ne bekliyorsunuz; ne bekliyorsunuz?!.
Yorum Yap