Ukrayna yanıyor, Kırım Türkleri Ukrayna’dan kopuyor..!

Beni takip eden okurlarım iyi biliyor. Bu köşede Ukrayna ile ilgili iki makale neşrettim. İlkini 16.12.2013’te “Ukrayna’da petrol kavgasını Türkiye seyrediyor” başlığı ile yayımladım. Diğerini de 31.12.2013 Önce Ukrayna sonra Türkiye şimdi de Rusya! Başlığı ile sizlerle paylaşmıştım. Bazı okuyucular ‘Türkiye seyrediyor’ ifadesine tepki gösterdi. TİKA’nın faaliyetlerinden söz ettiler. “Ukrayna’da petrol kavgasını Türkiye seyrediyor” başlıklı makalede; ‘Sorun yumağını biraz daha karmaşıklaştırmak isteyen AB Komisyonu, Ukrayna'da protesto dalgası devam ederken, Ortaklık Anlaşması ile ilgili çalışmaları dondurma kararı aldı. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Twitter üzerinden yayınladığı mesajda karara gerekçe olarak Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'ten anlaşmayı imzalayacağına dair "net bir sinyal" gelmemesini gösterdi.

Bu Kiev meydanlarında barikatlar kuran göstericileri daha çok kışkırtabilir ve Ukrayna yönetimi ile göstericiler arasında arzu edilmeyen kanlı çatışmalar yaşanmasına sebebiyet verebilir. Ama kimin umurunda?’ demiştim. Son olaylarda Kiev Maidan’da (Türkçe meydandan galat) öldürülen göstericilere bakınca bir kez daha öngörülerimin gerçekleşmesinden esef duydum, üzüldüm. Kendi çıkarları için binlerce insanın canını riske eden Avrupa’nın uygar yüzüne okkalıca tükürmek istedim. Doğalgazda sorun yaşamamak için Ukrayna’yı yanında görmek isteyen Avrupa Birliği, Kiev Maidan’da göstericilerin ateşe verilen cesetlerinden ısınabildi mi acaba?

Ukrayna’da sadece Rutenler değil, Ruslar ve Tatarlar’da yaşıyor. Resmi istatistiklere göre; Ukraynalılar (% 77,8), Ruslar (% 17,3), Beyaz Ruslar (% 0,6), Kırım Tatarları (% 0,6), Moldovalılar (% 0,5), Bulgarlar (% 0,2), Macarlar (% 0,3), Romenler (% 0,3), Lehler (% 0,3), Yahudiler (% 0,2), Yunanlılar(% 0,2), Ermeniler (% 0,2), Tatarlar, (Kazan Tatarları) (% 0,1), Çingeneler (% 0,1), Azeriler (% 0,1), Gürcüler (% 0,1), Almanlar (% 0,1), Gagavuzlar (% 0,1) oranında Ukrayna devletinin nüfusunu oluşturuyor. Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir nüfus yapısı var. Osmanlı İmparatorluğu’nun bakiyesi topluluklar, günümüzde Türkiye’nin ilgisine muhtaç. Osmanlı İmparatorluğu’ndan kopunca Kırım Tatarları Çarlık Rusya’sının işgaline uğradı. Sovyetler döneminde Stalin, Kırım Türklerini yurtlarından zorla göçe ettirdi binlercesi göç sırasında hayatını kaybetti.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar Kırım Türklerinden lejyon adını verdikleri askeri birlikler oluşturup Rus ordusuna karşı cepheye sürdü. Kırım Türkleri hep öldüler. Almanlar öldürdü, Ruslar öldürdü. Ama asıl ölümleri kendi doğdukları ata ocağından Sovyetlerin kuş uçmaz kervan geçmez Sibirya steplerine, bozkırlarına sürülünce yaşadılar. Şanlı Kırım kanlı kırım oldu. 1954’te Kırım’ın makus talihi devam etti. Kendisi de Ukraynalı ve 1944'te Ukrayna Meclisinin başkanlığında bulunan daha sonra Sovyet Rusya Devlet Başkanı olan Nikita Kruşçev, Kırımı Sovyet Rusya’dan alıp Ukrayna’ya bağladı. Türkiye’de yaşayan kendisi de Kırımlı tanınmış bir aileden gelen Cafer Seydaahmet Kırımer, Kırım Milli Merkezi Başkanı statüsüyle tüm dünya nezdinde bu bağlanmayı protesto etti, Avrupa ülkeleri parlamentolarına telgraflar çekti.

Kırım bizi yakından ilgilendiriyor. Jeopolitik ve jeostratejik yani Coğrafi açıdan ilgilendiriyor, tarihi olarak ilgilendiriyor, kültürel bağlarımızdan dolayı ve orada yaşayan yüzbinlerce Kırım Tatarı kardeşlerimizden dolayı ilgilendiriyor. Her şeyden önemlisi komşumuz olarak bizi ilgilendiriyor. Sırtımızı dönebileceğimiz bir yer değil Kırım. Kırımlı Türklerin lideri Mustafa Cemiloğlu’nu hatırlayın lütfen, verdikleri mücadeleyi anımsayın. Halen Ukrayna Parlamentosundan Kırım’ı ve Kırım Müslüman ahalisini yani Türkleri yani Tatarları temsilen milletvekili. 22 yıl Kırım Meclisi Başkanlığı’nda bulundu ve geçtiğimiz birkaç yıl öncede başkanlığı bıraktı. Ukrayna’yı yangın çeviren Avrupa Birliği ajanları Kırımı yakıyor, Kırım Türklerinin geleceğini yakıyor.

Şimdi gelelim Ukrayna olaylarının bam teline. Ukrayna olaylarının toprak bölünmesine doğru gittiği görülüyor. Rusya açısından askeri açıdan büyük bir öneme sahip Kırım toprakları bu aşamada muhtemelen Ukrayna’dan koparılacak. Zaten Kırım Özerk Cumhuriyeti merkezi idaresi de Ukrayna’ya değil Rusya’ya daha yakın bir profil çiziyor. Kırım Türklerinin de Ukrayna idaresinden memnun oldukları söylenemez. Birleşik bir güce karşı savaşmaktansa parçalanmış bir güce karşı başarı elde etmenin daha doğru olduğuna inanılıyor galiba.

Financial Times'a konuşan üst düzey bir Rus yetkili de, Kırım'daki Rus nüfusu ve askeri üslerini korumak için Rusya'nın savaşabileceğini söylüyor. Yetkili, "Ukrayna bölünürse, bu bir savaşı tetikler. Bu durumda ilk kaybedecekleri yer Kırım olur. Çünkü oraya gireriz ve koruruz. Tıpkı Gürcistan'da olduğu gibi" diyor. Gazete, Rus Donanması'nın Karadeniz Filosu'nun üstlendiği Kırım'da nüfusun yüzde 60'ını Ruslardan, geriye kalan kısmının da Ukraynalılar ve Kırım Tatarları'ndan oluştuğunu belirtiyor. Kırım Parlamentosu Başkanı Volodimir Konstantinov'un da ülkenin bölünmesi durumunda ayrılmalarının mümkün olduğunu söylediği kaydediliyor.

Avrupa basınının ağırlık konusunu güvenlik güçlerinin muhaliflere müdahalesinin ardından çatışmaların had safhaya çıktığı Ukrayna oluşturuyor. Son çatışmalar Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının Kiev’de Cumhurbaşkanı Yanukoviç ile görüşmesi sırasında meydana geldi. Avrupa Birliği Ukrayna’da yeni bir hükümet kurulması, ardından da özgür ve adil cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılması için çağrıda bulunurken, yaptırım tartışmasında frene bastı. Brüksel’deki kriz zirvesinde toplanan AB Dışişleri Bakanları, Ukrayna'da şiddetten sorumlu kişilere yaptırım uygulanmasında uzlaştı.

Avrupa Birliği dışişleri bakanları "şiddet ve aşırı kuvvet kullanımından sorumlu tuttuğu" Ukraynalı yetkililere yaptırım kararı aldı. AB bakanları "hiç bir koşul şu anda tanık olduğumuz baskıları mazur gösteremez" dedi. Avrupa Birliği yetkililerinin Ukrayna krizine ilişkin Brüksel'deki görüşmeleri ise Kiev'e gönderilen Fransız, Alman ve Polonyalı bakanlar olmaksızın yapıldı. Kiev’de bulunan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigoriy Karasin ise Avrupa Birliği yetkililerinin Ukrayna’dan talepte bulunmalarının uygun olmayacağı uyarısında bulundu. Başkent Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'nda (Maidan) hükümet karşıtlarıyla özel birlikler arasındaki çatışmalar devam ediyor. Devam eden çatışmalarda perşembe günü hayatını kaybedenlerin sayısının her geçen saat arttığı bildiriliyor. Muhaliflerin sağlık koordinatörü Dr. Oleh Musiy ise keskin nişancıların perşembe günü en az 70 göstericiyi öldürdüğünü ve 500'ün üzerinde yaralı olduğunu öne sürdü. Çatışmaların devam ettiği ülkede, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

Türkiye öncelikli olarak eşekten düşen Nasreddin Hoca hesabı, Gezi olaylarından tecrübeli olduğundan, bir an önce olayların sona erdirilmesinden yana. Ukrayna konusunda Türkiye’nin milli çıkarları Avrupa Birliği ile değil Rusya ile örtüşüyor. Tıpkı Birinci Dünya Savaşı sonrası Azerbaycan’ı ve Bakü petrollerini ele geçirmek isteyen İngilizlere karşı Ankara Hükümeti nasıl Sovyetleri tercih ettiyse, şimdi de benzer gerekçeyle Türkiye, ben Rusya’dan yanayım diyor. Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılmasının Kırım Türklerinin ve Türkiye’nin çıkarlarına denk düştüğü kanaatindeyim.


Twitter:@oc320c39

[email protected]