Türkiye’yi Suriye’den sonra Bosna’dan vurmak!

Türkiye’nin var olduğu coğrafyada başına çorap örmek isteyen küresel şer odakları, önce Suriye ile işe başladılar, Mısır ile devam ettiler ve en son Bosna Hersek’te ortaya çıktılar. Amaç, Türkiye’nin başını ağrıtmak, sinir sitemini felç etmek, tepkilerini ölçmek. Bununla da sınırlı değil, Türkiye’nin İslam Dünyasındaki lider ülke algısını yok etmek, İslam ülkeleri liderleri içinde yıldızı parlayan ve tartışmasız İslam coğrafyasının doğal lideri kabul edilen Erdoğan’ın karizmasını çizmek.

Lafla peynir gemisi yürümediği gibi lafla lider de olunmuyor efendiler! İslam coğrafyasını kasıp kavuran deprem, tsunami, sel, salgın hastalık, savaş gibi afetlerde hangi İslam ülkesi Türkiye kadar seferber olabildi? Altın kaplamalı klozetlerindeki rahatlarını bozmak istemeyen kukla kralcık veya emircikler mi, mazlum Müslümanların imdadına koştu? Vay sen misin bunları yapan? Kredi notunu düşürürler, 17 Aralık darbesi gibi teşebbüslerde bulunurlar.

Bosna Hersek olaylarına bir de bu gözle bakmak gerekiyor. Bosna-Hersek’teki protestoların, sadece geleceğe dair inançlarını yitirmiş gençlerin sorunlarından kaynaklandığını düşünmenin ne denli safdillik olduğunu idrak etmek için Albert Einstein olmaya gerek yok! Eylül 2013’te, Bosna-Hersek'in kuzeyinde ücret ve işe alım üzerinde bir anlaşmazlık nedeniyle barikat yaparak, kendilerini maden kuyusuna hapseden yaklaşık 140 madenci dışarı çıktı. Ücret artışı talep eden madenciler, idari bir işe adam alımına da kızgın olduklarından bu eylemi gerçekleştirmişlerdi. Mayıs 2013’te ise Yugoslavya'nın dağılmasının ardından çıkan savaşlarda Bosnalı Hırvat güçlere liderlik eden 6 kişi, savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle mahkûm oldu.

Geçtiğimiz hafta Bosna Hersek'in kuzeydoğusundaki Tuzla kentinde kamu çalışanları tarafından başlatılan, ardından ülke geneline yayılan protestolarda, başkent Saraybosna'daki Cumhurbaşkanlığı binasının giriş katı eylemcilerce ateşe verildi. Ülkenin güneyindeki Mostar kentindeki İspanya Meydanı'nda da toplanan göstericiler, daha sonra Hersek Neretva Kantonu hükümet binası önündeki polis kordonunu aşarak, binayı ateşe verdi. Eylemciler, daha sonra Mostar'ın yeni belediye binasını da yaktı. Ülke genelinde 20'den fazla şehirde düzenlenen eylemler nedeniyle Tuzla Kantonu Başbakanı Sead Çauşeviç ile Zenitsa-Doboy Kantonu Başbakanı Munib Husejnagiç istifa ettiklerini açıklamıştı.

Bosna Savaşı'ndan bu yana en ciddi toplumsal olayları yaşayan ülkede işsizlik oranı yüzde 40'lara ulaşmış durumda. Ülke genelinde dün yaşanan olaylarda, 180'den fazla kişinin yaralandığı bildirildi. Gösterilerin çoğunluğu Federasyon içinde Müslüman Boşnakların çoğunlukta olduğu kentlerde yaşandı ve Hırvat nüfus olaylara katılmadı. Hırvatların üçüncü etnisite olma talepleri uzun süredir biliniyor. Hırvatların Boşnaklara göre dış yardımdan daha çok yararlanması Hırvatların seyirci konumunda kalmasına yol açmakta. Olaylara katılanların çoğunluğu Müslüman Boşnaklar. Kendi geleceklerini, kendi mal varlıklarını yaktılar yıktılar...

Protesto gösterilerinin tekrar başlamaması Bosna Hersek Cumhuriyeti’nin geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. İş savaş sırasında Sırp ve Hırvatların tecavüz ve soykırımlarına maruz kalan Boşnaklar, bir anlık öfkelerine yenik düşebilecek şekilde provoke edilirlerse, Avrupa’nın göbeğinde yeni bir savaş kasırgası yaşanabilir. Nitekim bu durumu öngören, Uluslararası toplumun Bosna-Hersek eski Yüksek Temsilcisi Christian Schwarz- Schilling, bölgedeki gelişmelerin kontrol altına alınmasıyla ilgili girişimlere Türkiye'nin de dâhil edilmesini istedi.

Christian Schwarz-Schilling, "Gereken adımların atılmaması halinde Balkanların batısı bir kara deliğe dönüşecektir. Zira Kosova ile Sırbistan arasındaki ihtilafa gerçek bir çözüm hâlâ bulunamadı. Bosna-Hersek'in bir devlet olarak işlemediği gerçeğinin ne kadar büyük bir tehlike meydana getirdiği de anlaşılamadı" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Bosna Hersek ziyareti sırasında, ikili görüşmelerde son protesto gösterilerinin ele alınması, Türkiye’nin Bosna’ya verdiği önemi gösteriyor. Hırvatların Almanya ilişkileri, bağları malum. Sırplar ise Slav ırkına yakınlıkları ve Ortodosk mezhebine aidiyetleri nedeniyle, Rusya yörüngesinde bir dış politikaya önem veriyor. Hamburg olaylarından sonra Bosna protestolarının patlak vermesi biraz düşündürücü.

Twitter:@oc320c39

[email protected]