Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Türkiye’nin sınırlarında harici gelişmeler ve Başkanlık sistemine geçiş

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-23 11:32:18

Türkiye’nin sınırlarında harici gelişmeler ve Başkanlık sistemine geçiş
Türkiye’nin neredeyse dört bir tarafı savaş meydanı. Karadeniz’in öte yakası yanıyor, Kırım Rus işgalinde. Irak diye bir devlet kalmadı. Suriye üç parçaya bölündü. Filistin ve İsrail savaşı bölgeyi yeniden barut fıçısına döndürdü. Tüm bu kaosun ortasında Türkiye’de, İKÖ eski genel sekreterinin cumhurbaşkanlığına beş parti tarafından aday gösterilmesi ve sonradan iki partinin de çatı adaya destek vereceklerini açıklaması tesadüf mü sizce? Düşünsenize Kadiri Şeyhi Haydar Baş’tan tutunda ulusalcı Kemalist CHP’ye kadar geniş bir yelpazede yer alan siyasi partilerin bir araya gelmesi neyi gösteriyor? Bunları sadece Ak Parti karşıtlığı ile açıklamak ne derece doğru?

Rusya’nın Ukrayna krizinde izlediği strateji tamamlanmamış atraksiyonlar içeriyor. Yakın zamanda Azerbaycan’da Rus yanlısı bir iktidar değişikliği yaşanabileceğine dikkat çekmek lazım. Rus çarı Putin, Amerika’nın eski Sovyet ülkelerine yönelik politikalarından rahatsız. Çar Putin’in, Bağımsız Devletler Topluluğu üyelerini ara sıra Moskova’ya çağırıp ayar verdiği bir gerçek.

Gürcistan’ın şımarıklığına tahammül edemiyor. Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Rusya kaynaklı Karadağ sorunu her an alevlenebilir. Aslanı kediye boğdurmada Ruslar oldukça maharetli. İlhami Aliyev ya tamamen Rus yörüngesine girmek veya alaşağı edilmek arasında tercihe zorlandığında, Türkiye’nin tek başına Azerbaycan’a desteği, onu tahtında tutmaya yetmeyebilir.

Rusya Hazar petrollerini ve doğal gazını, Amerika ya da Avrupa birliği ülkelerine yedirmez. Gürcistan diğer Kafkas halkları ile savaşında yaşadığı hezimetin şokunu atamadan Rusya’nın tazyiki karşısında Türkiye’ye ilhak dışında bir seçeneği olmadığının farkında. Ukrayna krizi sonrasında Kırım’ın Rusya’ya ilhak kararı alması gibi Gürcistan rüzgârına Nahçıvan’ı da katarak, Türkiye’ye ilhak edebilir. Bana kalırsa hiçte yaban atılacak bir durum değil.

Irak Kürdistan’ı daha şimdiden Türkiye’nin onayını bekliyor. Başka türlü kurtlar sofrasından nasiplenmesine imkân yok. Türkmenlerle birlikte geleceğe hazırlanıyor. Türkiye’nin Irak Türkmenlerine yönelik silah ve mühimmat desteğinin şimdiye kadar açığa çıkmamasının, Türkmen nüfusa yönelebilecek katliamların önünü kesmek için bir taktik olduğu düşünülüyor. Kuzey Irak’ta tıpkı Türkiye’deki gibi Türkler ve Kürtler el ele verecek yeni bir devlet inşa edecek.

Suriye, Kuzey Irak’tan farklı mı sanki? Rojava Kürtlerinin özerk bölgeleri Türkiye sınırlarının bitişiğinde. Komşu komşunun külüne muhtaç atasözünü onlarda iyi biliyor bizde. PKK önderinin Suriye’de yaşadığı yıllarda, bir koza örer gibi Kürt halkını bu günlere hazırladığı anlaşılıyor. PYD, Türkiye’nin sınırlarını değiştirebilecek öncü bir kuvvet. Bu satırların içerdiği derin anlam zamanı gelince okur tarafından daha iyi idrak edilebilecektir.

Batı Trakya kökenli bir bakanın (Sağlık bakanı Müezzinoğlu) kabinede yer almasına ne demeli? Kadife devrim veya Arap Baharından sonra Balkanları ne bekliyor sizce? Yunanistan ve Bulgaristan’da yaşayan Müslüman Türkler, hallerinden çok mu memnun? Gümülcüne patlamaya hazır bomba. Yunanistan ekonomik krizle boğuşuyor. Makedonlardan hazzetmiyor. Türkiye’nin garantörlüğü olmasa azınlık statüsü tanıdığı Müslüman Türkleri bir kaşık suda çoktan boğacak. Balkanlarda sınırlar değişebilir. Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova ve Sancak bölgesi Müslümanlarının birleşik bir devlet olmanın hazırlığı içerisinde olmadığı kim söyleyebilir?

Zaman zaman sohbet ettiğimiz Dr. Recep Acar’ın, politik ayıklama operasyonlarının başlayabileceğini söylemesini dikkat çekici buldum. Bu bağlamda Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı CHP ve MHP’nin yeniden dizayn edilme projesidir. CHP gibi sözde sol ve Kemalist bir partinin sağ cenahtan devşirdiği bir adayla çıktığı kulvar, büyük Türkiye’nin inşasında yaşanan toplumsal bir süreç. CHP değişiyor, değiştiriliyor. MHP’de değişiyor, değiştiriliyor.

Irak ve Suriye Kürtlerinin otonom özerklik statüsünün tanınması koşuluyla Türkiye’yle entegrasyonu düşündükleri bir dönemde MHP’nin salt Türk milliyetçiliğine dayalı parti politikasının Türkiye’nin milli çıkarlarına zarar verebileceği ortada. Bu iki partinin de söylemlerinin sil baştan adeta ezber bozucu bir stilde kurgulanması kaçınılmaz. Benimkisi bir temenni değil. Gerçekçi bir okuma.

Siyasal Kürt hareketinin Türkiyeleşme atağını bu anlamda okuyamayanlar, Halkların Demokratik Partisi oluşumunu, Abdullah Öcalan’ın romantizmi değerlendirmesinde bulunuyor. Bana kalırsa Öcalan çok gerçekçi düşünüyor. MHP dahi ultra milliyetçi söylemlerinden vaz geçmeye hazırlandığı süreçte salt Kürt milliyetçiliğine dayalı bir parti, Türkiye’nin önünü tıkamaktan başka ne yapabilir?

İster derin millet deyin ister derin devlet deyin işte o güç, Türkiye’de rejimi rehabilite ediyor. Başkanlık sistemi yeni dönemin olmazsa olmazı. Demirel sanırım bu durum için fötr şapkasını çıkarır, eline alır sonrada şöyle derdi, “böyyük Türkiyenin böyyük başkanı…” Kim mi başkan? Tabi ki Recep Tayyip Erdoğan!

twitter:@oc32oc39

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara