Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı Ortodoks kartı
13 Yıl Önce Güncellendi
2014-03-10 09:04:25
Bu de facto durumun farkında olan Türkiye, zaman zaman Ekümeniklik konusunu tartışmaya açsa da, son zamanlarda Ak Parti iktidarının açılım politikaları sayesinde, hem Ermeni hem de Rum azınlıkların vakıf mallarını iade etmenin ötesinde sosyal barışa katkı sağlayacak gelişmeleri vizyona koymaktan geri kalmıyor. Örneğin 15.08.2010’da Trabzon'un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı'nda 88 yıl aradan sonra bir günlüğüne ayin düzenlendi. Düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetti. Ayine Rusya fedarasyonu, Yunanistan, Gürcistan ve ABD ve yurt içinden gelen 500 kadar Ortodoks Hıristiyan katılmıştı. Van Gölündeki Akdamar (Ahtamar) Kilisesi’nde de ilk ayin 19 Eylül 2010’da düzenlenmişti.
Bir başka önemli gelişme Kasım 2010’da yaşandı. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına uyarak Rum Erkek Yetimhanesi'nin tapusunu, Fener Rum Patriği Bartholomeos'a teslim etti. Yetimhane, 1964'te Kıbrıs krizi sırasında boşaltılmasından bu yana kullanılmıyordu. AİHM Fener Rum Patrikhanesi'nin Büyükada'daki Rum yetimhanesi hakkında açtığı davada yetimhanenin 3 ay içinde Patrikhane'ye iade edilmesi karara bağlamıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü Meclisi de kararın Türkiye'ye ulaşmasının ardından toplanarak AİHM kararına uygun olarak yetimhanenin Patrikhane'ye devrine oy birliğiyle karar vermişti.
Öte yandan Avrupa Birliği, Türkiye hükümetine sadece yetimhane değil, Rum Ortodoks ruhban okulunu da yeniden açması çağrısı yapmıştı. Heybeliada Ruhban Okulunun da yeniden açılması için yasal düzenlemelere gidildi. Bu arada ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nin Avrupa, Avrasya ve Yükselen Tehditler Alt Komitesi’nde Heybeliada Ruhban Okulu’nun koşulsuz olarak veya gecikmeksizin açılmasına yönelik karar tasarı kabul edildi...Ancak şimdiye kadar bu konuda siyasi ve stratejik mülahazalarla net adım atılamadı.
Bugünlerde Türkiye, dünyanın dört bir tarafından gelen Ortosdosk din adamlarına ev sahipliği yapıyor. Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos'un daveti üzerine, İstanbul'a gelen 14 Ortodoks Kilisesi'nin Patrik ve Başpiskoposlarının katıldığı ve Fener Rum Patrikhanesi'nde 3 gün süren toplantı sona erdi. 9 Mart Ortodoksluk Bayramı nedeniyle yapılan ayine yoğun ilgi gösterildi. 5–9 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen tüm Ortodoks kiliselerinin toplanma hazırlığına adanan, dünyadaki Ortodoks kiliseleri temsilcileri ve başkanlarının toplantısına katılmak üzere İstanbul’a gelenler arasında, Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill’de bulunuyor.
Patrik Kiril’i İstanbul Havaalanı’nda Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov, Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Aleksey Erhov ve Konstantinopolis Patrikhanesi temsilcileri karşıladılar. İstanbul’da ikametgâhı bulunan ilk Ortodoks Başpiskopos’u onuruna sahip Ekümenik (Konstantinopolis) Patriği Bartholomeos daha önce Ortodoks kiliselerinin toplanması hazırlığı faaliyetlerinin görüşülmesi ve ortaya çıkan sorunların çözümü için Ortodoks kilisesi başpiskoposlarını mart ayında İstanbul’a davet etmişti. Bu şekildeki son görüşme 2008 yılında aynı şekilde İstanbul’da gerçekleşmişti.
İstanbul’da toplanan Ortodoks kiliselerinin liderleri, Ukrayna ve Ortadoğu’da bir an önce barışın tesis edilmesi için barış çağrısı yaptılar. İstanbul (Konstantinopolis) Patriği Bartholomeos’un girişimiyle 6-9 Mart’ta İstanbul’da düzenlenen bölgesel Ortodoks kiliseleri toplantısına katılan Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill konuya ilişkin açıklamada bulundu. Patrik Kirill, toplantıda ayrıca Ukrayna’daki raskolnikleri (dini bölücüler) Ortodoks Kilisesi’ne dönmeye ve güç kullanarak kilise ve manastırları ele geçirmekten vazgeçmeye çağırdıklarını söyledi. Demek ki Avrupa’nın kışkırtması sadece siyasi konularda değil, dini konularda da söz konusu.
İslam ülkelerindeki Ortodoks nüfusun durumu da toplantının gündemindeydi. Patrik Kirill, konseydeki piskoposlardan, Suriye’de ezilen Hıristiyan azınlıkların ve silahlı çatışma mağdurlarının korunmasını talep etti. İstanbul (Konstantinopolis) Patriğinin İstanbul’un Fener semtindeki rezidansında yapılan toplantıya 14 Ortodoks kilisesinin lideri katıldı. Toplantının temel amacı, ortak Ortodoks konseyinin kurulması ve Ortodoks kiliselerinin faaliyet gösterdiği bölgelerde müminlerin durumu konularını görüşmekti.
İstanbul’da toplanan Ortodoks din adamlarının bu girişimleri hiç şüphesiz ki dolaylı olarak Türkiye’nin elini güçlendirecek adımlar şeklinde değerlendirilmektedir. Avrupa Birliği ve ABD’ye karşı Türkiye’nin Ortodoks kartını nasıl kullanacağının ayrıntıları önümüzdeki günlerde netleşebileceği gibi, Katolik ve Proteston kuşatmasına karşı Türkiye’nin Ortodoks müttefikleriyle bir çıkış kapısı aralaması, Avrasya doktrinin de teorik safhadan çıkıp yaşanabilir süreç kazanmasını sağlıyor olabilir. Bu gelişmeler karşısında, Avrupa’da yaşanan sadece Türkiye gibi bir müttefiki kaybetme korkusu değil.
Avrupa’da doğalgaz korkusu da yaşanıyor. Ukrayna’daki kriz büyüdükçe Avrupa’nın enerjisiz kalma kaygısı da artıyor. Rusya geçmişte yaşanan anlaşmazlıklarda doğalgaz kozunu kullanmaktan çekinmemişti. Ukrayna’daki kriz sadece siyasi hesaplaşmalardan ibaret değil, doğalgaz da krizde büyük rol oynuyor. Dünyanın en önemli doğalgaz tedarikçilerinden olan Rusya, Avrupa’nın ihtiyacının ortalama üçte birini karşılıyor.
Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya ihtiyacının yüzde 40’ını, Baltık ülkeleri ise yüzde 100'ünü Rusya'dan aldığı gazla kapatıyor. Gaz sevkıyatının kilit noktasında Ukrayna yer alıyor. Ukrayna üzerinden geçen boru hatları Rus doğalgazını Ukrayna’ya taşıyor. Ukrayna’daki kriz büyüdükçe Avrupa’nın enerjisiz kalma kaygısı da artıyor. Rusya geçmişte yaşanan anlaşmazlıklarda doğalgaz kozunu kullanmaktan çekinmemişti.
Twitter:@oc320c39
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap