Türkiye Irak’ta zar atmaz!
13 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-16 11:49:30
Türkiye’nin Irak politikasının sorgulandığı Washington’da, Saddam Hüseyin’in Baas rejiminin yakalanamayan tek üyesi olan, IŞİD’e yardım ve komuta ettiği öne sürülen İzzet İbrahim el Duri’nin Türkiye’de saklandığı iddiası Amerikalıların aklını karıştırıyor. Bu iddiaları güçlendiren bilgiler görgü tanıkların ifadesine dayanıyor. İyi haber alan bilgi kaynaklarına göre; IŞİD'in Musul'da bir varlığının olmadığı, IŞİD'in sadece orada görüntüde var olduğu gerçeği söz konusu
.
IŞİD'in Musul gibi bir kenti düşürebilecek bir gücü ve militanı yok. IŞİD'i yöneten ve şu an Musul'da kontrolü elinde bulunduran Baasçılar. Musul'a girişlerinde bulunan asayiş kontrol noktalarında IŞİD bayrakları var. Ama Musul'u Saddam döneminden kalan eski asker ve subaylar idare ediyor. Devrik Baasçıların Türkiye’nin güç odakları ile teması var mı derseniz evet var derim.
Amerika’nın Sesi’nde Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığının açıklaması, Türkiye IŞİD’e karşı tandanslı ve ironik şekilde veriliyor. Sitede “Genelkurmay: ‘IŞİD mensuplarına eğitim verdiğimiz iddiası gerçekdışı’ alt başlığıyla verilen haber dikkat çekici.
Genelkurmay Başkanlığının açıklamasına göre; Irak'ta IŞİD terör örgütü mensuplarına 4 Türk subayınca eğitim verildiği ve bu subayların Irak askerlerince Felluce'de gözaltına alındığı yönündeki haberler asılsız”. Ancak Türkiye’nin IŞİD denetimi altındaki bölgeye sınırlı hava harekâtı yapabileceği seçeneği masa üstünde. Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı F-16'lar, belirli aralıklarla Irak İslam Şam Devleti örgütünün işgal ettiği Musul semalarında keşif uçuşu yapıyor.
Irak’taki durumun daha da kötüleşmesi durumunda Başkan Barack Obama, askeri seçeneklerini arttırmak amacıyla Basra Körfezi’ne savaş gemisi sevk ediyor. Pentagon sözcüsü Tuğgeneral John Kirby Savunma Bakanı Chuck Hagel’ın, Umman Denizi’nde devriye gezen USS George H. Bush uçak gemisini Basra Körfezi’ne gönderdiğini bildirdi. ABD, Bağdat Büyükelçiliği’ndeki diplomat ve çalışanlarını hızlı bir şekilde tahliye etmek için 100 civarında asker görevlendirdi. Demek ki ABD, Bağdat’ın düşebileceğine ihtimal veriyor. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Efhem, İran'ın, dış güçlerin Irak'a yönelik her türlü askeri müdahalesine karşı olduğunu, İran'ın Amerika'nın Irak'a askeri müdahalesini kesinlikle istemediklerini kaydetti.
IŞİD birlikleri ilerledikçe, Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetiminin arasına çomak sokma gayretlerinde artış kaydediliyor. İngiltere’nin bu konuda başı çektiğini söylemek şaşırtıcı olmaz. Türkiye ile Kürtlerle yeni anlaşmazlık meselesi olarak Kerkük ön planda. İngiltere basınında Türkiye’yi kışkırtıcı haber ve yorumlara yer veriliyor. Kürtlerin Kerkük’ü sahiplenmelerine dikkat çekiliyor.
İngiltere'de yayımlanan Times gazetesi, 'Kuzey Irak'taki şiddet ve kargaşa ortamının Kürtlere bir anda, tam bağımsızlıklarına kavuşma ve asırlık rüyaları olan Kürdistan devletini kurma fırsatı sunduğunu' yazdı. Daily Telegraf'ta yer alan benzer bir yorumda da "Iraklı Kürtler, mevcut krizde daha fazla toprak ele geçirme ve gelecekteki bağımsız devletlerinin temellerini atma fırsatını yakaladılar" deniyor. Uzmanlar IŞİD’in bölgede nüfuzunun artması durumunda, Ankara’nın bölgede Kürtler’le ilgili siyasetini gözden geçirmeye zorlanabileceğini belirtiyor.
Türkiye ile İran’ın Irak konusunda mutabakata vardıkları tek konu adı geçen ülkenin toprak bütünlüğü meselesiydi. IŞİD’in son operasyonuyla fiilen ortadan kalkan Irak’ın toprak bütünlüğü, Türkiye ve İran’ı Irak konusunda farklı kamplara itiyor. IKBY Başbakanı Barzani’nin, "Musul'da askeri ve siyasi olarak böyle bir sonuç beklemiyorduk. Artık Musul olaylarından önce ve sonra diye iki Irak olacak" açıklaması yeni durumun habercisi niteliğinde. Irak meclis başkanı Usame Nuceyfi ve onun Musul kentini savunmasız IŞİD’e teslim ettiği söylenen Neyneva (Ninova) eyaleti valisi kardeşi Useyil Nuceyfi’nin Norveç’ten sığınma talep etmeleri, Musul işgalinin çok önceden planlandığı gösteriyor.
Irak merkezi hükümetinde Şii halkın çoğunluğu, Suriye’deki Şii cihatçıların iktidarı ele geçirmesinden, Suriye cephesinde çarpışan Şii milislerin bazılarının Irak’a geri dönebileceğinden korkuyor. Özellikle de İran, Irak ordusunun IŞİD’e karşı etkisiz kalması durumunda Suriye cephesindeki milisleri müdahaleye zorlayabilir. Irak merkezi hükümeti ve özelikle Maliki’yi endişelendiren, aralarında Sadr grubunun da bulunduğu artık çatışmalara katılmayan bazı milis grupların yeniden silahlanıp Irak ordusunun yerine geçmesi tehlikesi. Hizbullah Suriye’den Irak’a geçme niyetinde değil. Lübnanlı milletvekili Kamil Rifai’nin, Hizbullah hareketinin Lübnan’da kalacağını ve sadece Siyonistlere karşı kullanılacağını vurgulaması bu açıdan önemli.
Özetleyecek olursak Türkiye Irak’ta zar atmamıştır. Her gelişme önceden alternatif gelişmelerle birlikte kurgulanmıştır. Avrupa ve Amerika gelişmiş son model elektronik istihbarat aygıtlarına rağmen, IŞİD’in bu denli hızlı ve aktif yani sonuç alıcı eylemlerini önceden tahmin edememiştir. Irak çöllerinde yuvarlanıp duran tesbih böceği gibi değerlendirmişlerdir. Iraklı muhalif güçler şimdilik IŞİD çatısı altında toplanmış gözükmektedir. Saddam’ın Bağdat işgalinden önce komşu bir ülkeye emanet ettiği kişisel serveti, Iraklı muhaliflerin eğitimi ve silahlandırılmasında kullanılmıştır. Kerkük şimdilik Kürtlerin elindedir. Musul şimdilik IŞİD’in elindedir. Kerkük ve Musul’un asli sakinleri Türkmenlerdir. Türkmenlerin garantörü de Türkiye Cumhuriyetidir.
Twitter:@oc320c39
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap