Suudiler Irak’a müdahaleye hazırlanıyor

Bazı şeyler bana ters. Şimdiye kadar Filistinlileri insan yerine koymayan ve akan kanı durdurmak için zerre miskal kıllarını kıpırdatmayan emperyalistler ne oldu da Filistin davasının koruyucu meleği rolünde? Aklım almıyor, inanasım gelmiyor. Hangi dağda kurt öldü diye sormazlar mı? Türkiye’de Filistin davasını sahiplenen İslamcı hareketler de aynalı sazan misali, oltaya takılıveriyor. Oltaya takılan sadece Türkiyeli İslamcılar değil. Radikal fundamentalist Yahudilerde Hamas’ı yok etmekten, Gazze’yi haritadan silmekten dem vuruyor. Alın size tam bir kör dövüşü.

Dün İsrail’den yazan Yahudi bir Timetürk okurun gönderdiği iletiyi içerik ve imlasına dokunmadan aynen aktarıyorum; “omur celik donmez bey, timeturk’te yukaridaki (Filistin'de Yahudileri kim öldürüyor?) baslikli yaziniz, maalesef isabetsiz gorusler be on yargilarinizin sergilendigi bir yazi. once, iki defa hatirlattiginiz, papanin yaninda bulusan iki lider Mahmut Abbas ile natanyahu dehil, Abbas ile Peres idi. hic olmazsa tetkik eder bu hatayi yapmazdiniz. siz, oldurulen 3 gence “yerlesimci” diyerek, kacirilip oldurulmelerini beklenmesi gereken bir olay seklinde gosterme gayretindesiniz. halbuki bu cocuklar, hebron (el halil) yaninda olan bir din okulu talebesiydiler. yerlesimci degildiler.

olsalardı dahi masumlari oldurmenin hicbir affaedilecek sebebi olamaz. kuduste oldurulen genc filistinlinin olumu, eger intikam pesinde yahudiler tarafindan yapildiysa,yahudilerin utancidirlar ve goreceksiniz en agir cezaya carpilacaklardir. halbuki uc yahudi talebeyi kacirip oldurenlerden birinin annesi, oglunun yaptigiylla gurur duydugunu gizlememistir. aradaki farki dusunmenizi isterdim. israil ucaklari, durup dururken mi gazzeyi (ustelik minimal insan kaybi olmasina dikkat ederek) bombaladilar?,
“fuze saldirisini bahane ederek” “saldirgan israil” ifadeniz haksiz ve suclayici, israil, dusmanina dersini vermesini bilen bir ulke. 3 genci icin seferber olan israil karsisinda musulda esir edilen onlarca turk icin keske ayni hassasiyet gosterilseydi.kurdistanin bagimsizligini isteyen sadece israil degil, cok turk de var. sykes picot anlasmasi 100 yil dayandi, simdi sinirlari baska olculer saptayacak. bu arada yeni devletler olusacak. kabahat israilde degil,” Ben ne cevap yazdığımı söylemeyeceğim.

Onlarda olaylara böyle bakıyor. Yukarıdaki mesajı gönderen İsrail vatandaşı Yahudi ile dünkü yazımın altına İslamoğlu takma ismiyle not düşen Türkiye vatandaşı Müslümanın, “Yahudiler aklamak size mi düştü?” şeklindeki tepkisi, Ortadoğu’da mevcut bakış açısını çok net bir biçimde ortaya koyuyor. Her iki kesimde oluşturulan algı nedir? Yahudiler ve Müslümanlar birbirlerini öldürmelidir, Yahudi’nin kanı Müslümana, Müslümanın kanı Yahudi’ye helaldir. Aslında Müslümandan kasıt Filistinliler, Yahudi’den kasıt da İsrail devletinin vatandaşlarıdır.

Ne İsrail’in petrolü var ne de Hamas’ın? İsrail aklını başını toplamalı, kendisinin defni için açılan çukuru görmeli. Bu çukur üstüne basa basa tekrar ediyorum, Türkiye’nin Irak politikasına üstü örtülü destek verdiği ve Kuzey Iraklı Kürtlerin merkezi Irak Hükümetinden ayrılarak bağımsızlık ilanı etmelerini desteklediği için petrolcüler tarafından açılmıştır. İngilizler şimdilik Suudileri İsrail’e tercih etmiş görünüyor. Dünkü yazımda belirttiğim gibi, üç Yahudi genç yerleşimciyi öldürenler Filistinli olmadığı gibi, Doğu Kudüs’ten kaçırılıp öldürülerek cesedi yakılan Filistinlinin katili de Yahudiler değil! Ama iş işten, atı alan Üsküdar’dan geçti. Belki petrol kartellerinin taşeronu Yahudiler ve Filistinliler bu olayda kullanılmıştır, ama azmettiren ve planlayan derin akıl, şimdi Suudileri de Irak’a müdahale etmeye yönlendiriyor.

'Irak Artık 9 Haziran Öncesine Dönemez' bu sözler Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Washington'a gönderdiği heyette yer alan, Özerk yönetimin dış ilişkiler sorumlusu Felah Mustafa Bekir’e ait. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Washington'a gönderdiği heyet, olası bağımsızlık kararı için zemin yoklamasında. Özerk yönetimin dış ilişkiler sorumlusu Felah Mustafa Bekir Iraklı Kürtler'in bağımsızlığının, Türkiye'yi olumsuz etkilemeyeceğini, referandumda bağımsızlık sonucu çıkarsa, ‘ABD istemese bile yeni devleti kuracaklarını’ ifade ediyor.

Suudilerin Irak sınırına asker yığmasının arka planında birazda bu var. Sünni de olsa petrole dokunacak her el onlar için cüzzamlı. Suud ordusunun Irak sınırında konuşlandırılması Irak’a askeri müdahale hazırlığı. Hatırlarsanız asker yığınağı öncesinde, “Halid Bin Bender, bakan düzeyinde istihbarat başkanlığına atanmıştı. Bender, Riyad Emiriydi ve Savunma Bakanı Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştu. Mart 2014’te Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, resmi temaslarda bulunmak üzere Suudi Arabistan'a geldiğinde, Obama'yı, Uluslararası Kral Halid Havalimanı'nda, Riyad Prensi Halid bin Bender bin Abdulaziz karşılamıştı.

Halid Bin Bender;. Kraliyet Askeri Akademisi’nden mezun. 1997 yılında tümgeneral, Mayıs 2011’de Korgeneral rütbesine yükseltildi. Saddam’ın Kuveyt’i işgali sonrası başlayan Amerikan ordusunun yönettiği Çöl Kalkanı operasyonuna katıldı, 1991’de Kuveyt’e giren Amerikan ordusuyla birlikte hareket eden Suudi ordusunu komuta ediyordu. Suudi kraliyetinin istihbarat patronu, sıradan bir isim değil. Amerikalıların operasyon yöntemlerine aşina” demiştim. Suudi sermayeli, Dubai merkezli El Arabiya televizyonunun haberine göre, 30 bin Suudi asker, 800 kilometre uzunluğundaki Irak sınırını güvence altına alacak. İşte bu habere konu olan gelişmenin mimarı Suud istihbaratının yeni patronu, Halid Bin Bender; Ordunun çölde intikali ve savaş stratejisi konusunda uzman olduğundan Suud–Irak sınırında 30 bin askerini ‘güvenliği sağlamak’ gerekçesiyle bölgeye sevk etti.
Uzmanlara göre Suud ordusunun Irak’a olası müdahale tarihi 20 Temmuz sonrası. Hilafet ilan eden IŞİD’e karşı müşterek savaşın diğer ortakları İran ve Amerika. İran ve Amerika arasında devam eden nükleer müzakerelerinin, her iki tarafın anlaşmasıyla sonuçlanması durumunda, düğmeye basılacak. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Washington'un 20 Temmuz 2014 tarihine kadar Tahran'la nükleer anlaşmaya varmaya kararlı olduğunu, bu anlaşmaya varmak için çaba sarf edeceğini açıklaması, Amerika, Rusya, İran ve Suudi Arabistan’ın IŞİD’e karşı ortak müdahalede bulunabileceği gösteriyor.

ABD Başkanı Barack Obama ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah çarşamba akşamı telefonda görüşmesinden hemen sonra sınıra asker sevkiyatının başlaması dikkat çekici. Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Obama ve Abdullah'ın görüşmede Irak'taki son durum ile Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün, Irak'ın ve tüm bölgenin istikrarını tehdit etmesi konusunu ele aldıkları belirtildi. İki liderin ayrıca Irak'taki tüm unsurları birleştirecek bir hükümetin süratle oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu yineledikleri kaydedildi. Açıklamada, Obama'nın şiddet nedeniyle yerlerinden edilen Iraklılara yönelik 500 milyon dolarlık bağışı nedeniyle de Abdullah'a teşekkür ettiği belirtildi.

Biliyorsunuz dün de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak ve bölgedeki gelişmeleri ele almak üzere Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar ile Resmi Konut'ta bir araya geldi. Görüşmenin son bölümüne Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da katıldı. IŞİD’in serbest bıraktığı tır şoförleri elbet gündeme gelmiştir. Ancak asıl masaya yatırılan konu, Suud ordusunun kendisinden beklenmeyen bu askeri yığınak ve saldırı hazırlığı. Allah korusun böyle bir durumda IŞİD’in elinde bulunan Türk diplomaları, konsolosluk çalışanları ve ailelerinin durumu tehlikeye girer.

Ayrıca Suriye'nin Halep kentinin Türkiye sınırındaki Cerablus kasabası ve Kobani bölgesinde, Irak Şam İslam Devleti ile YPG birlikleri arasında şiddetli çatışmalar var. Türkiye kendi ülke vatandaşlarının da katıldığı bu savaşın YPG’nin aleyhine sonuçlanmaması için elinden geleni yapacaktır diye düşünüyorum. İHH yetkililerini de tebrik etmek gerekiyor. Rojava’da savaştan mağdur düşen halka mübarek Ramazan ayında İnsani yardım göndermeleri oldukça yerinde bir karar. Bir kereye mahsus olmamalı, arkası gelmeli.

Twitter:@oc320c39

[email protected]