Suriye üzerinden Türkiye kuşatılıyor..!

Obama yönetimi barış görüşmelerinin çıkmaza girmesi, ölü sayısının hızla artması ve insani krizin giderek büyümesinin ardından Suriye’deki iç savaşla ilgili politikasını yeniden gözden geçiriyor. Arap Baharı ayaklanmalarının etkisiyle başlayan Esat rejimi karşıtı gösterilerin iç savaşa dönüşmesi sonucunda, Suriye'de yönetim karşıtı protestolarda ilk can kaybının meydana geldiği 18 Mart 2011 tarihinden bu güne, 35 binden fazla Suriyeli’nin öldüğü ve dokuz milyon kişinin evlerini terk ettiği bildirildi. Mart 2011’den bu yana 2 buçuk milyon kişi de mülteci ya da sığınmacı durumuna düştü. Suriye'de başlayan iç savaş, Türkiye-Suriye arasındaki sınırda 'kaçak geçişleri' hızlandırdı.

Suriye'de 4. yılına giren iç savaşı değerlendiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Bu büyük bir sınavdı, maalesef uluslararası toplum bu sınavı kaybetti" dedi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi’ne göre, Suriyeli mültecilerin sayısı, Afgan mülteci sayısını geçerek bir numaraya çıktı. Beş yıl önce Suriye’de iç savaşın başlamasından hemen önce, Suriye dünyanın en büyük ikinci mülteci sığınağıydı. Şimdiyse komşu ülkeler Suriyeli mültecilere kucak açmış durumda. Ancak bu mülteciler sığınacak yer bulsalar da çatışmaların bıraktığı izleri, yaşadıkları travmayı yenmiş değiller. Türkiye’den başka Ensar-Muhacir yaklaşımında başka İslam ülkesi de maalesef yok. Baas rejimini yıkmak için ortaya çıkan Özgür Suriye Ordusu sırra kadem basmış durumda. Görenlerin insaniyet namına haber vermeleri rica olunur!

Son olarak Suriye’de Esat rejimine bağlı hava kuvvetleri, topçu ve tankların desteğindeki birliklerin Lübnan sınırı yakınlarında Kalamun bölgesinde, isyancıların kontrolündeki son kale stratejik Yebrud’a kasabasına girdiği bildiriliyor. Suriye ordusu sınır bölgesinde Şam'ı kuşatan isyancıların lojistik ikmal hatlarını kesmek için geniş çaplı saldırıya geçmişti. Devlet medyası Suriye kuvvetlerinin Yebrud kasabasını taradığını ve isyancıların yerleştirdiği patlayıcı cihazları söktüğünü bildiriyor. Beyrut hükümeti, Suriyeli isyancıların Lübnan’ın Bekaa vadisine kaçması üzerine Suriye sınırına komandolar gönderdi. Suriye ordusunun Lübnan sınırındaki stratejik bir kasabayı ele geçirmesinin ardından yüzlerce isyancı ve sivil mültecilerin Lübnan’a kaçmaya devam ettiği bildiriliyor. İşte kahraman Suriye Özgür Ordusunun son durumu…

Özgür Suriye ordusunun en büyük lojistik ve mühimmat desteğini aldığı Türkiye Sınırındaki özellikle Türkmenlerin yerleşik olduğu birimleri elinde tutamamasına ne demeli? Özgür Suriye Ordusu bir zamanlar sözde Baas ordusuna karşı birlikte savaştıkları mümin kardeşleri IŞİD’in tanklı toplu ağır silahlarla saldırısı karşısında, Suriye sınırları içinde olmasına karşı Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Türk toprağı sayılan Süleymanşah Türbesinin bulunduğu mıntıkayı Türkiye’deki bazı romantik İslamcıların gönül dostu Irak Şam İslam Devletine terk etti. Bu durum karşısında Türkiye en yetkili ağızlardan Süleymanşah Türbesinde konuşlu Türk askerlerine herhangi bir saldırı durumunda vur emri verildiğini deklare etti.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Süleyman Şah Karakolu'nun bulunduğu yer, Türkiye toprağıdır. Türk bayrağımız dalgalanır, askerlerimiz tarafından korunur. Buraya karşı herhangi bir saldırı ihtimaline karşı silahlı kuvvetlerimiz teyakkuz halindedir. Hatta çok net, uçaklarımız bile havadadır" açıklamasında bulundu. Bir basın mensubunun Yılmaz'a, "Suriye'de bulunan ve Türkiye toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu bölge, El Kaide'ye bağlı Irak Şam Devleti güçlerinin kontrolüne girdi. Burayla ilgili Türk askerlerine 'vur' emri verildi. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" sorusunu yöneltmesi üzerine Yılmaz da, "Süleyman Şah Karakolu'nun bulunduğu yer, Türkiye toprağıdır. Türk bayrağımız dalgalanır, askerlerimiz tarafından korunur. Buraya karşı herhangi bir saldırı ihtimaline karşı silahlı kuvvetlerimiz teyakkuz halindedir. Hatta çok net, uçaklarımız bile havadadır" cevabını verdi.



Milli Savunma Bakanı Yılmaz’ın altını çizdiği bir diğer önemli hususta; “o çevredeki IŞİD güçlerinin denetiminde olan bir bölgeden de bizim topraklarımıza bir saldırı olmayacağını düşünüyoruz. Gereken tedbirleri aldık" demesi. Anlaşılan iş başa düştü. Ee kurda sormuşlar “-neden boynun kalın” diye. Kurt şöyle bir bakmış derinden bir iç geçirmiş, “-kendi işimi kendim yaparım gardaş” demiş.



Suriye Türkmen Toplumu Lideri Samir Hafez, Suriye'deki Süleyman Şah Türbesine yönelik El-Kaide tehdidinin, Türkiye Karkamış Kapısı'nı kapatmasından kaynaklandığını iddia ediyor. El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Süleyman Şah Türbesi'ni bu nedenle ablukaya aldığını söylüyor. Hafez, IŞİD'in Türkiye'nin gücünü anladığı için sadece blöf yaptığını, saldırıya cesaret edemeyeceğini, 'Bu kapıları açın yoksa Süleyman Şah Türbesine saldırırız' diyerek blöf yaptıklarını ifade ediyor. Türkmenlere ve Araplara giden yardımlara el koyduklarını, orada kaçakçılık, sabotaj olaylarının yaygın olduğunu, bu örgütün şah damarlarının orada bulunduğunu belirtiyor.

Kargamış Kapısının kapatılmasıyla, IŞİD’in büyük sıkıntıya girdiğini, Türkiye’den Suriye Türkmen halkına veyahut diğer Arap halkına yardım gittiğinde, yarısına el koyduklarını söylüyor. Suriye Türkmen Toplumu Lideri Samir Hafez’in verdiği bilgilerden en önemlisi IŞİD militanlarının büyük bir hat kurduklarını, 40 km uzunluğunda Türkiye'ye karşı siper yaptıklarını, içine tanklar da yerleştirdiklerini sözlerine ekliyor. Bu bilgilerden sonra şu yorumda da bulunmayı ihmal etmiyor; “Bu tank havadan gelecek değil. Hiç çareleri kalmayınca bir çılgınlık yapacaklarını sanmıyorum. Bir aslan kükrerse onları yok edebilir. Türkiye'ye meydan okunmaz.”

Özgür Suriye Ordusu ve IŞİD’in durumu böyleyken Suriye Kürtleri ne âlemde? IŞİD’in Süleymanşah Türbesine yönelik operasyonundan günler öncesinde, Batı Kürdistan'ın askeri gücü olan Halk Savunma Birlikleri (YPG), Cizîre, Kobani ve Efrin kantonları ile Kürtlerin yaşadığı Halep ve Rakka'daki askeri eylemler ve operasyonlarını durdurduklarını açıklamış, yazılı bir açıklama yapan YPG Genel Komutanlığı, meşru savunma temelinde hareket edeceklerini, saldırı olması halinde karşılık vereceklerini duyurmuştu.

Batı Kürdistan’da yayın yapan ANHA Haber Ajansı, Suriye rejim güçlerinin Suriye iç savaşı boyunca Kürtlere yönelik saldırı ve katliamlarını değerlendiren bir haber yayınlayarak Qamişlo (Kamışlı) belediye binasına yönelik saldırıyı da Suriye rejim güçlerinin düzenlemiş olabileceğini belirtti. Batı Kürdistan'ın silahlı gücü Halk Savunma Birlikleri (YPG), Türkiye ile sınırı olan Til Ebyad'da Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetesine yönelik düzenlediği operasyonda 16 IŞİD üyesinin öldürdü. Bu olaydan önce; 27 Şubat günü Qamişlo'ya 20 km mesafedeki Til Meruf köyüne IŞİD güçleri saldırmıştı. Saldırıda, siviller kaçırılmış, bir türbe bomba ile imha edilmiş, dört minareli bir camının üç minaresi yıkılmış ve evler ateşe verilmişti.

Sınırlarımızın öte yakasında PYD’nin kurduğu kantonlara Kürdistan Kızılayı’nın (Heyva Sor a Kurdistanê) bir yıl içerisinde 1 milyon 658 bin euro yardımda bulunuyor. Almanya merkezli insani yardım örgütü Heyva Sor a Kurdistan, Suriye'deki savaştan dolayı mağdur olanlara için Şubat 2013'da başlattığı kampanya çerçevesinde Batı Kürdistan'a gönderilen yardımın bilançosunu kamuoyuna açıkladı.



Buna göre Almanya'daki çalışmaların yanı sıra, Avrupa'nın diğer ülkeleri ve İskandinav ülkelerindeki insani yardım kurumlarının yardımları sonucu 1 milyon 658 bin euro Batı Kürdistan'a gönderildi. Rojava'ya yardım kampanyası sürecinde, Kürdistan İslami Topluluğu, Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) ile Avusturya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, İtalya, İsviçre, Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya'daki Kürt kurumları, Avustralya'daki Kürdistanlılar ve Devrimci Örgütler Koordinasyonu (ICOR), Rojava Kürtleri için büyük emek harcamışlar.



Almanya’dan yazan bir okuyucum, ABD ve genel olarak Batı’nın İran’a gerçek manada düşman olduklarını zannetmediğini, Saddam’ı devirenlerin yerine Şii olan Maliki'yi getirdiklerini, yani Şii İran’ın yanına bir Şii devlet kurarak ve ihsas ederek İran’ın elini rahatlatmış olduklarını ve İran’a sağlam bir müttefik kazandırdıklarını belirtiyor. Yine aynı okuyucumun kanaatine göre; Irak’ın yanında ise yine Şii-Nusayri Suriye devleti var. Suriye Baas rejimini hem Şii Irak ve hem de Şii İran’ın desteklediğini, Suriye’nin yanında ise Lübnan'da Şii Hizbullah’ın bulunuyor ve zaten Hizbullah’ta Suriye savaşında aktif rol aldığı gibi destekte sağlıyor.

Böylelikle İran’dan Akdeniz'e kadar bir Şii kordon, kemer oluşturulmuş olunduğunu, ABD ve Batı’nın ise sözde radikal grupları bahana ederek Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) candan destek sağlamadıklarını, bu sözde radikal gruplarında Batı güdümünde oldukları şüphesini uyandırdığını ve bu grupların bilerek bilmeyerek ABD ve Batı tarafından kullanıldığını belirtiyor. IŞİD’in son çalımına ve Özgür Suriye Ordusunun yetersizliğine bakıldığında, Almanya’dan yazan muhterem okuyucuma hak veriyorum, evet Türkiye Suriye üzerinden kuşatılıyor..!


Twitter:@oc320c39

[email protected]