Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Suriye karışmadan durulmaz

13 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-04 08:32:19

Suriye karışmadan durulmaz
Şimdi kalkıp çokbilmiş entel edasıyla kaostan kozmosa sürecin felsefi anlamda nasıl işlediğini anlatacak değilim. Ancak Suriye’de yaşananlara bakılırsa karışmadan durulmayacak bir vakıadan söz edilebilir. Belli başlı istihbarat örgütlerinin bütün varlıklarıyla arzı endam eylediği bu topraklarda at izinin it izine karıştığı başka bir gerçeklik. Suriye kazan terör kepçe misali, bu karışıklıktan kim ne aradığını bulabilir tam bir muamma!

İstiklal harbi sırasında Fransız ordusunun işgalindeki Suriye toprakları, sonraki yıllarda Fransız kolonisi olmaktan kurtulamadı. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iradesi, Suriye’nin hiçbir zaman Fransız sömürgesi kalmasını istemedi. Önce Şeyh Senusi’nin ayaklanmasına destek verildi. Şeyh hazretleri 1926’ya kadar Suriye halkını Fransızlara karşı örgütledi, isyana teşvik etti ve vazifesinde kısmen başarılıda oldu. Merak eden Muhammed Esed’in kaleme aldığı Mekkeye Giden Yol’a baksın

Fransız işgalindeki Hatay’ın Türkiye Cumhuriyetine ilhakında devlet birimleri Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle var güçleriyle çalıştılar. Delibaşlar örgütlendi. Mehmet Akif bile Mısır’daki hasta yatağından kalkıp Fransız işgalindeki Hatay’a sözde tedavi olmaya gitti. Hatay halkını bağımsızlığa davet etti, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile güçlü bağlar kurmalarını öğütledi. Hatay’da kaldığı sürece gizli toplantılar tertip eyledi.

Türkiye Suriye halkı ile bağlarını gayri resmi yollardan sürdürmeye çalıştı. Sınırlarında kaçakçılılığa kısmen göz yumdu. Bu sayede geliş gidişler yaşandı. Tarikatlar aracılığı ile manevi irtibat tesis edildi. Suriye medreselerine birçok öğrenci devletin bilgisi dahilinde ama kaçak yollarla okumaya gitti. Yakalananlar Türkiye casusu damgasını yedi, hapislerde yattı, işkence gördü. Türkiye’ye dönenler ise Suriye medreselerinden öğrendiklerini sınırın bu tarafındaki medreselerde talebeleriyle paylaştı.

Suriye Kürtleri ve Türkmenleri için hep hısım kaldık. 1980’de askerler Türkiye’de yönetime el koydu. Birkaç yıl sonrada Suriye’de Müslüman Kardeşler ayaklanması yaşandı. Teşkilatın Suriye mürşidi Adnan Sadettin, Türkiye’ye sığındı. Türkiye’deki askeri yönetim bu misafirini Yalova’da iskân etti. Hatta Suriye’deki teşkilat mensuplarından sınırı geçebilenler, Yalova civarında kurulan askeri kampta eğitildi. Bu durumdan bırakın Mısır’daki sağır sultanı, Yalova kaymakamının dahi haberdar olmadı.

Velhasıl bugüne gelinceye kadar özetlemeye çalıştığım devletin gayri resmi Suriye politikalarıdır. Ak Parti’ye bakıp ta İslamcı iktidarın Suriye’ye tebelleş olduğunu sanan bazı zevatın eksik malumatlarını tamamlamak için yazdım bu satırları. İktidarın Suriye politikası devletin politikasıdır. Bizden koparılan, alınan toprakları yeniden kazanma mücadelesidir.

Suriye karışmadan durulmaz. Suriye’nin durulması demek koloni rejiminin bekası için fedai kesilen Baasçıların, yönetimden uzaklaşması, Türkiye’nin himayesinde bir yeni yönetimin tesisi demektir. O nedenle varsın arapsaçına dönsün savaş, sonuçta Suriye’nin mazlum halkı kendi iktidarını kurmadıkça savaşın durmasının kime ne faydası dokunur?



Son gelen haberlerde; El Kaide’nin, Suriye’de savaşan Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı militan grupla ilişkilerini kestiğini açıkladığı bildiriliyor. Bu kararın alınmasında Türkiye’nin tavrının etkili olduğu sanılıyor. Geçtiğimiz günlerde, Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye'nin kuzeyinde El Kaide bağlantılı IŞİD militanlarına ait bir konvoyu vurmuştu.



El-Kaide bağlantılı terörist örgüt Irak ve Şam İslam Devleti (İŞİD), Suriye’nin kuzeyindeki Rakka şehrinde “Al Hansa” ve “Um Al-Rayan” adlarında iki kadın taburu kurdu. Arap basının verdiği habere göre taburların kurulmasının başlıca amacı, nikab (çarşaf) giyerek kadın kılığına girip İŞİD geçiş kontrol noktalarından geçmeye çalışan erkeklerin tespit edilmesi. Kontrol noktalarında çalışan erkekler, kadınları denetleme hakkına sahip değiller.

Kim ne derse desin PYD çatısı altında özerklik ilan eden Kürtler, Abdullah Öcalan’ı lider kabul ediyor. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani, tüm siyasi gücüne, uluslar arası karizmasına ve petroldolarlarına rağmen Suriye Kürtleri arasında İmralı’da mahkûm Abdullah Öcalan kadar sevilmiyor, ilgi görmüyor. Bunun ne anlama geldiğini siz okurların takdirine bırakıyorum. Çözümsüz Suriye Türkiye açısından sorun değil. Böyle biline...

Twitter:@oc320c39

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara