Siyasetin kör noktası

Siyasetin kör noktası 30 Mart. Çünkü şimdiden kimse 30 Mart sonrası sürecin nasıl işleyeceğini öngöremiyor. Hatta bir tv dizisindeki ‘meraklı Melahat’ tiplemesini aratmayan Angela Merkel’de 30 Mart sonrasını merak edenlerden. Sadece o değil tabi ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağını Alman halkı da çok merak ediyor.

Erdoğan'ın 2 günlük Almanya ziyaretinde Şansölye Angela Merkel bu merakını açıkça dile getirmiş. Heyetler arası yemek sırasında Merkel, Erdoğan'a, "Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız? Söz, kimseye söylemem" dediği ve bu sorusunun gülüşmelere yol açtığı söyleniyor.

Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları’na Yüce Divan yolunu açacak yasa hükmü, Meclis Genel Kurulu’nda, kabul edildi. Bu yakın tarihteki yargılamalar açısından tarihi bir dönüm noktası. Ordu içindeki rahatsızlığı bir nebze olsun gidermeye yönelik hukuki bir tasarruf. Ordu içinde rahatsızlık sadece yargılamalarla sınırlı değil.

Bazı mezhebi farklılıklar özellikle komuta kademesinin altındaki rütbelilerde çatışma sebebi görülebiliyor. F tipi unsurların özellikle Alevi kökenli olarak fişledikleri unsurları tasfiye etmek için yoğun bir uğraş içinde girdikleri iddia ediliyor. Bu güç mücadelesinin de bir kör nokta olduğu söylenebilir.

Türk Silahlı Kuvvetlerini yakından ilgilendiren bir başka hususta, bir dönem özlük haklarındaki sıkıntılar nedeni ile “ Bu kadarına da Pes Diyen Assubaylar” hareketini başlatan emekli astsubayların, “2014 Yılı Yan Ödeme Kararnamesinin” duyurulmasından ve Milli Savunma Komisyonunda görüşülmeye başlayan, “Taslak Askeri Torba” yasasında taleplerini tam karşılamaması nedeniyle "OY YOK" hareketini başlatmaları. Oy Yok hareketi, halen görevdeki Assubaylar tarafından dikkatle izleniyor, destek veriliyor.

Her ne kadar tamamen özlük haklarındaki iyileştirme taleplerinin dikkate alınmamasını protesto amaçlı gelişen bu olay, ordu içindeki rahatsızlıkların alt kademeden de olsa kamuoyuna emekli unsurlar tarafından yansıtıldığını göstermesi açısından önem arz ediyor. Özlük haklarının iyileştirilmesini isteyen emekli assubayların söylem ve hareketlerinden başka bir şey çıkar mı? Al sana bir kör nokta daha.

Türkiye üzerindeki baskılarda özel değerlendirilmeli. Freedom House Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünü hedef alan hükümet baskılarının artmasına yönelik kaygıları, ‘artık üst düzeyde’ Ankara’daki muhataplara iletmesi yönünde Obama yönetimine çağrıda bulundu. Türkiye'de internet yasasında yapılan değişikliklere de Avrupa Birliği Komisyonu'ndan sert tepki geldi.

ABD Maliye Bakanlığı, İran’a yönelik yaptırımlara aykırı olarak yürütülen finansal bağlantılarla ilgili olarak, Türkiye’nin Suriye’deki El Kaide yapılanmasına Kuveyt’ten para aktarımında rol aldığını açıkladı. ABD, İran'da üslenen bir El Kaide ağının, Körfez'den yapılan bağışları Türkiye üzerinden örgütün merkezine ve Suriye'deki uzantılarına aktardığını öne sürüyor. İran'ın nükleer programına destek olmakla suçlananlar arasında bir Türk de var.

ABD’nin bu suçlamasının ardından, Suriye’de El-Kaide gruplarında savaşan bir grup İngiltere vatandaşı İngiltere ve ABD’yi, İngiltere ve ABD’de saldırı düzenlemekle tehdit etti. Londra Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’ne göre Suriye’ye hükümetle savaşmak için son üç yılda yaklaşık bin İngiltere vatandaşı gelmiş.

Hoş geldiler, safa getirdiler diyecek halimiz yok. Suriye’yi kimin nasıl karıştırdığı şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi? Ankara ile Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı radikal İslamcı örgüt arasındaki gerilim, Türkiye’nin IŞİD’e ait bir konvoya saldırması ve buna karşılık IŞİD’in Suriye’de Türkmenler’i hedef almasıyla tırmanışa geçti. Bir kör nokta daha…

Geçen yılın sonunda yapılan anlaşma uyarınca Kuzey Irak’taki Kürt bölgesinden Türkiye’ye petrol akışı başladı. Ancak petrol satışının yasadışı olduğunu öne süren Bağdat Hükümeti, Bölgesel Kürt Yönetimi ve Türkiye arasındaki petrol anlaşmasını uluslararası yargıya taşıyor. Amaç Türkiye’nin önüne kesmek. Bağdat hükümetine bir destek de ABD Merkez Bankası (Federal Reserve Bank) Fed’den geldi.

Amerikan ekonomisindeki toparlanma işaretleri dünyada dengeleri değiştiriyor. Fed’in tahvil alımlarını azaltma politikası nedeniyle Türkiye gibi kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde şiddetli türbülanslar yaşanıyor. Para birimleri değer kaybederken Türkiye gibi bazı eşik ülkeleri faiz artırımı silahına sarıldı. Ancak faiz ayarlaması ekonomiyle ilgili endişeleri gidermeye yetmedi. Türkiye ekonomisi nereye gider, ülkemiz bir kriz yaşar mı? Bu da bir başka kör nokta..

Twitter:@oc320c39

[email protected]