Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Papa çocuk istiyor!

13 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-04 11:53:36

Papa çocuk istiyor!
Türkiye son 6 yılda 330'dan fazla çocuğun PKK tarafından kaçırılmasını tartışırken, Papa Avrupa’da nüfus artışının eksiye düşmesinden rahatsız. Kilisenin pedofili sabıkası kamuoyunda güncelliğini korurken Papa’nın bu çıkışı ilginç bulundu. Malum; Pedofili ya da sübyancılık, yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık. Bu durumdan muzdarip kişilere pedofil ya da sübyancı deniliyor.

Binlerce pedofili suçlamasına maruz kalan Kilise, bünyesindeki bu sapık papazlarla baş edemediği için bu tür suçlamaları örtbas etme yoluna başvurabiliyor. Suçlamalar çoğalınca kamuoyu nezdinde özür dilemede denendi. Mahkemelerde mağdurların aileleri ile kilisenin anlaşması ve mağdurlara tazminat ödenmesi gündeme geldi. Vatikan, son 10 yılda çocuk istismarı vakalarından dolayı yüzlerce papazı meslekten men ettiğini ve binlercesini cezalandırdığını açıkladı.

Vatikan’ın Cenevre Büyükelçisi Başpiskopos Silvano Tomasi, ilk kez çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar sonucu meslekten çıkarılan din adamlarının verilerini açıkladı. Başpiskopos Tomasi, Vatikan’ın 2004 ve 2013 yılları arasında 848 papazı meslekten atıldığını, 2,572′sinin ise ömür boyu pişmanlık ve dua gibi cezalara çarptırıldığını belirtti. Tomasi, cinsel istismar suçlarının çoğunluğunun 1950 ile 1980′ler arasında işlendiğini ekledi. Başpiskopos, ABD’deki Katolik Kilisesi’nin 1950′den beri kurban ve yakınlarına 2.5 milyar dolar tazminat ödediğini belirtti.

Katolik din adamlarına evlilik yasak olduğundan, gayri meşru ilişkilere yönelenler olabiliyor. Bu nedenle çocuklara taciz, Kilisenin bu çağda en büyük günahı. Papalarda günah çıkarmaktan bıktılar usandılar, sapkınlarla baş edemediler. Vicdan sahibi olanların haykırışları da Vatikan sarayının soğuk duvarları arasında kaybolup gitti ya da protokole takılıp kaldı. Buna rağmen Vatikan’ın inananları nezdinde saygınlığını koruması oldukça ilginç. Nasıl oluyor da binlerce inançlı Katolik bu tacizleri ve gayri meşru ilişkileri içselleştirebiliyor?

Vicdanları kanatan bir habere göre; İrlanda'ya yarım yüzyılı aşkın bir süre önce kapatılan Tuam'daki eski bir manastıra ait lağım çukurunda "gayrı meşru" doğmuş 800 dolayında bebek cesedi bulundu. Manastır 1925 ile 1961 arasında rahibeler tarafından yönetiliyordu.

Dönemin aşırı Katolik İrlanda'sında, "kutsal evlilik bağı" dışında hamile kalan bir genç kadın, doğum yapmak için tam bir gizlilik içerisinde manastıra gönderiliyordu. Daha sonra, genç kadınlar evlilik dışı doğan bebeklerini, rahibelere teslim ediyordu. Tarihi belgeler bebeklerin ağır bir şekilde göz ardı edildiğini gösteriyor.

Güçlükle doyurulan bebekler sadece en temel sağlık imkânlarından yararlanabiliyordu. Bu da onları kızamık, tüberküloz veya zatüree gibi hastalıklarla karşı karşıya getirdikten sonra kendi kaderlerine terk ediliyordu. Sadece sağlıklı olanların evlatlık edinme veya çocuksuz zengin ailelere satılma şansı vardı.

İngiliz The Daily Mail gazetesine göre The Home olarak adlandırılan Tuam'daki bu kurumda doğum yapan kadınlar, bir soruşturma başlatılması için çocuklarının kaybedildiğini açıklama niyetindeler. The Independent gazetesine göre ise Katolik Kilisesi yaptığı açıklamada 800 çocuğun adının yer aldığı bir anıt dikeceklerini bildirdi. İşte batının gerçeği, işte batının dini.

Buna rağmen alışılmışın dışında gelişmelerde yaşanabiliyor. Şaşaadan kaçınmak için Papalık Sarayı’na taşınmak yerine, yine Vatikan sınırları içinde kalan Azize Marta Konukevi’nde ikamet eden Papa, burada düzenlediği sabah ayininde 15 evli çifti kabul eden 25- 60 yaş arasında değişen bu çiftlere yönelik konuşma yapan Papa, evlilikte inanç ve sebat kadar üretkenliğin esas olduğunu dile getirerek, daha özgür, daha rahat bir yaşam sürebilmek için çocuk sahibi olmayanlara sert çıkmış.

İsa Peygamber’in de üremekten yoksun, evlat istenmeyen evlilikleri sevmediğini belirten Papa, şöyle demiş, “Evde kedi ve köpeğe sahip olmak, tüm sevgimizi onlara vermek belki daha büyük rahatlık, ancak bu evliliğin sonunda yaşlılık da var. Bu refah kültürü, bizi çocuk sahibi olmama konusunda ikna etti ki böylece dünyayı tanıma, tatil yapma ve çiftlikte bir villa satın alma fırsatı olabilsin.” Demek ki onlarında başına taş düşmüş. Bana kalırsa bu taşlar, taşlaşan vicdanlardan önce semaya sonrada Papa’nın başına düşmüş. Şair Osman Sarı boşuna dememiş; “Taş taş değil bağrındır taş senin/ Nereni nasıl yaksın söyle bu ateş senin”

Twitter:@oc320c39

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara