Özgür Suriye Ordusu Lazkiye’den Akdeniz’e kapı açıyor…

Türkiye Suriye üzerinden Gazze’ye insani yardım ulaştıramamanın sıkıntısı yaşıyor. İsrail'in abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde yoksulluk ve çaresizlik diz boyu. Bölgede şiddetin tırmanması, hem bölge devletleri hem de uluslararası konjonktür açısından endişe verici. Suriye’deki iç savaşın uzaması ve savaşan güçler arasındaki dengenin zaman zaman Özgür Suriye Ordusu aleyhine bozulması, Türkiye’nin başını ağrıtıyor.

Türkiye Özgür Suriye Ordusu’nun Akdeniz kıyı şeridinde toprak kazanmasını, silah ve mühimmat sevkiyatı açısından önemli görüyor. Bu çerçevede Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusuna desteği, Suriyeli kökenli olmayan direnişçilere sahip çıktığı şeklinde anlaşılabiliyor. Son günlerde Özgür Suriye Ordusu’nun Lazkiye’ye yönelik operasyonlarının sıklaşması ve başarı kaydetmesi bu açıdan çok önemli.

Türkiye’nin Suriye’de görünmeyen müttefiki PYD ve YPG. Rojava’da Ocak ayında ilan edilen Cizîre, Kobanê ve Efrin kantonlarının hükümetleri bir araya gelerek, işbirliği anlaşması imzaladı. Kanton yönetimlerinin yaptığı açıklamaya göre bundan böyle her üç kanton, tüm alanlarda işbirliği yapacak. Cizîre, Kobanê ve Efrin Kantonları Meclis Başkanları tarafından yapılan ortak açıklamaya göre, kanton yönetimleri her alanda işbirliği yapmayı kabul ettiler. Bu kantonların en önemli işlevi IŞİD’in saldırıları göğüslemek ve etkisizleştirmek.

France Press Ajansı’nın bildirdiğine göre, Türk topçu birliği Suriye topraklarını bombaladı. Bombardıman ateşi bir hafta önce Türkiye’nin Hatay şehrine gerçekleştirilen Suriye’nin füze saldırısı ve bunun sonucunda Suriyeli mültecinin yaralanmasına karşılık gerçekleştirildi. Bombardımandan Suriye ordusunun zarar gördüğü belirtiliyor. Suriye Enformasyonu Bakanı Umran Zuabi ise Türkiye'yi uluslararası terörle mücadele kararlarını ihlal etmekle suçladı.

Zuabi, Türkiye yönetiminin silahlı gruplara verdiği desteğe değinerek, Ankara'nın teröristlerin Suriye'ye girmeleri için zemin hazırlamak suretiyle 1373 sayılı kararname dâhil uluslararası terörle mücadele kararnamelerini ihlal ettiğini belirtti. Lazkiye’nin Kuzey bölgelerine girenlerin tamamının Suriye vatandaşı muhaliflerden ibaret olmadığını belirten Zuabi, eğitim görmüş yabancı silahlı grupların belli hedefler için de bölgeye geldiğini ancak Suriye ordu birliklerinin onların ilerlemesini engellediğini ifade etti.

Zuabi’nin açıklamalarını doğrulayan bir başka bilgide Rojava’dan. Azeri kökenli 12 IŞİD üyesinden söz ediliyor. İlginç olan Caferi/Şii olmaları muhtemel Azerilerin IŞİD gibi Vehhabi/Selefi örgütte yer almaları. IŞİD Sünni Müslümanların mezhep önderlerinden Ebu Hanife türbesine saldırı düzenleyerek bölgede mezhep çatışmasını körüklemeyi planlıyor. Rojava’da YPG güçleri ile Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) arasında yaşanan çatışmalarda en az 12 Azeri savaşçının da öldürüldüğü bildirildi.

Azerbaycan Basın Ajansı APA, bu bilgiyi silahlı gruplara ait bir internet sitesine dayandırdı. Haberde 22 Mart’ta YPG güçleri ile IŞİD çeteleri arasında yaşanan çatışmalarda 25 IŞİD üyesi öldürüldüğü, bunlardan 12’sinin Azeri kökenli olduğu belirtiliyor. Öldürülenlerden ikisinin isimlerine de yer verilen haberde, bunlardan Cihon Bin Süleyman İleef’in Azerbaycan’ın Somganet kendi nüfusuna kayıtlı olduğu belirtiliyor. Haberde, İleef’in Azerbaycan’daki ailesinin de bundan haberdar edilerek, cenazenin halen savaş alanında olduğu söylendi.

IŞİD’in örgütlü olduğu ve lojistik destek aldığı ülkeler arasında Almanya’nın da ismi geçiyor. Almanya'da, Suriye'de faaliyet gösteren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüyle bağlantılı olduklarından şüphe edilen kişilere karşı ülke genelinde geniş çaplı bir operasyon düzenlendi. Karlsruhe kentinde bulunan Federal Başsavcılık, polisin pazartesi günü Berlin, Bonn ve Frankfurt kentlerinde aşırı İslamcılara yönelik operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Federal Emniyet Teşkilatı'na bağlı ve eyaletlerin emniyet teşkilatlarından 100'ün üzerinde polisin operasyona katıldığı, düzenlenen baskınlarda da üç kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Bonn kentinde yapılan operasyonda ise terör örgütüne 4 bin 800 euro para desteği sağladığı gerekçesiyle Alman ve Polonya vatandaşlıklarına sahip bir kadın tutuklandı. Operasyonun Suriye'deki tehlikeli çatışmaların Almanya üzerindeki etkilerini ortaya koyduğunu kaydeden Başsavcı Harald Range, radikalleşerek Almanya'ya dönen kişilerin tehlike oluşturabileceğini ifade etti.

Suriye ordu birliklerince ülkenin Batısında yer alan Lazkiye'nin Kuzeyinde teröristlere karşı düzenlenen büyük çaplı operasyonlarda binden fazla terörist öldürüldü. El-Menar televizyonu da, Suriye ordusunun Felita ve Ra'sül-Mara köylerinin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini aktardı. Suriye ordusundan bir yetkili, bu operasyonların ülkenin Batısında yer alan el-Kalamun'da başarıyla gerçekleşen temizleme operasyonun devamında yapıldığını açıkladı. Bu operasyonlarda çok sayıda terörist helak edilirken, birçok terörist de bölgeden firar etti. Öte yandan, Türkiye'nin Lazkiye'de Suriye ordusu karşısında tutunamayan Arap ve Suriyeli teröristler için sınırlarını kapatarak sadece Avrupalı teröristlerin Türkiye'ye kaçışına izin verdiği bildiriliyor.

El Kaideli grupların Türkiye-Suriye sınırındaki Ermeni köyü Keseb’e yönelik saldırısının etnik temizlik amacı taşıdığı iddia edildi. El Kaidelilerin Türkiye üzerinden ve Türkiye’nin askeri desteği ile köyü ele geçirdiği bildiriliyor. Köylüler saldırıdan kaçarken, onlarca kişinin öldürüldüğü yönünde de bilgiler geliyor. Suriye’de Esad’ın elindeki bölgede yer alan Keseb köyü, Türkiye destekli radikal dinci grupların eline geçti. El Kaide’nin resmi kolu El Nusra öncülüğündeki silahlı gruplar, köye saldırarak denetimini gele geçirdi. Ancak bu saldırının amacı ve Türkiye’nin katılımı konusunda ciddi iddialar var. Keseb Sınır Kapısı, Türkiye sınırlarında bulunan Şam’ın denetimindeki son resmi kapılardan biriydi. Keseb’in diğer bir önemli özelliği ise denize yakınlığından kaynaklanıyor. Bununla birlikte Türkiye sınırları dışında kalan eski Osmanlı’nın döneminin tek Ermeni köyü olarak da önem kazanıyor.

Özgür Suriye Ordusu Lazkiye kıyısında silah ve mühimmat sevkiyatı yapabileceği bir üs elde etmenin peşinde. Özgür Suriye Ordusu ve direnişçilerin Akdeniz kıyısında yer edinmesi stratejik açıdan çok önemli. ITAR-TASS’ın sorularını yanıtlayan Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Cafari yaptığı açıklamada ‘Debat el Nusra’ ve ‘Ahrar aş-Şam’ radikal gruplarının taarruzuna Türk tankları ile topçu birliklerinin ateş desteği sağladıklarını söyledi. Cafari sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk tankları ile topçu birlikleri, terör gruplarının Suriye Ordusu mevzilerine yönelik taarruzuna yoğun destek veriyorlar”. Cafari teröristlere ayrıca Türk askeri gemisinin de destek verdiğini ve ‘Akdeniz kıyısındaki Suriye sınır bölgesini ateş ettiğini’ söyledi.

Twitter:@oc320c39

[email protected]