Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

MHP Diyarbakır, Urfa, Van, Tunceli, Gaziantep ve Mardin teşkilatlarını kapatsın!

13 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-07 11:25:16

MHP Diyarbakır, Urfa,  Van, Tunceli, Gaziantep ve Mardin teşkilatlarını kapatsın!
Yazının başlığı ne kadar itici ve ne kadar antidemokratik bir içerik ve üslup taşıyor değil mi? böylesine bir teklifte bulunmayı şerefsizlik addederim. Eğer siyasi partilerin kurulması ve faaliyetleri anayasa teminatı ile sağlanıyorsa, anayasada yer alan yasadışı faaliyetleri gerçekleştirmedikleri sürece, siyasi partilere kimse dokunamaz, dokunmamalı da. Bu nedenle eyy MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli! Yabancı ajanların cirit attığı Aksaray kışkırtmasına dikkat! Siz ki her zaman sağduyudan yana oldunuz, sokaklar karanlık dediniz, ülkücüleri sokaktan çektiniz ve bu tutumunuz Türkiye’de hemen hemen her kesim tarafından ayakta alkışlandı. Kibar be beyefendi kişiliğiniz ile takdir topluyorsunuz.

Aynı şeyler partinizin Aksaray İl Başkanı için söylenebilir mi bilemiyorum? Ancak, MHP Aksaray Belediye Başkan Adayı Dr. Rıfkı Karabatak’ın göstericileri dağıtmak ve sakinleştirmek için gayretleri Aksaray halkının takdirine şayandır. Aksaray Valisi, İl Emniyet Müdürü ve Jandarma il Alay Komutanının kısa bir süre önce Aksaray’a atanmış olmaları nedeniyle olayların büyümesinin önüne geçebilecek gerekli tedbirlerin alınmasında yetersiz kaldıkları söylenilmektedir.

Oslo görüşmelerine karşı çıkan ve Oslo görüşme tutanaklarını basına sızdıran, Aksaray’da Ak Parti adayına karşı MHP Başkan adayını destekledikleri aşikâr paralel yapının, olayların kısa sürede binlerce insanı sokağa dökecek boyut kazanmasında etkili olduğu da ileri sürülmektedir. Hatta halk arasındaki yaygın söylentiye göre; paralel yapının adamları, taa üç ay öncesinden, HDP’nin Aksaray’da kurulacağı bilgisini paylaşmış. Böylelikle halk arasında olumsuz bir propagandanın tohumları atılarak, halk provoke edilebilir konuma getirilmiş.

Bilindiği gibi olaylar; HDP Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in, partisinin Aksaray il başkanlığının açılışını gerçekleştirip seçim otobüsüyle alandan ayrılırken gerginlik yaşanmasıyla başlamış, seçim otobüsünün taşlandığı olaylarda da, bir polis memuru yaralanmıştı. Parti il binasının açılışını protesto etmek için toplanan gruba, polis müdahale etmişti.
Aksaray Valisi Şeref Ataklı, Halkın Demokrasi Partisi (HDP) Aksaray il binası açılışından sonraki gerginlikle ilgili yaptığı açıklamasında, biber gazından etkilenerek hastaneye kaldırılan 19 kişinin tedavilerinin yapılarak taburcu edildiğini, arbede sırasında yaralanan biri polis 2 kişinin ise tedavilerinin devam ettiğini belirtti. Çıkan olaylarda polisin sağduyulu davrandığını söyleyen Ataklı, ancak yaklaşık 3 bin kişilik grubun bariyerleri sıkıştırması sonucu 1 polis memurunun yaralandığını ifade etti.

Sayın Bahçeli; Koca Ragıp Paşa’nın darb-ı mesel olmuş beyti; "Merd i kıpti şecaatin arzederken sirkatin söyler yani “Çingene erkeği yiğitliğini anlatırken hırsızlığını söyler” beyti, MHP Aksaray İl Başkanının durumu çok güzel şekilde özetlemektedir. Üstüne vazife olmadığı halde selden kütük kapmak isteyen veya kendi aklınca durumdan vazife çıkaran, MHP Aksaray İl Başkanı Mustafa S.Altınsoy’un yayınladığı basın bildirisine bakıldığında, kendisini ve il teşkilatını, yargı ve emniyet güçlerinin üstünde gördüğü ortaya çıkmaktadır.

Ona göre; “AKP İktidarı tarafından demokratikleşme paketi adı altında Meclis ‘ten geçirilen “Siyasi Partilerin İl ve İlçelerde teşkilatlanması için Beldelerde de teşkilatlanması zorunluluğunun kaldırılmasına” ilişkin yasa ile PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’nin Aksaray’da ve diğer illerde teşkilatlanmasının önü açılmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken zamanlamanın tamda Mahalli İdareler Seçimlerine çok kısa bir süre kala olmasıdır. Aksaray Halkı, hiçbir kurum ve kuruluşun çağrısı olmadan, yine hiçbir siyasi menfaat gözetmeden, her görüşten insanlarımızın katılımı ile demokratik tepkisini ortaya koymuş, şehrimizde huzurun kaçmasını isteyen bundan nemalanmaya çalışan bir avuç kendini bilmeze gereken cevabı vermiştir.”

Sayın Bahçeli, MHP ne kadar bu milletin, bu devletin partisi ise yasa gereği HDP’de aynı konumdadır. Binlerce insanın bir otobüs dolusu insanın üstüne saldırması, ne Türklükle bağdaşır, ne Müslümanlıkla? Eğer olaylar Türk-Kürt çatışmasına dönüşürse, bunun vebali siyasi sorumluluğunu idrak edemeyen aklı evvel yerel politikacıların olacaktır. Terörün azdığı, zıvanadan çıktığı dönemlerde dahi MHP, güneydoğu illerindeki parti teşkilatlarını kapatmadıysa, bölge halkının engin hoşgörüsü sayesindedir. Şimdi aynı hoşgörüyü Aksaray halkının HDP’ye göstermesi gerekir. Nasıl ki siz ve partinizin milletvekilleri, her gördüğünüzde BDP ve HDP vekillerine saldırmıyorsanız, aynı duyarlılığı Aksaray ve diğer illerin parti örgütlerinden de beklediğinizi lütfen deklare ediniz.

Mademki Türk-Kürt kardeştir, o halde kardeşliğin tezahürünü engellemeye çalışanların oyunu bozmak milletçe boynumuzun borcu olsun. Bu oyunu tezgâhlayanları görmek isteyen, Berlin'de yayımlanan Die Welt gazetesinin Türkiye ile ilgili şu yorumunu okusun. Die Welt gazetesi Türkiye ile ilgili şu yorumunu yapıyor: “AKP şu günlerde Kürtlerle yeni bir uzlaşma arayışında. Yeni haklara kavuşan ve kendilerine siyasi vaatlerde bulunulan Kürtler, Türkiye'deki krizin kazananları konumunda. Fakat ülkenin geleceğine yönelik kavgada ve polis devletinin güçlendirilmesi emarelerinin görüldüğü bir ortamda onlar da tehlikede.

Zira siyasi rüzgârın günün birinde ters yönden esmesi halinde, bunun ilk kurbanı Kürtler olacaktır. Giderek tırmanan devlet krizini körükleyen bir unsur da Erdoğan ve genel başkanı olduğu AKP dışında ülkeyi istikrarlı bir şekilde yönetebilecek gücün olmayışı. Erdoğan'ın umudu, ‘Avrupa değerlerinin' kendisi için olduğu gibi Avrupa Birliği için de günün birinde hiçbir öneme sahip olmaması ve nihayetinde, ehven-i şer olarak görüp Avrupalıların ona tahammül etmeyi sürdürerek, yardım etmesi.”

Satır aralarında belirtildiği gibi Kürtleri kurban olacaksınız ayağına isyana teşvik eden batılıların ekmeğine lütfen Türk milliyetçilerinin kalesi MHP, yağ sürmesin. Yargıdaki gelişmelere de dikkat edilmeli. Bakınız; sürgündeki Kürt Parlamentosu' davasının sanıkları Yaşar Kaya, Yusuf Serhat Bucak ve Şerafettin Kaya'ya 3 ay içinde Türkiye'ye gelmeleri halinde 'tutuklanmama güvencesi' verildi. Bundan gocunmayalım. Devletimiz güçlüdür, yargımız güçlüdür, emniyetimiz, istihbaratımız, ordumuz güçlüdür.

Ne yani Bulgaristan gibi mi olalım? Bulgaristan'da milliyetçi grupların artan şiddet eylemleri azınlıkları tedirgin ediyor. 2007 yılından bu yana AB üyesi olan Bulgaristan, halen Avrupa Birliği Komisyonu tarafından sıkı şekilde takip edilmekte. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) intikal eden vakaların sayısında ciddi artış gözlemleniyor. AİHM'de sorgulanan en son davalardan birinin, 2011 yılında milliyetçi grupların Sofya'da bir camiye düzenledikleri saldırı olduğunu kaydediliyor. Sabah namazından hemen önce gerçekleşen saldırıda cami bekçisinin vahşice dövüldüğünü ve cemaate taşlarla saldırılarak ‘Teröristler, burası Türkiye değil, ülkemizin topraklarını işgal etmeyin' şeklinde sloganlar attıkları anlatılıyor. İşte böylesi bir insanlık dışı muameleye maruz kalmak istemiyorsak bizlerde aynı insanlık dışı davranışta bulunmayalım.

Twitter:@oc320c39

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara