Lice’de kalekol mu sorun esrarbol mu?
13 Yıl Önce Güncellendi
2014-06-09 10:27:48
Devlet bir taraftan, uyuşturucu madde üretimini kontrol altına almak için güvenlik tedbirlerini artırıyor, bu amaçla yöre halkı tarafından kalekol olarak nitelenen, karakol binaları inşa ediyor. Uyuşturucu baronlarının maalesef Kürt siyasi hareketini arkalayarak güvenlik güçlerine direnmesi, televizyon ekranlarına ve gazete sütunlarına yansıyan haberlere yol açıyor. KCK ve PKK görüntülü yol kesmeler, kalekol protestoları güvenlik güçlerinin esrar tarlalarına ve imalathanelerine yönelik operasyonların önünü kesmek için. Sözde sivil direnişi gerçekleştiren PKK yayınlarında ise ‘Lice’de kalekol inşaatını protesto eden eylemcilere karşı Türk güvenlik güçlerinin katliam yaptığı’ gibi abartılı ve insaftan yoksun, tek taraflı yorumlar yer alıyor.
Lice’de “kalekol” yapımını protesto eden Kürt göstericilerle güvenlik kuvvetleri arasında yaşanan gerilimde iki kişi hayatını kaybetti. Bugünde eş zamanlı olarak Türkiye’nin birçok ilinde; Lice’de kalekol inşaatını protesto eden eylemcilerle güvenlik güçleri arasında meydana gelen çatışmaları protesto etmek için, yürüyüş eylemleri gerçekleştirilecek. Kan kokusu alan akbabalar da meydanları gözleyecek. Lice olaylarından ikinci Gezi çıkar mı beklentisinde olanlar, olaylarda ölenlerin kanlarında yıkadıklarını ellerini ovuşturuyorlar. Bunlardan biri de Hasan Cemal’in T24 yoldaşlarından Murat Aksoy. Ajan provokatör demeye dilim varmıyor ama siz aşağıya alıntıladığım satırları okuduğunuzda adı geçen şahıs hakkında kararınızı verirsiniz.
Bugünkü yazısında diyor ki Aksoy; “…Taraflar arasındaki güvensizlik aradan geçen zaman içinde azalacağına daha da artmıştır.”, “Lice’de yaşananlar iki farklı yani AK Parti ve BDP’nin çözüm anlayışlarının bir arada olamayacağını gösterdi.”, “Tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Devletin ötekileştirdiklerinin işbirliği ve ortak demokrasi mücadelesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu fırsatı, Kürt siyasi hareketi Gezi’de kullanmamayı tercih etti. Umarız Lice’den sonra bu karşılıklı dayanışma ete kemiğe bürünür.”
Eğer ben yanlış anlamadıysam bu beyefendi; “Gezi’nin vandallarına gerekli desteği vermediniz, yeterince yakıp yıkamadık, geziyi İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Adana gibi büyük şehirlere hapsettiniz, Kürt nüfusun yoğun yaşadığı şehirlere olaylar sıçramadı, hükümeti yıkmak için Kürt gençleri sokaklara dökmediniz, şimdi aklınız başına geldiyse, ikinci gezi kalkışmasına destek verirsiniz, ya da sizin bu eylemleriniz ikinci gezi olur” demeye getiriyor.
Son haftalarda tırmanışa geçen yol kesmeler, güvenlik güçlerine ateş açmalar, iş araçlarını yakmalar, insan kaçırmalar neyi amaçlıyor? Kuzey Irak ve Suriye Rojava tecrübesinden sonra kendisine öz güveni artan Kürt hareketinin şımarıklığı mı söz konusu? Yoksa daha önce cezaevlerinde yaşanan açlık grevlerini sonlandıran İmralı’daki liderin, varlığını hatırlatmak için mi? Kaçırılan çocuklar da sanki bu senaryonun parçası gibi. İmralı’ya giden heyet muhtemelen, yol kesme eylemlerine son verilmesi ve kaçırılan çocukların ailelerine iade edilmesi gibi talimatlarla dönecek. Eğer Kürt siyasi hareketinin ayrılıkçı bir talebi yoksa ki kendileri öyle diyor, kalekol yapımından bu denli alınmalarına gerek yok. Lakin kalekol inşaatlarını bahane edip, uyuşturucu baronlarının tetikçiliği yapılıyorsa yazıklar olsun demekten başka ne denilebilir? “Bir kilo toz bir otobos” devri kapandı sanıyorduk, demek ki yanılmışız!
Twitter: @oc320c39
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap