Kim fişliyorsa fişlenir!
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-04 11:39:26
Merdi kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler. Öyle midir evet öyledir. Şimdilerde fişlenmeyi gündeme getirenler, yıllardır odaklandıkları güvenlik güç merkezlerinde, kendilerinden olmayanları fişlemediler mi, dinlemediler mi, özel hayatları casus örgütlerine parmak uçuklatan yöntemlerle, Yeşilçam formatında filme almadılar mı? Toplum üzerinde bir korku imparatorluğu imajı oluşturmadılar mı? Peki, bundan rahatsız oldular mı? Tabi ki hayır.
Ziya Uygur merhumun biyografisini hazırladığım günlerde İrfan Küçükköy’ün kaleme aldığı Mücadele Birliği Bir Uyanışın Anatomisi’ni okuduğumda oldukça şaşırmıştım. Kitabın müellifi hareketin ilk isimlerinden birisiydi ve kendi ifadesine göre oluşumun istihbarat sorumlusuydu. Teşkilatın arşivini kurmak görevini ona vermişlerdi. Eğer bu hareket bugün dahi etkin bir konumdaysa kim ne derse o günlerde yapılan istihbarat ve arşiv faaliyetlerin katkısı sayesindedir. Demek istediğim o ki kitleselleşmek istidadı ve amacında olan her yapılanmanın insan kaynaklarına, kaynakların niteliklerine yönelik envanterlerinin olması kaçınılmaz.
Bediüzzaman Hazretleri, Risâle-i Nur dairesinin üç grup insandan müteşekkil olduğunu beyan eder: Dost, kardeş ve talebe. Cemaat, kendisi de Teşkilatı Mahsusa da vazifeli olan Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin tasnifinden oldukça faydalanmıştır. Cemaatin, hizmetin veya camianın adına ne derseniz deyin bir arşivi var mıdır sorusuna evet vardır diyebilmek için bu tür organizasyonları iyi bilmek gerekir. Mevcut arşivin önem derecesine göre farklı yerlerde ve farklı isimlerin sorumluğunda muhafaza edildiği söylenebilir. Bir ihtisaslaşma söz konusu olduğundan, müntesipler, sempatizanlar, dostlar, düşmanlar, zararsızlar gibi kategorilere tabi tutulmuş şahıs adlarından tutun da sivil toplum kuruluşlarının adreslerine, üye kayıtlarına, mal varlıklarına kadar tanzim edilen listeler arşivlenmiştir. Cemaate ait matbu yayınlara abone olanlara ait bazı malumatların adres bilgi kartı şeklinde listelenmesi herhalde fişleme değildir değil mi?
Cemaatin sevk ve organize ettiği sivil toplum örgütlerinin ayrı bir arşivi, finans kaynaklarının ayrı bir arşivi olduğunu söylemek konuyu abartmak olmaz. Cemaat gibi uluslararası bir aktör, işi şansa bırakmaz, bırakamaz, bıraktırılamaz. Yurtdışı okullarda çalışan eğitim gönüllülerinin, okullardan mezun olan öğrencilerin, öğrenci velilerinin de arşivi herhalde mevcuttur. Bana kalırsa cemaatin arşivinin topyekûn bir kopyası devletin ilgili birimlerinde mutlaka vardır. Nerden biliyorum derseniz Türkiye Komünist Partisi’nin üç arşivi vardı. Biri sözde partinin kendi kasasında diğeri Moskova’da öbürü de Ankara’da.
Fişlenmekten nefret ediyorum, fişleyenleri de sevmiyorum. Güvenlik algısını anlayabiliyorsunuz. Ancak sudan sebeplerle farklı düştüğünüz siyasi veya dini yapılanmaların sizi fişlemesini hiç te doğru bulmuyorsanız ‘Fişlendik ey halkım..!’ diye ortalığa velveleye verenlere itibar edilmemesi gerektiğini de biliyorsunuzdur. Fişlemeyi dini bir vecibe sayan zihniyeti telin ediyorum.
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap