Kerkük Musul Türkiye ilerliyor usul usul..!

Türkiye tesbih böceği gibi içine kapanmış, bayrak kriziyle uğraşıyor görüntüsünde. Başka türlü bölgenin en büyük oyun kurucusu olduğunu nasıl kamufle edebilir? İsrail’de radikal dış politika değişikliğine gideceğini açıklayan, Sağcı Likud partisinden Reuven Rivlin, ülkenin onuncu cumhurbaşkanı olarak seçildi. Rivlin ayağının tozu ile “Yahudiler, Araplar, Dürzîler, dindarlar ve dindar olmayanlar… Hepsinin Cumhurbaşkanı olacağım” diye konuştu. Rivlin, Peres'den farklı olarak Filistin ile iki devletli bir çözüme karşıtlığıyla biliniyor. Daha önce iki kez meclis başkanlığı görevinde bulunan Rivlin, iki devletli çözümden ziyade, gelecekte kurulacak büyük bir devlette Filistinli ve İsraillilerin eşit haklara sahip vatandaşlar olarak yaşamasını savunuyor.

IŞİD bölgedeki dengeleri bir anda alt üst edebildi. Nasıl oldu da bu ithal silahlı güçlerin Irak’ta birçok vilayeti ele geçirebileceği küresel güç merkezleri tarafından öngörülemedi? Komplo teorilerine yapım gereği uzak sayılmam. Lakin aynalı sazan misali kolay kolay atlamam. Ancak ABD, İran, Irak, Suriye ve Bölgesel Kürt yönetimi yetkililerin ifadelerine ve bu yetkililere yakın kaynaklara bakılırsa, IŞİD birliklerinin Irak içlerine doğru ilerlemesinin arkasında Türkiye mevcut. Evet yanlış duymadınız, Türkiye’nin İŞID’i desteklediği ve bu sayede adı geçen örgütün Irak’ta mevzi başarılar kazandığı ileri sürülüyor. Türkiye neden böyle bir şey yapsın?

Amerikan yönetimi, Irak hükümetinin onayı olmadan bu ülkenin petrolünün satılmasının “potansiyel olarak ciddi hukuki riskler” taşıyabileceği uyarısında sürekli bulunuyor. Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki zaman zaman yaptığı açıklamalarında, tutumlarının net olduğunu, uzun bir süreden bu yana petrolün Federal Irak Hükümeti’nin onayı olmadan ihracatına ya da satışına destek vermediklerini, bu çaba içindekilerin (Türkiye ve Bölgesel Kürt Yönetimini kastediyor) potansiyel olarak ciddi hukuki risklere maruz kalabileceği tehdidini savuruyor. O nedenle IŞİD’in bu son çıkışı Amerika’ya karşı Türkiye’nin cevabı olabilir mi?

Avrupa ve ABD basınında Türkiye’nin IŞİD ve El Nusra gibi El Kaide bağlantılı örgütlere destek verdiği haberleri yer aldı. Bunlardan biri de; 31 Ocak 2014’de İndependent’te yayınlanmıştı. İlginç olan ise bu haber kaynağının İsrailli BİR Askeri yetkili olmasıydı. İsrailli yetkililere dayandırılarak, Türkiye sınırları içinde üç El Kaide kampı bulunduğu bildiriliyordu.

Gazete, 'Türkiye'deki kamplarda toplanan Cihatçılar Avrupa'da yeni vahşetler planlıyor' yorumunu yapmış, özetle şu bilgilere yer verilmişti, "İstihbarat kaynaklarına göre Suriye'de faaliyet gösteren El Kaide grupları Türkiye'nin güneyinde üç üs kurdu. Kampların detayları İsrail askeri istihbaratının başındaki Tümgeneral Aviv Kochavi tarafından açığa vuruldu.” Bu tür yüzlerce haberi, adı geçen ülkelerin gazetelerinde, basın taraması yapıldığında görmek mümkün. Buraya alıntılamamın nedeni ise IŞİD yapılanmasını Avrupa ve ABD’nin Türkiye’nin işi görmesi. Türkiye’nin menfaatlerine dokunmanın bir bedeli olmalı değil mi? IŞİD sopası tamda bu iş için biçilmiş kaftan.

Ancak Türkiye IŞİD ve El Nusra örgütlerini terör örgütü ilan etmiş, "El Kaide ile Bağlantılı Gerçek Kişiler" başlıklı bölümde yer alan Agus Dwikarna ile "El Kaide ile bağlantılı Tüzel Kişi, Kuruluş veya Organizasyonlar" başlıklı bölümde yer alan bilgileri güncellemiş, alınan yeni kararla "El Kaide ile bağlantılı Tüzel Kişi, Kuruluş veya Organizasyonlar" listesine Suriye'de faaliyet gösteren Nusra Cephesi de eklenerek Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Hatta bazı arkadaşlar bu karardan dolayı günlerce yas tutmuştu. Devletin işleyişini bildiğimden bu konuda yazmamıştım. Çünkü “Karamanın koy(u)nu sonra çıkar oyunu” diye düşünmüştüm.

IŞİD’in ilerleyişi karşısında şapa oturan Amerika, Musul’da son 48 saatte yaşanan gelişmelerden derin kaygı duyduğunu bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının kentin bazı bölgelerini ele geçirmesinin ardından Washington’da ve Bağdat’ta Amerikalı yetkililerin durumu yakından izlediği, bu saldırganlığa karşı güçlü ve eşgüdümlü bir yanıt verme çabalarını desteklemek amacıyla Bağdat hükümeti ve Erbil’deki Kürt Bölgesel Yönetimi’yle yakın temaslar yürütüldüğü belirtildi.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, Musul'daki çatışmalarla ilgili olarak Irak ordusunun güvenliği sağlamada başarısız olduğunu belirtti. Musul kentindeki şiddet ve belirsizlik sürerken Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) bir hükümet yetkilisi, Ordu güçlerinin Musul'u çatışmadan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne bıraktığını ileri sürdü. İran ve Suriye kaynaklı haberlerde, Musul kentinin, IŞİD birliklerinin eline düşmesinin ihanetler sonucu olduğu şüphesi giderek güç kazandığı vurgusu yapılıyor.

Irak Başbakanı Nuri Maliki'nin danışmanı Ali el-Musevi’nin de; silahlı kuvvetler komutanlığı tarafından alınan karar gereği, Musul’da ihmali görülen bazı suçluların ise idamla cezalandırılacağını açıklaması, Irak ordusunun ihmalini gözler önüne seriyor. İran, Irak ve Suriye üçlüsü, Musul’da savaşmayan Irak Ordusunun komutanlarına Türkiye’nin telkinde bulunduğunu düşünüyor. IŞİD saldırısının Irak Meclis Başkanı Usame El Nuceyfi’nin kardeşi Useyil Nuceyfi’nin Musul valisi olarak görevde bulunması ve Nuceyfinin de, Türkiye ziyareti ardından bu olayların gerçekleşmesi üzerinde duruluyor ve bunun tesadüf olamayacağı iddiası dillendiriliyor.

Irak Meclis Başkanı Usame El Nuceyfi’nin, Türkiye ziyareti sırasında kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler neticesinde, Musul’a yönelik bir plan mı hazırlandığı şüphelerinin giderek artığı yorumları yapılıyor. Türkiye’nin Musul’un düşmesindeki katkısına imada bulunan İran dışişleri bakanı Arap ve Afrika işlerinden sorumlu yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyaran, IŞİD örgütünün Irak'taki saldırılarında bazı yabancı tarafların rolünün belli olduğunu belirtiyor.

Bunlar dediğim gibi harici bilgiler ve yorumlar. Gerçekten böyle mi değil mi? yıllar sonra öğreneceğiz. Ama Ankara kulislerinde derin mahfillerde kapalı kapılar ardında fısıltı frekansında konuşulan bir husus var ki, sizlerle paylaşmasam çatır çatır çatlarım. O da şu. Bölgesel Kürt Yönetimi, IŞİD ilerlemesine karşı Türkiye’den askeri yardım talebinde bulunuyor. Türkiye hem IŞİD’in esir aldığı tır şoförlerini kurtarmak hem de Barzani güçlerine yardım etmek için Kuzey Irak üzerinden askeri harekât gerçekleştiriyor. IŞİD birliklerini etkisizleştiren Türk birlikleri Musul ve Kerkük’ün güvenliğini sağlamak için bölgeye konuşlanıyor. Sonrası mı? Onu da siz düşünüverin gari…

Twitter:@oc320c39

[email protected]