İsrailli katillerle el sıkışan Suudi ve Siyonizm’i kutsayan papa
13 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-27 11:33:17
İşte çağdaş Naziler hakkında örnek karar. Hitleri ’de kışkırtan Siyonist sermaye değil miydi? Hitlerin ordusunu silahlandıran fabrikaların sahibi Krupp ailesi Yahudi değil miydi? Yahudi diye Hitler masum Hazar Türk Musevilerini toplama kamplarında cayır cayır yakmadı mı? Nihayet Türkiyeli Müslümanların ve Dünya Müslümanlarının dört gözle beklediği, dört yıl önce Mavi Marmara gemisine düzenlenen baskın ile ilgili davada, dönemin üst düzey dört İsrailli komutanı hakkında "kırmızı bülten" çıkarılması kararı çıktı. Davayı gören İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kişiler hakkında yakalama kararı verdi. Haklarında yakalama kararı çıkarılanlar; dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Aşkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Hava Kuvvetleri Komutanı Avişay Levi ve Askeri İstihbarat Servisi Başkanı Amos Yadlin. Davanın altıncı duruşmasında avukatların taleplerine ilişkin ara kararlarını açıklayan mahkeme yakalama kararına gerekçe olarak, eski İsrailli komutanların "kasten insan öldürmeye azmettirmek" ile suçlanmalarını gösterdi. Daha durun bu başlangıç!
Kaderin cilvesine bakın ey Ümmeti Muhammed! Sözde kendisi Hakim-ül harameynişşerifeyn ilan eden Suud ailesinin en tanınmış fertlerinden Suudi Arabistan'ın eski istihbarat şefi Prens Türki bin Faysal el Suud', Mavi Marmara davası baş sanıklarından İsrail'in eski Genelkurmay Başkanı Amos Yadlin’le Brüksel’de aynı panelde yan yana oturmaktan hicap duymadı, sakınca görmedi. Konu da ne biliyor musunuz?
Suudi Arabistan'ın eski istihbarat şefi Prens Türki bin Faysal el Suud'la İsrail'in eski Genelkurmay Başkanı Amos Yadlin, Ortadoğu'daki durumu ve İran'ın bölgedeki etkisini konuşmuşlar. Bence yanlış konu başlığı seçmiş moderatörleri. Asıl konu asıl aktör Türkiye olduğundan Türkiye’nin etkisini konuşmalılar. Ama durun haksızlık etmeyelim. Konuşmuyor da değiller. Kapalı kapılar ardında buzlu viskilerini yudumlarken konuşuyorlar. İşte bunların gerçek yüzü. Artık bu karardan sonra ne İran ne de Suudiler ortaya çıkıp İslam Âleminin lideri bizi diyemeyecekler. Petrol dolarları onları kurtarmaya yetmeyecek. Evet, Bediüzzaman Said Nursi gibi haykırmanın tam da sırası “Zalimler için yaşasın cehennem!”
“Papa Bir Puttur” kitabını yazan ve Çevre ve Orman Bakanlığı Basın Müşavirliği görevinden istifa etmek zorunda kalan Taceddin Ural’ı sırası gelmişken hayırla yad edelim. Bir önceki Papa mı ondan önceki Papa mı her neyse işte o Papa’nın Türkiye ziyaretine denk gelen günlerde bu kitabı piyasaya sürmekle iyi iş çıkarmıştı. Yani tepkisel olarak demek istiyorum. Yeni Papa Francis’te üç günlük Ortadoğu ziyaretinin son durağı İsrail’de. Onlardan da Papa puttur diyen çıkar mı bilinmez? Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion havaalanına helikopterle inen Papa’yı, İsrail Devlet Başkanı Shimon Peres ve Başbakan Benjamin Netenyahu’nun kırmızı halıyla karşıladığı, Papa’nın, İsrail’e gelmeden önce Beytüllahim’in Manger meydanında yaklaşık 10 bin hacının katıldığı bir ayini yönettiği belirtiliyor. Dini bir liderin rutin işlerinden sayılabilecek etkinlik bunlar. Lakin öyle bir ayrıntı var ki işte onu anlamakta zorlanıyorum.
Papa Francis, Kudüs'te üç semavi dinin kutsal mekânlarına yaptığı ziyaret sonrasında barış ve adalet için tüm dinlerin mensuplarının beraber çalışması çağrısında bulunmuş. Gayet güzel buna da itirazım yok. Papa, Ortadoğu turunun son gününde Kudüs'teki üç semavi dinin kutsal mekânlarını ziyaret etmiş. Oralara kadar gitmişken ziyaret etmemek olmaz. El-Aksa camii ziyareti sonrası Papa, "Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar birbirlerini kardeş gibi sevmeli. Birbirimizin acısını anlamalıyız. Kimse Tanrı’nın adını istismar edip şiddet için kullanmasın" demiş. Ancak alkışlanır bu sözler…
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Başbakan Bünyamin Netanyahu tarafından karşılanan Papa Franciscus, Kudüs’teki Herzl dağında Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl'in mezarına çelek bırakmış ve "Yad Vaşem" soykırım müzesini ziyaret etmiş. İşte bam telinin koptuğu yer burası. Ya da zurnanın zırt dediği yer. Ey Katolik Dünyasının Ruhani lideri Papa, senin Siyonizm’in kurucusunun mezarının başında işin ne? Bu ziyaretinle İslam dünyasına ne mesajı vermek istiyorsun? Yoksa bu ziyaretin, Türkiye Adaletinin verdiği Mavi Marmara davası kararına misilleme mi?
Bakın benden söylemesi. Avrupa’da Yahudi karşıtlığı hortluyor. Eğer bu çağın günah galerisinde yeni soykırımlara imza atacak birileri varsa bu da Türkiye değil Avrupa’nın asli unsurlarıdır. Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarına bakın ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Avrupa seçimleri, ulusal politikaların yetersizliği ve Brüksel’in günah keçisi yapılması nedeniyle tepki platformuna dönünce Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği’ni içeriden çökertmek isteyen aşırı sağcıların yeni mücadele platformuna dönüştü.
Fransa’da Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aşırı sağ eğilimli Milli Cephe (FN) partisinin sandıktan birinci parti çıkması ülkede siyasi deprem yarattı. Fransa’da yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birinci gelmesi beklenen Marine Le Pen’in yönetimindeki aşırı sağ parti Front National (FN) bütün tahminlerin üzerinde oy alarak zaferini ilan etti. Züğürt tesellisi arayışında olan siyaset bilimciler; Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağ popülist partilerin yakaladığı başarı konusunda bu partilerin bir bütün olmadığına dikkat çekiyor. Onlara göre; Tüm bu partilerin temelde bir problemi var. O da uluslararası bir parlamentoda ulusal çıkarları savunacak olmaları. Bu da farklı ülkelerden gelen partilerin bir grup oluşturmasını zorlaştıran bir faktör. Anlaşılan efsanevi Avrupa Krallığı tacına kavuşmadan daha şimdiden çatır çatır çatırdıyor.
Avrupa'da yükselen Yahudi karşıtlığı Belçika’da patladı. Belçika’daki Yahudi müzesine düzenlenen silahlı saldırıda dört kişi hayatını kaybetti. Belçika’da geçtiğimiz Cumartesi günü Yahudi Müzesi’ne yapılan ve 4 kişinin yaşamına mal olan saldırı sonrasında ülkedeki Yahudi toplumu şok içinde. Ülkede 1989 yılından bu yana ilk kez gerçekleşen bu saldırı sonrası Yahudilerin güvenlik korkusu da giderek artıyor. Belçika’da yaşanan ise, aslında Avrupa genelinde son yıllarda Yahudilere karşı Avrupalılar hem de bir kesim Müslüman ülkeler tarafından yürütülen anti propagandanın ürünü. Zira birçok kesim tüm Yahudileri, İsrail Devleti’nin on yıllardır Filistin halkına uyguladığı zulmün sorumlusu olarak görüyor. Buna Avrupalı bazı sağcı siyasetçiler de dahil. Bunun Türkçesi şu; Avrupa kendi bağrından yeni Hitler yeni Mussolini çıkarıyor. Papa hazretleri de bunun farkında İsrail’e suç bastırmaya gidiyor. Bize bulaşmayın da ne haliniz varsa görün..!
Twitter:@oc320c39
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap