Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Irak'ta Türkmen olmak!

13 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-18 11:17:58

Irak'ta Türkmen olmak!
Iraklı Türkmenleri unutmuştum. Dün Ankara’da Kurtuba kitapevinde, yazar ve TBMM Danışmanı Necmettin Evci ağabey ile birlikte otururken, masamıza davet ettiğim, Irak cephesinden yeni dönen eğitim gönüllüsüyle sohbetimiz sırasında söz Türkmenlerden açılınca, utancımdan yüzüm yere geçti. Konsolosluk baskınından iki gün önce Musul’dan zoraki dönüş yapan dostumuz, cep telefonuna kaydettiği görüntülerle Türkmenlere yönelik bombalı saldırıları ve parçalanan Türkmenlerin cesetlerini bizlere izletti. İçlerinde öğrencileri de vardı.

Güvenlik nedeniyle sıklıkla mekân değiştirdiğini, Irak Türkmenlerinin sahipsiz olduğunu, fazla değil 100 kadar özel harekâtçının Türkmen cephesiyle birlikte Türkmen bölgelerini koruyabileceklerini söylüyordu. Hatta buna bile gerek yoktu. Türkiye’nin yüksek tondan yapabileceği Türkmenlere sahip çıkan açıklamaları IŞİD’in Türkmen bölgelerine yönelik ilerleyişini ve katliamlarını durdurabilirdi.

Irak’ta Türkmen olmak, ölümlerden ölüm beğenmekle aynı şey. Hani eskiden masallarda kötüleri cezalandırmak için söylenen bir tehdit cümlesi vardı, “kırk katır mı kırk satır mı?” diye. İşte Irak’ta Türkmenlere dayatılan da kırk satırdan da kırk katırdan da daha beter. Irak Türkmenlerinin büyük bir çoğunluğu Şii mezhebinden. Bu nedenle Sünni Arapların ve Kürtlerin dolaysız tehdidine muhatap oluyorlar. IŞİD nezdinde Şii olmak infaz için yeterli sebep sayılabiliyor. Türkmenler durumu bu. Şii Türkmenleri IŞİD ve diğer Sünni örgüt mensupları, Sünni Türkmenleri de Şii örgütler katlediyor.

Eleştirilebilinir ama Türkiye, Türkmenleri, diğer etnik unsurların hedef tahtasına oturtacak politikalardan uzak durmayı tercih ediyor. Bu tercihin avantajı elbette değerlendirilmiştir ancak şimdiye kadar dezavantajının daha işlevsel olduğu görülüyor. Türkiye; Türkmenleri, Kürtlerle aynı potada eriten bir Irak politikasından yana. İstiyo rki Kürtler lokomotif Türkmenler vagon olsun. Türkmenleri Peşmergelerin insiyatifine, Barzani yönetiminin merhametine terk ediş dramının mimarı Türk Dışişleri. Yani nüfus oranına göre adam yerine konulma durumu yaşanıyor.



Birde İran istihbaratının mezhepsel yakınlık nedeniyle Şii Türkmenler arasındaki etkisi, muhtemelen Türkiye’yi böylesine bir karar almaya itmiş olabilir. İşin aslı da bu biraz. Türkmenleri mezhep ayrışması zayıf düşürüyor Türkmenler arasındaki ayrılıklar, Irak’ta Türkmen nüfusun yoğun olduğu bölgelerin IŞİD ya da Peşmerge kontrolüne kolayca geçmesinde etkili oluyor. Tikrit bölgesinde IŞİD’e karşı güvenlik önlemi alan Peşmerge birliklerini denetleyen Peşmerge basın sözcüsü Albay Halgurd Hikmet’in, Peşmerge’nin sadece Kürtleri korumak için değil Türkmenler başta olmak üzere, bölgede yaşayan tüm etnik grupları korumak için kurulduğunu söylemesinin arka planında, Türkiye’nin bu politikasının izleri var.



Türkmenlerin sefaleti içler acısı. Irak’ın kuzeyindeki Kerkük şehrine bağlı Beşir köyünde yaşayan Şii Türkmenler, IŞİD saldırısı korkusuyla köyü terk ediyor. Sıcak çatışmaların yaşadığı bölgede halk, kamyonlarla kaçıyor. IŞİD'in ele geçirdiği Türkmen ilçesi Telafer'den kaçış sürüyor. Telafer'i terkeden Türkmenler Sincar'daki camilere sığınıyor. Irak’ın kuzeyinde bulunan Kerkük şehrine bağlı Tazehurmatu ilçesinde yaşayan Türkmenler ise IŞİD militanlarının saldırısına karşı silahlandı.

Kerkük’e 15 kilometre uzaklıkta bulunan Tazehurmatu'da IŞİD militanlarının bölgeye yönelmesi üzerine Irak askerleri silahlarını bırakarak kaçmıştı. Irak askerlerinden kalan silah ve mühimmatla savunma merkezleri etrafından toplanan Türkmenler, 24 saat IŞİD militanlarına karşı nöbet bekliyor. IŞİD militanlarının ele geçirdiği bölge ile kendi sınırları arasında 10 kilometre bulunan Tazehurmatu halkı adeta diken üzerinde. Çatışma bölgelerinden kaçan 15'i Türk, 60 yabancı işçinin, Tikrit-Kerkük yolunda, IŞİD tarafından rehin alındığı iddia edildi. Irak'ın Kerkük kentinin, Tazehurmatu nahiyesine bağlı Beşir köyünde Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarıyla, peşmerge güçleri arasındaki çatışmalar sürüyor.

IŞİD seli Türkmen köprüsünü belip geçtikten sonra Ankara’nın, IŞİD’in Telafer’i ele geçirmesinin ardından Irak Türkmen Cephesi ile diyaloğuna da hız verdiği ajans bültenlerine servis ediliyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Irak’ın bölünme noktasına doğru gittiğini belirtirken, Türkiye’nin Türkmenlere daha yakın davranması gerektiği eleştirisinde bulunan Irak Türkmen Cephesi lideri Erşad Salihi ile telefon görüşmesi yaptığı, Salihi’den ‘soğukkanlı’ davranıp, Irak’ta birliği vurgulayan mesajları öne çıkarmasını istediği, Türkmenlerin güvenliği konusunda Ankara’nın her türlü girişimde bulunduğu konusunda da garanti verdiği belirtiliyor. Evet, garanti verildi ama Türkmenlerin en çok ihtiyacı olan silah verilmedi.

Irakta son durumu anlamak için kimin kimle iş tuttuğuna bakmak lazım. Ancak o zaman kimin eli kimin cebinde daha iyi anlaşılabilir. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Siyasi Büro Başkan yardımcısı Hamid Ebu Talibi, İran ve ABD’nin bölgesel güç açısından Irak krizini barışçıl şekilde yönlendirebilecekleri yegâne ülkeler olduğuna inandığını belirtiyor. Aslında bu inanç tek taraflı değil. Amerika ve İngiltere İran’la sorunlu ilişkilerini düzeltiyor. Çünkü son Iraktaki gelişmeler İran, ABD ve İngiltere’yi aynı çizgide buluşturdu. Irak’ta kriz derinleşirken İngiltere İran’la ilişkilerini iyileştirme kararı alan Batılı ülkelere katıldı. İngiltere’den yapılan açıklamada üç yıldır kapalı olan Tahran büyükelçiliğini tekrar açılacağı bildirildi.

Büyükelçilik 3 yıl önce İranlı eylemcilerin saldırısından sonra kapanmıştı. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague kararı İngiliz Parlamentosu’nda açıkladı ve öncelikle küçük bir diplomatik ekibin Tahran’a yollanacağını ancak bunun iki ülke ilişkileri açısından önemli bir adım olduğunu söyledi. Hague ayrıca İran’ın da Londra büyükelçiliğini açabileceğini belirtti. İngilizlerin bu atağına bir destek de Amerika’dan geldi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İran’ın Irak’ta yapıcı bir etki bırakmaya hazır olması koşulunda işbirliğine hazır olduklarını belirtti ve İran’ın Irak’ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı göstermesi, hükümetin reform çabalarına destek olması gerektiğini belirtti.

IŞİD güçleri en son Bağdat'a 60 km. mesafedeki Bakuba kentinin bazı bölgelerini ele geçirdi. IŞİD ülkenin kuzeyi ve kuzeybatısındaki birçok kent ve kasabayı ele geçirdikten sonra Bağdat’a doğru ilerleme tehdidinde bulunuyor. IŞİD’in hesapta olmayan ani ilerleyişi, Irak ordusunun hezimeti ile sonuçlanınca, Irak birlikleri selameti tabana kuvvet kaçmakta buluyor. Uzmanlara göre Irak iç savaşa sürükleniyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak'ın Basra kentindeki başkonsolosluğun "güvenlik riskinin artması sonucu" tahliye edildiğini duyurdu. Bu demek ki IŞİD birlikleri kısa süre sonra Basra önlerinde karargâh kuracak.

Irak'ın başkenti Bağdat'ta halk, ülkenin kuzeyinde bazı kent ve kasabaları ele geçiren Irak Şam İslam Devleti örgütü savaşçılarının kente yaklaşması üzerine panik içinde su ve yiyecek stoklamaya başladı. Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütün Irak'ta pek çok kenti ele geçirdikten sonra, başkent Bağdat'a da yaklaşmış olması Batılı ülkelerde endişeleri derinleştiriyor. Birleşmiş Milletler, Irak'taki çatışma ortamının tüm bölgeye sıçrayabileceği uyarısında bulundu. BM Genel Sekreteri Ban ki Moon, Şii Başbakan Maliki'yi Sünnilerle diyalog kurmaya çağırdı.

Bana kalırsa en önemlisi Rus “Pravda” gazetesinin, IŞİD terör örgütünün yakında Türkiye, Kıbrıs ve Azerbaycan topraklarına girme niyetinde olduğunu yazması. ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un da Ruslardan geri kalmayarak, Irak Şam İslam Devleti örgütünün (IŞİD) başlattığı krizin, Türkiye ve İran’a da sıçrayabileceğini söylemesi oldukça önemli. Irak Parlamento Temsilcisinin, Muttehidun Fraksiyonu’yla Türkiye’yi, Musul’a komplo kurmak ve IŞİD tarafından ele geçirilmesine yol açmakla suçlaması, günlerdir demek istediklerimi çok net şekilde ifade ediyor.

Bugünün en önemli gelişmesi ne biliyor musunuz? Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan kararla, El Nusra ve bağlı örgütler terör listesinden çıkarıldı. Yerinde bir karar. Çünkü IŞİD’in boşluğunu doldurmak gerek. Türkiye’nin önünde El Nusra’ya yardım etmesi için bir engel kalmadığına göre, Özgür Suriye Ordusu herhalde El Nusra ile müşterek cephelerde Baasçılarla rahat mücadele edebilir.

Twitter:@oc320c39

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara