Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Hamas Çeçen savaşından ders çıkarmalı

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-09 09:51:43

Hamas Çeçen savaşından ders çıkarmalı
Her ikisi de rahmeti rahmana kavuşan iki lider arasındaki bir diyalogdan söz etmek için tamda zamanı. Dayton Antlaşması öncesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Boşnakların bilge kralı Aliya İzzet Begoviç’i arar. Ona başarı sağlayamayan Filistin direnişinden örnek verir. Son sözü şu olur; “En kötü anlaşma, anlaşmazlıktan iyidir.” Hudeybiye Anlaşması da öyle değil miydi? Eğer bugün Avrupa’nın göbeğinde, Balkanlarda Türkiye’den başka bir İslam devleti varsa, Aliya İzzet Begoviç’in feraseti sayesinde vardır.

Çeçenler çağın destanını yazdılar. Rus ordusuna kahramanca direndiler. Son çeçen savaşçı ölmeden Rus ordusu, Grozni’ye giremedi. Binlerce kayıplarına rağmen direniş yerleşim merkezlerinden kırsala taşındı. İntihar saldırılarıyla direniş meşalesini söndürmediler. Ancak bir süre sonra savaş, mazlum Çeçen halkının yeryüzünden silinmesi noktasına gelince, Türkiye’nin de dâhil olduğu bazı arabulucu ülkeler, Çeçen direnişinin önderlerinden savaşlarına son vermelerini istediler. Şimdi Kadirov’un başında olduğu bir Çeçenistan var. Türk şirketleri büyük binalar inşa ediyor.

Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütünden sonra en çaplı direniş teşkilatı. İntifada ile dünya kamuoyunun dikkatini Filistin sorununa çekmeyi başardı. Filistin halkının en büyük ve meşru temsilcisi statüsünde hükümeti kurdu. Orantısız kuvvet kullanan İsrail ordusuna karşı, onuruyla savaştığı için, yeryüzündeki tüm İslami hareketlerin desteğini alabildi. Hamas’a en büyük desteği, Mısır veya Suudi Arabistan falan değil, iç savaş öncesinde Suriye veriyordu. Türkiye’nin kendi çıkarlarını riske eden politik çıkışla Hamas’a kucak açması, Hamas’ın dünya kamuoyunda meşruiyet kazanmasını sağladı. Türkiye, Hamas ile İsrail’in, savaşmadan anlaşmasını temine çalışıyordu. Gazze’ye yardım için seferber ettiği Mavi Marmara gemisinde can veren Türk vatandaşları, Türkiye’nin Filistin davasına sahip çıktığının en büyük ispatı olarak tarihe geçti.

İsrailli ve Filistinli genç insanların hunharca katledilmesinden sonra gelişen olayları bahane eden Hamas, "Siyonist taarruz" olarak nitelendirdiği İsrail'in Gazze'ye yönelik son hava saldırılarına bir dizi roket saldırısı ile yanıt verdi. Roket saldırıları, Hamas'ın askeri kanadı olan İzzeddin El Kassam Tugayları'nın "intikam" sözü verip, "İsrail korkunç bir bedel ödeyecek" şeklinde açıklama yapmasından birkaç saat sonra düzenlendi. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in Hayfa kentine ilk kez "R 160" tipi füzeyle saldırı düzenlendiğini duyurdu. “R 160” tipi füzeler, Amerika’da üretiliyor. ABD patentli ve Amerika ordusunun silah envanterine dahil. Beyaz Sarayın, "İsrail'e yönelik devam eden roket saldırılarını ve Gazze'deki terörist örgütler tarafından sivillerin kasten hedef alınmasını kuvvetle kınadıklarını" belirtmesi tam bir trajikomik vakıa. Türkçede karşılığı ise “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deyimiyle ifade ediliyor.

Bir İsrail yetkilisi pazartesi gecesi birkaç dakika içinde 20 kadar roket atıldığını, bu roketlerden dördünü hava savunma sistemleri "Demir Kubbe" ile imha ettiklerini söyledi. İsrail ordusu son gelişmelerin ardından 1500'e yakın yedek askeri tedbir amaçlı göreve çağırdı. Bununla da yetinmeyen İsrail güvenlik kabinesi, Salı günkü saldırılarda en az yedi Filistinlinin öldüğü Gazze Şeridi'ne yönelik olası saldırılar için 40 bin yedek askerin göreve çağrılmasına onay verdi.

İsrail, Filistin tarafından gelen füze saldırılarını durdurmak amacıyla Gazze’yi karadan işgale hazırlanıyor. İsrail uçakları da bölgeye çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Savunma Bakanı Moşe Ya’alon, Gazze’de Hamas’ı hedef alan operasyonlarının ‘birkaç günle sınırlı kalmayacağını’ açıkladı. Gazze Şeridi'nden silahlı Filistinlilerin, İsrail'in Zikim sahiline girdiği belirtildi. İsrail Ordusu, çıkan çatışmada 4 Filistinlinin öldüğünü, bir askerin de hafif yaralandığı bilgisini paylaştı. İsrail'in başkenti Tel Aviv'de roket tehdidi sebebiyle sirenler çaldı. İsrail basını, roketin Tel Aviv üzerindeyken havada etkisiz hale getirildiğini duyurdu. En son gelen bilgilere göre, İsrail'in Gazze şeridine karşı gün boyu yürüttüğü hava saldırılarında en az 25 Filistinli öldü.

Biliyorum bu yazdıklarımın getirisi, Filistin davasına gönül veren samimi Müslümanların tepkisi olacak. Belki de hızını alamayan birkaç okuyucu küfür ve tehdit dolu mesajlar yollayıp, beni Yahudi sempatizanlığı ile itham edecek. Allaha çok şükür “alnım ak yüzüm ak, İslam olan olmaz korkak, batıla batıl hakka hak, diyeceğim suç olsa da” çizgisinde olduğumu beni tanıyanlar iyi bilir. O nedenle ölü sevicilerden olmadığımdan, varsın Filistinli Müslümanları ve Filistin davasına gönül verenleri uyarmak ta benim gibi Allahın aciz bir kuluna düşsün.

Türkiye Dışişleri Bakanlığının, "İsrail’i Gazze’ye yönelik toplu cezalandırma yöntemiyle sürdürdüğü saldırılarını derhal durdurmaya ve başta BM olmak üzere, uluslararası toplumu süratle devreye girerek, bu saldırıların durdurulmasına dönük gerekli uyarı ve telkinlerde bulunmaya çağırıyoruz. Filistin topraklarında son dönemde tırmanan gerilimin yol açtığı mevcut son derece hassas ortamda, tüm tarafların geçmişteki acılardan ders alarak itidal ve sağduyuyla hareket etmeleri, yeni bir şiddet sarmalının önlenebilmesi bakımından önem taşımaktadır." açıklaması önemli.

Rusya’nın Sesi radyosuna açıklama yapan Arap Ülkeleriyle Dostluk ve İşbirliği Derneği Başkanı, tanınmış Rus siyaset uzmanı Viyaçeslav Matuzov, İsrail’li radikallerin genç bir Filistin’li öldürmesinin ardından Filistin topraklarında yine intifadanın ayak sesleri duyulmaya başladığı belirlemesinde bulunuyor. Şu an bazı güçlerin yeni İntifada’nın başlaması için provokasyonlar yaptığı görüşünü ifade eden Viyaçeslav Matuzov, bu güçlerin Filistin Yönetimi olmadığını belirterek: ‘Mahmud Abbas 24 Haziran’da Moskova’ya geldiğinde kendisiyle görüştüm. O siyasi çözüm sürecinden yana olduklarını bir kez daha ifade etti. Filistinliler barış sürecinin baltalanmasına ilgi duyan en son kişilerdir’ diyor.

Gel de hak verme! Eğer doğru ise Filistin adına savaşanlar ve kendi halkına ölüm ve zulüm davetiyesi çıkaranlar kime hizmet ediyor? Kendi fırlattıkları roketler İsrail güvenliği açısından tehlike arz etmesine rağmen, birçoğunun havada imha edilmesi veya boş alanlara düşmesi söz konusu. Buna karşılık İsrail ordusunun hava saldırılarına, Gazze halkının kurban edilmesi hangi akıldışı stratejinin sonucu? Arı kovanına çomak sokarcasına yapılan ve Gazze’de yüzlerce masum insanın ölmesine yola açacak bu saldırıların, Filistin davasına hangi kazanımı olacak? Hangi Arap ülkesi Gazze için gözyaşı dökecek? Hangi Arap ülkesi imkânlarını Gazze için seferber edebilecek? Irak dururken bu mümkün mü?

Türkiye’deki Müslümanlara sesleniyorum, Mısır veya Filistin için diren mesajlarını rehabilite edilmiş meydanlarda bağırmak kolay. Ama ölen ama zarar gören Filistinliler veya Mısır’ın Müslüman Kardeşleri. Bu nedenle sadece Boşnakların değil dünya Müslümanlarının da Bilge kralı, merhum Aliya İzzet Begoviç’i ve onun tüm dünya Müslümanlarına model olan uygulamasını hatırlayalım. İslam ümmetinin, batı emperyalizminin çıkarlarına kurban edilmesine göz yummayalım, vesile olmayalım, vallahi de billahi de Allah indinde vebali büyüktür. Benden söylemesi vesselam!

Twitter:@oc320c39

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara