Dönüşümlü Cumhurbaşkanlığı/Başbakanlık modeli Rus işi
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-07 16:37:47
Hatta bazı köşe yazarlarına bakılırsa hükümeti topa tuttu. Daha önce Cemaat ile Hükümet arasındaki muhtemel kriz senaryosuna göre, cemaatin bir parti kurma hazırlığı içinde olduğu, Sayın Gül’ün de bu partiye genel başkan düşünüldüğü varsayımında bulunulmuştu.
Başbakana güç yetiremeyen aklı evvellerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üzerinden âleme nizam verme uğraşları çerçevesinde gülüp geçilecek bu ihtimaller zinciri, halen kamuoyunun öncelikli gündem maddeleri arasında yerini koruyor. Financial Times'da Daniel Dombey’in, 'Türkiye'nin geleceği iki kişinin anlaşmasına bağlı' başlıklı makalesinde Türkiye'nin geleceğinin, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin yönetimi konusunda varacakları anlaşmaya bağlı olacağını yazmasını da bu bağlamda ele almak gerekiyor.
Aslında köşke çıkanlar için Turgut Özal ve Süleyman Demirel modeli var. Demirel arkama dönüp bakmam demişti. Özal ise hep bir şekilde partisi ile diyaloğunu sıcak tutmaya çalışmıştı. Sayın Gül’ün yaklaşımı her ikisine de uzak değil. Parti içi çatışmalardan uzak duruyor ama partideki güç odaklarıyla irtibatını kesmiyor.
Sayın Gül’ün siyasete dönmesine sıcak bakanlar, daha çok Tayyip Erdoğan’ın köşke çıkmasıyla Ak Parti’de oluşabilecek lider boşluğunu doldurabilecek yegâne ismin Sayın Gül olduğunu ileri sürerek, aslında kendilerine yer açmaya çalışanlar. Hatta şimdiden bürokraside Tayyip Erdoğan sonrası dönem için kulis yapanlar, Sayın Gül’ün Ak Parti’nin başına geçeceğini düşünerek, bir şekilde köşke yakın isimlere ulaşıp bizi de unutmayın diyebiliyor.
Senaryoya göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan köşke çıkacak Cumhurbaşkanı olacak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise görev süresinin dolmasının ardından köşkten inip Ak Parti’nin başına geçecek. Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görev süresinin sona ermesini takiben Ak Parti genel başkanlığına gelmesi için niyet besleyen zemin oluşturan lobinin dört elle sarıldığı uygulama aslında Rus modeli. Bu modelin iki oyuncusu var. Birisi Vladimir Vladimiroviç Putin diğeri Dmitri Anatolyeviç Medvedev.
Vladimir Vladimiroviç Putin; Rusya'nın 2000-2008 yılları arasında Devlet Başkanlığı görevini yürüttü. 2000 yılında yapılan seçimlerde Rusya Federasyonu Komünist Partisi başkanı Zyuganov'un önünde %52,9'luk oy oranıyla devlet başkanı seçildi, 2004 yılında yapılan seçimlerde ise %71'in üzerinde oyla tekrar devlet başkanı oldu. Ayrıca 4 Mart 2012 tarihinde yapılan seçimler sonucu %63,6 oyla Rusya Federasyonu'na 3. kez devlet başkanı seçildi.
Modelin diğer oyuncusu Dmitri Anatolyeviç Medvedev; 2000 yılında Gazprom başkanı oldu. 14 Kasım 2005'te Vladimir Putin tarafından birinci Rusya yardımcı başbakanı olarak göreve atandı ve iki yıl sonra 10 Aralık 2007 yeni Rusya devlet başkan adayı olarak sunuldu. 2 Mart 2008 yılında %70 oy ile yeni Rusya devlet başkanı olarak seçildi. 8 Mayıs 2012 tarihinden beri Rusya Başbakanı.
Evet, bu Rus modeli. Ancak burası Türkiye. Bana kalırsa birileri bu modeli Türkiye’ye empoze etmeye çalışıyor. Benim sürecin bu şekilde işleyeceğinden ciddi şüphelerim var. Ak Parti’de genel başkanlığın sorun odağı olmasına Türkiye’nin siyasi ve ekonomik şartları müsaade etmeyeceği gibi, genel başkanlık yarışının parti merkezinde ve tabanında bölünmeye yol açacağını düşünen Ak Parti önderliğinin böylesi bir riski göze alacağını sanmıyorum.
Bu noktada Rus Modeli tartışılarak bir yandan kamuoyunun dikkati buraya çekilmekte diğer taraftan sessiz sedasız başkanlık modeli için her türlü çalışmalar yürütülmektedir. Rus Modeline karşı çıkanlar, Sayın Gül’ün sağlık sorunları olduğunu, uzun vadeli siyaset sahnesinde bulunmasını beklemediklerini dile getiriyor. Hatta nargile sohbetlerinde malulen emekli edileceğine dem vuranlar da çıkıyor. Nisan-Mayıs 2014’te hizmete girecek olan yeni başbakanlık binasının başkanlık sistemine göre dizayn edildiğini söyleyenlere de kulak verilmesi gerekiyor.
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap