Darbeci Sisi Türkiye’de yandaşını seçtirebilecek mi?

Kim derdi ki, Mısır’da halkın seçtiği Mursi yönetimi deviren, binlerce İhvan mensubunu öldürten, darbeci General Sisi’nin destekçisi Türkiye’de Cumhurbaşkanlığına aday gösterilsin? Olur mu değil oldu bile! İKÖ Genel Sekreteri iken Mısır’daki askeri darbeye karşı sessiz kalması nedeniyle Başbakan Erdoğan ve Ak Parti’li önemli isimlerle ters düşen Profesör Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan söz ediyorum. İster tesadüf deyin ister demeyin. NATO Genel Sekreteri Rasmussen Türk yetkililerle sözde Musul’u konuşmak Türkiye’ye geldiğinde, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı için önereceği ortak aday açıklık kazandı.

Adayları da malumunuz olduğu üzere İngilizlere karşı savaşanları halife padişaha ihanetle suçlayan ve Mason olduğuna dair hakkında iddialar bulunan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin yardımcısı, İstiklal marşı şairi Mehmet Akif’in yakın dostu Yozgatlı Müderris İhsan Efendi’nin oğlu Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu. Dostları onu, Türkçeyi hafif Arap aksanıyla konuşan zarif bir Türk diye takdim eder. İngilizceyi de Arap aksanıyla konuştuğu söylenir.

İlk kez ismini merhum Mehmet Akif’in Mısır yıllarında yakın arkadaşı Yozgatlı Müderris İhsan Efendi’nin oğlu diye duymuştum. Daha sonraki yıllarda Isparta Şarkikaraağaçlı Bilgiç ailesinin damadı olduğunu öğrenmiştim. Prof. Dr. Emin Bilgiç'in kızı eczacı Füsun Hanım'la evliydi. Eşinin babası Prof. Dr. Emin Bilgiç, Demokrat Parti tarafından kapatılan Türk Milliyetçiler Derneği’nde abisi Said Bilgiçle görev almış, tanınmış bir Sümerolog’tu.

Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu, Ak Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in eniştesi, amcasının kızıyla evli. Süreyya Sadi Bilgiç’te ‘Koca Reis’ lakaplı Adalet partisi Genel Başkanlığında kendisi gibi Ispartalı Süleyman Demirel’e karşı genel başkanlık yarışını kaybeden ve uzun yıllar bakanlık yapmış Sadettin Bilgiç’in oğlu. Süreyya Sadi Bey seçim bölgesinde hezimete uğramış bir siyasetçi. Hatırlarsanız, Şarkikaraağaç belediye başkanlığı seçimini büyük Birlik Partisi’nin adayı İsa Çarkacı kazanmıştı.

Ak Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in işi gerçekten zor. Bir tarafta kendisini iki dönem milletvekili seçtiren Recep Tayyip Erdoğan diğer tarafta amcasının kızıyla evli eniştesi Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu. Sayın vekilin tercihini bilemem ama Şarki Karaağaçlı seçmen tercihinin Sayın İhsanoğlu olmayacağı ortada. Hatır gönül işi olsaydı esamesi okunmayan bir partiye değil sayın vekilin partisine oy verirlerdi. Şarkikaraağaç ve Isparta internet medyasında haberlere bakılırsa şimdiden Bilgiçlerin Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek atışları başlamış bile.

Bazı safdil Ispartalıları Süleyman Demirel’den sonra bir başka Ispartalıyı Cumhurbaşkanlığı makamında görmenin heyecanı sarmış. Ama yanıldıkları birkaç husus var, öncelikle Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu’nun hemşerilik gayreti olmaz, öyle olsa eşinin memleketi Isparta’yı değil babasının memleketi Yozgat’ı ön planda tutar. Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu, Sayın Abdullah Gül’den önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Arabistan görmüş halidir, hepsi o. Ahmet Necdet Sezer’in Afyon’a ne katkısı olduysa onun da o kadar olur.

Sonraki yıllarda, Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu’nun eşimin İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesinde bilim tarihi dersleri hocası olduğunu öğrenmiştim. İlmi kariyeri mükemmel birisiydi. Belki de Bilgiç ailesinin damadı olmasından dolayı ballı kaymaklı görevlere getirilmişti. Asistanlık talebiyle yanına yaklaşabilen birkaç özel dostun ifadesine göre aristokrat ve janti bir beyefendiydi. Anadolu kökenli gariban aile çocuklarından pek hoşlandığı söylenemiyordu. Yüksek lisans öğrencilerinin dahi gelir düzeyi ve aile yapısı ile kriterleri göz önünde tuttuğu iddia ediliyordu. Görücüye çıktığına göre kim bilir daha neler söylenecek?

İran devletinin Prof Dr Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan pek hazzettiği söylenemez. Dünkü radyo yayınlarına bakılırsa adı geçen Cumhurbaşkanı adayını sermaye çevrelerinin ve batının adamı gördükleri söylenebilir. BBC’nin detaylı özgeçmişini yayınlaması, akademik çalışma ve görevlerinin yanı sıra Ürdün, Mısır, Malezya ve Pakistan, Senegal devletlerinden de çeşitli madalyalarla ödüllendirildiğini ön plana taşıması, ayrıca sayın İhsanoğlu’nun uzun yıllar İngiltere’de yaşaması ve İngiliz devletinin tanıdığı bir isim olması da unutulmamalı. Siyasetçiler bazen gençlik yıllarında öğrenim gördükleri ülkelere göre tasnif edilirler örneğin merhum Prof Dr Necmettin Erbakan’a ve Mesut Yılmaz’a Alman ekolünden denilir.

İran Radyosunun internet sitesinde yer alan habere göre; Ekmeleddin İhsanoğlu isminin 2011 yılından bu yana "ortak aday" olarak geçtiği iddia ediliyor. “İddialara göre 2011 yılında Umre ziyaretine giden Aydın Doğan, burada görüştüğü İhsanoğlu'na bir teklifte bulundu.2011 yılının Ağustos ayında Takvim gazetesinin genel yayın yönetmeni Ergun Diler, gazetesindeki köşe yazısında, Aydın Doğan'ın Mekke ziyaretinde, İhsanoğlu'na "Gül'den sonra Cumhurbaşkanı adayımız olur musunuz? desteğimiz tamdır" şeklinde teklifte bulunduğunu, teklife İhsanoğlu'nun da olumlu baktığını yazmıştı. Ancak İhsanoğlu, daha sonra verdiği bir mülakatta, Aydın Doğan'ın teklifine olumlu cevap vermediğini savunmuştu.”

Gelelim adaylığının yankılarına. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimi adayı olarak MHP'ye, İslam Konferansı Örgütü eski genel sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerdi. MHP lideri Devlet Bahçeli önerilen isimden memnun olduklarını belirtti. CHP Parti Meclisi’nde kafasındaki ismi sızıntı olur gerekçesiyle paylaşmayan Kılıçdaroğlu’nun İhsanoğlu üzerinde karar kılması CHP Meclis Grubu’nda da olumlu bir karşılık bulmadı. CHP'de hem sol hem de ulusalcı kimliğiyle tanınmış isimlerde İhsanoğlu ismine karşı muhalefet olmasına rağmen önümüzdeki günlerde parti içinde bunun sancısı yaşanacak gibi görünüyor.

Ekmeleddin İhsanoğlu isminin önemli bölümü laik-kemalist karaktere sahip CHP seçmeninde güçlü bir karşılık bulamayacağı siyaset bilimcilerin ortak görüşü. Siyasi bir kimliği olmaması, günlük siyasi dilden uzak olması nedeniyle seçim kampanyası sürecinde Erdoğan’ın gerisinde kalması muhtemel olan İhsanoğlu’nun halkın geniş kesimlerince tanınmıyor olması da olumsuzluk olarak değerlendiriliyor. Adaylığının her iki parti lideri tarafından deklare edilmesinden sonra, eski İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri olan Prof. Dr. Ekmeleddin İİhsanoğlu aday gösterilmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada iki muhalefet partisinin ismi çevresinde birleşmesinin bir teveccüh göstergesi olduğunu belirtti.

Kaderin cilvesine bakın ki, Türkiye’de yüzbinler Mısır’da öldürülen Müslüman Kardeşlerin yasını tuttu. Günlerce meydanlarda sabahladı. Rabia işaretleri duvarlardan meydanlardan gönüllere indi. Asrın firavunu darbeci General Sisi’nin İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri olduğunda sesini çıkarmayı bırakın ‘lütfen general’ bile diyemeyen, Mısır’daki askeri darbeye karşı sessiz kalması nedeniyle Başbakan Erdoğan ve AKP’li önemli isimlerle ters düşen Profesör İhsanoğlu, şimdi CHP ve MHP marifetiyle Türkiye’nin Cumhurbaşkanı adaylarından.

Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına herhalde en çok Suudiler sevinir. İKÖ Genel Sekreterliği sırasında aralarından su sızmıyordu. Anlaşılan Ak Parti düşmanları ‘çivi çiviyi söker’ mantığıyla adı geçen muhteremi servis etti. Suudiler bayramda, İngilizler zil çalıp kıvırıyor. Bende soruyorum sizlere, Darbeci Sisi Türkiye’de yandaşını Cumhurbaşkanı seçtirebilecek mi?

Twitter:@oc320c39

[email protected]