CHP’de Truva operasyonu başladı ilk kurban Kılıçdaroğlu
13 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-11 15:42:28
Seçim sonrası sular durulmuş değil. Şimdi gözler Cumhurbaşkanlığı seçiminde. Başbakanın köşke çıkacağına kesin gözle bakılıyor. Muhalefet birleşip tek aday çıkarmak peşinde. İlk akla gelen isimlerden birisi de Anayasa Mahkemesi mevcut başkanı Sayın Haşim Kılıç. Haşim Kılıç’ın son açıklamaları ve çıkışları, Cumhurbaşkanlığı adaylığına yeşil ışık yaktığı şeklinde değerlendiriliyor. Ankara kulislerinde seyrüsefere çıkan dedikodulara bakılırsa, MHP ve CHP yerel seçimlerde denedikleri kısmi ittifakı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sürdürmek niyetinde. Bu ittifakın en doğal taraflarından biriside resmi popüler söyleme göre paralel yapı. BDP’nin aday çıkarmayacağı hatta partililere cumhurbaşkanlığı seçimine katılmaması propagandası yapabileceği konuşuluyor. İttifak olmazsa MHP’nin adayı şimdiden belli diyenlerin telaffuz ettikleri isim, merhum Alpaslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş.
Başbakanın aday olamayacağı ihtimali düşükte olsa mevcut. Bu teoriyi dillendirenlere göre; Tayyip Erdoğan’ın başında olmadığı bir Ak Parti, 2015 seçimlerinde karın güneşte erdiği gibi eriyebilir. Dolayısıyla Başbakan Erdoğan’ın 3 Kasım 2002’den bugüne uyguladığı ve semeresini aldığı siyasi ve ekonomik projeler alt üst olabilir. Ayrıca aktif ve aksiyoner kişiliği ile tanınan Başbakan Erdoğan’ın Çankaya köşkünde gözlerden ırak inzivaya çekilmeyeceği kesin. Mevcut Cumhurbaşkanlığı yetkileri Erdoğan gibi hızlı ve kararlı icracı bir kişiliği tatmin etmeyebilir.
Bunun için başkanlık sistemine geçiş için gerekli yasal düzenlemeler yapılmadıkça, Erdoğan köşkün yoluna bakmayacaktır. Ara dönem için Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ak Parti’nin Beşir Atalay, Ali Babacan ve Bekir Bozdağ gibi üç isimden birisini aday gösterebileceği söyleniyor. Başbakan ise sadece kendisini kapsayan dördüncü dönem siyasete devam etmeyi içeren parti tüzük değişikliğinden sonra 2015 seçimlerini sırtlayacak, devlet başkanlığı için yasal düzenlemeyi yaptıktan sonra Köşke çıkacak. İşte kulis işte rivayet…
Başlığa konu olan meseleye gelince. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Grup Toplantısına gittiği sırada koridorda yumruk atarak saldırıda bulunan Orhan Övet, CHP için kurgulanan küresel tezgâhın işaret fişeğini yakmıştır. Evet bu saldırı ile birlikte CHP’de operasyon başlamıştır. Operasyonun amacı CHP’de genel başkan değişikliğine gidilmesi. Baykal’ı gönderen idare Kılıçdaroğlu’nun servis dışı kalması için uğraşıyor. Kendisine sözlü yapılan ihtarlara rağmen yola devam kararı veren Kılıçdaroğlu, TBMM’de uğradığı yumruklu saldırı ile uyarılmış ikaz edilmiştir.
Saldırının amacı CHP Genel Başkanını itibarsızlaştırmadır. Menfur olayın maalesef TBMM’de gerçekleşmesi halkın iradesine yönelik bir saldırı niteliği taşıyor. “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ifadesinin kapısında yazdığı TBMM’de bu olayın tezgâhlanması manidar. Neden CHP genel merkezi değil, neden evinin önü değil ve ya herhangi bir mekân değil de neden TBMM?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıran kişinin AKP üyelerinden biri olduğu ortaya çıktı. Tıpkı Danıştay baskınında olduğu gibi. Kurgu tamam, senaryo hazır. AKP Başkanı yardımcısı Hüseyin Çelik, söz konusu saldırganın Orhan Övüt adında AKP'li biri olduğunu ve Sayın Kılıçdaroğlu'na saldırdıktan hemen sonra partiden ihraç edildiğini belirtti. Çelik, Övüt'ün 2012 yılında Elmadağ yöresinde AKP'ye üyelik kaydı yaptırdığını, Övüt'ün sabıkalı biri olduğunu ve partiye kabul edilmesinin dikkatsizlik sonucu gerçekleşen bir hata olduğunu vurguladı. Saldırganın Ak Parti’den üye kaydının çıkması, tam bir küllendirme, tam bir üstünü örtme, tam bir şaşırtmaca. Olayın faillerini dışarda arayanlar yanı başlarında konuşlandırılmış, kıtalararası balistik füzelere baksınlar, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Dr Recep Acar’ın ifadesiyle; 17-25 Aralık 'yolsuzluk operasyonları' normal değildir, siyasî amaçlarla planlanıp dizayn edilmiştir, birçok hukuk kuralını hem esastan hem usulden ihlâl etmiştir. Bu bir suikasttır; hukuk suikast aracı, hukukçular suikastçı ve yolsuzluk iddiaları susturucu olarak kullanılmıştır. Dr Recep Acar; Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölüneceğini, partiden ayrılan grubun politik düzlemde hem sağ hem de sol siyasi geleneği birleştiren bir organizasyona gideceklerini söylüyor. Ona göre, Kemalist kadrolar partiden tasfiye edilecek. Kemalist kadroların yerine, okyanus ötesi insan kaynakları departmanı F tipi kadroları öneriyor.
Ak Parti’de kullanma süresi sona erenler yeni dönemde muhtemelen bu yeni siyasi organizasyonda değerlendirebilecek. Yeni dönemin siyasi aktörleri olarak ta doktor, üç isme dikkat çekiyor. Bu üç isim de 30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde CHP’nin büyükşehir belediye başkan adayları. İstanbul’dan ‘ölü evinin yasçısı düğün evinin defçisi’ Mustafa Sarıgül, diğeri Ankara’dan eski MHP’li Mansur Yavaş ve İzmir’den Aziz Kocaoğlu. Bu üç isim sonraki günlerde Ak Parti’nin yerini alması düşünülen ve okyanus ötesinde planlanan yeni siyasi organizasyonun aktörleri olarak halkımızı selamlayacaklar. Yeni siyasi parti, Ak Parti’nin yerine talip olacak, daha doğrusu boş bırakacağı var sayılan ‘Merkez Sağ’daki yerini dolduracak.
Uzun zamandır Kemalist Sol çevrelerin sözcülüğünü üstelenen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun da yeni parti de önemli görevler üstlenebileceği düşünülüyor. Geçtiğimiz Adli Yıl açılış törenine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sert eleştiriler içeren konuşması damga vurmuştu. Başbakan Erdoğan bu eleştirilere tepki göstererek “Baro başkanının yargı yılının açılışında konuşması yanlış. Yargıtay Kanunu’nda böyle bir hakkı yok. Ayrıca yargı yılı açılışı gereksiz bir durum. Hükümet yılı açılışı var mı?” demişti. Metin Feyzioğlu’nun Ergenekon davası tahliyelerinde genelkurmay eski başkanı Orgeneral İlker Bağbuğ’un arkasında poz vermesi, tahliye sürecinde ön plana çıkması, siyasi aktörlerden birisi olduğunu gösteriyor.
ABD’de yapılan bir toplantıya dikkat. Zamanlamasının Türkiye’deki siyasi olaylarla ilgisinin olup olmadığı sonradan ortaya çıkacak. Washington’da Gülen Hareketi’ne yakın Türki Amerikan Birliği Kurultayı'na, önceki yıllardaki gibi bu yıl da onlarca Amerikalı Senatör ve Temsilciler Meclisi üyesi katıldı, ancak üst düzey katılım olmadı. Amerika’da Gülen Hareketine yakın derneklerin çatı kuruluşu olarak bilinen Turkic American Alliance (Türki Amerikan Birliği), ülkenin tüm eyaletlerinde faaliyet gösteriyor. Birliğin son yıllarda yaptığı geleneksel toplantılardan Türki Amerikan Birliği Kurultayı’nın bu yıl dördüncüsü düzenlendi. Birliğin, başkent Washington’da yaptığı toplantılara çok sayıda Kongre üyesi katılıyor.
Twitter:@oc320c39
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap