Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Bu çağın Ebabili develer mi?

13 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-06 09:53:28

Bu çağın Ebabili develer mi?
Fil Suresini sık okuyun, Allah’ın zalimlere muamelesini hatırınızdan çıkarmamış olursunuz. Surede ibret olsun diye, Kâbe’yi yıkmaya yeltenen Ebrehe ordusunu yere seren Ebabil kuşlarının, gagalarında taşıdıkları ‘siccil’ adı verilen balçıktan pişirilmiş sert taşlar attıkları anlatılır. Çağdaş Ebrehelerin tadilat tamirat adı altında mukaddes beldeye neler yaptığını görünce kim bilir kaçımız gönlümüzden “-Yarabbi nerede Ebabil kuşların?” diye hem aklımızdan hem gönlümüzden geçirmişizdir.

Asrın başında bazı müfessirler ‘siccil’i mikrobik varlık veya çiçek hastalığı şeklinde tefsir etmişlerdi. Siccil’i ister balçıktan pişirilmiş sert taşlar olarak kabul edin ister mikrop şeklinde yorumlayın veya tevil edin, değişmeyecek bir şey var. O da zalimlere karşı Âlemlerin Rabbinin ‘Ebabil’ kuşlarını yeniden gönderdiği gerçeğidir. Lakin bu sefer ebabillerin kanadı yok uçamaz, hem de dört ayaklı mahlûkat taifesinden, develer yani.

1500 yıl öncesinde kuşlarla hükmünü icra eden Âlemlerin Rabbi günümüzde de develerle hükmünü icra ediyor. Ortadoğu’da sars/corona/mers virüsünden kaynaklanan hastalık kol geziyor. Laboratuvar menşeli proje virüsü olup olmadığı hakkında net bir bilgi daha yok. Şimdilik günah keçisi develer. Hastalığın kaynağı konusunda kesin bilgi olmamakla birlikte, virüsün tek hörgüçlü develerden yayıldığı tahmin ediliyor. Develerin birçoğunda MERS virüsüne karşı gelişen antikorlara ve virüsün kendisine rastlandı. Ancak testlerde bu virüsü taşıdıkları belirlenen develerde hastalık belirtileri gözlemlenmedi. Aynı şekilde hastalığın insanlara geçtiği de tespit edilemedi.

Ama Suudi Arabistan'da yetkililer halka deve eti yememeleri, sütünü de içmemeleri konusunda uyarıda bulundu. MERS hastalığına yakalananların çoğu Suudi Arabistan'da yaşıyor. Aynı şekilde Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Kuveyt'te de hastalığa rastlanıyor. Peygamber Efendimizin devesi Kusva’nın torunları, kutsal beldeye saygısızlık eden, müminlerin günde beş vakit yöneldikleri Kâbe’nin etrafını otellerle, alışveriş merkezleriyle muhasara altına alan Musevi ve Nasranîlerle içtikleri ayrı gitmeyen zalimlerden intikam alıyor.

Hastalığın tıp literatürü’ndeki karşılığı da, günümüze ışık tutan siyasal çağrışımlar içeriyor. Hastalığın adı ne biliyor musunuz? Ortadoğu Solunum Yetmezliği Sendromu. Bu hastalık tıp literatürüne 2002’de girdi. 2003 yılında daha çok Asya kıtasında görülen kısa süreli SARS salgınında yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti Katar'da yeni bulunan bir solunum yolu virüsü nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü alarma geçirildi. İngiliz Sağlık Koruma Kurumu, Katar'daki hastada soğuk algınlığı ve SARS'a (ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu) neden olan yeni bir corona virüsünün bulunduğunu belirtti.

Ortadoğu'da ortaya çıkan bu virüs adını da bölgesinden alıyor: Ortadoğu Solunum Sendromu, kısa adıyla da MERS. Yeni Sars tipi virüsün ''yarasalardaki bir virüsle'' yakından bağlantılı olduğu sanılıyordu. İnsandan insana da bulaşabildiği saptandı. Ama sıkı durun hastalığın hayvanlardan insanlara geçtiği kesin. Hem de hangi hayvandan biliyor musunuz develerden. Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Adil Fakih, yaptığı açıklamada, develerle doğrudan temasa karşı uyarıda bulunarak "çiğ deve eti" kullanırken önlem alınmasını ve kaynatılmamış deve sütünün içilmemesini istiyor. Amerikalı bilim insanlarının "develerden bulaştığı tahmin edilen" virüse karşı etkili antikorlar bulduğu söyleniyor. Herhalde Suudileri rahatlatmak için bu söylentiyi yayıyorlar.

Hastalık Ortadoğu’yu özelikle Suudi Arabistan’ı kasıp kavuruyor. Kraliyet ailesinin hastalığının kontrol altına alınması için Suudi sağlık bakanına talimat üstüne talimat yağdırdığı konuşuluyor. Vallahi de billahi de tıpkı şairin dediği gibi “Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır!” Eee ne demiş beğenmedikleri Türklerin aksakallı ak saçlıları"-Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…" Suudi Arabistan'da ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromunun (SARS) değişik bir türü olan corona virüsü MERS-CoV hastalığına yakalanarak ölenlerin sayısının 111'e yükseldiği, 18 kişide daha virüse rastlandığı kayıtlara geçmiş durumda.

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Cidde'de 7, Riyad'da 5, Mekke'de 4 ve Medine'de 2 olmak üzere 18 kişi de daha virüse rastlandı. Virüsün ortaya çıkışından bu yana ülkede hastalığa yakalananların sayısı 396'ya, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 111'e yükseldi. Nisan, hastalığa en çok yakalanılan ve ölüm vakalarının en çok yaşandığı ay olarak tespit edildi. Nisanda 209 kişide virüs tespit edildi, 47 kişi virüs nedeniyle öldü. Ortadoğu ülkelerinde özellikle Suudi Arabistan'da yayılan virüsün, umre ziyaretlerinin yoğunluk kazandığı 3 aylarda, Mekke, Medine ve Cidde gibi hac ve umre güzergâhı üzerindeki kentlerde görülmesi, yetkilileri endişelendiriyor.

SARS'ın değişik bir türü olan corona virüsü, ilk olarak Eylül 2012’de tespit edildi. Suudi Arabistan başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinin korkusu haline gelen corona virüsü, akciğerleri ve böbrekleri tahrip ediyor. Akciğer ile böbrekleri tahrip ederek bağışıklık sistemini çökerten virüse karşı henüz koruyucu aşı veya ilaç tedavisi bulunmuyor. Demek ki Amerikalıların hastalığın ilacını bulduk diye böbürlenmeleri boşunaymış. Bağışıklık sistemini çökerten virüsün uzun süreli yakın temasla bulaştığı belirtiliyor. Kaynağı hakkında yeterli bilgi olmayan virüse karşı henüz koruyucu aşı veya antibiyotik ilaç tedavisi bulunmuyor.

ABD'li bilim insanlarının, Suudi Arabistan'da 100'den fazla kişinin ölümüne yol açan MERS virüsüne karşı etkili antikorlar bulduğu söyleniyor. Dünya Sağlık Örgütü, ölümcül Sars virüsüne benzer yeni virüsün, yakın temasla insandan insana geçiyor olabileceğini açıkladı. Corona virüsü olarak adlandırılan virüsün neden olduğu hastalık zatürre ve zaman zaman da böbrek yetmezliğine yol açıyor. Yeni virüs, 2003'te Asya'da ortaya çıkan SARS'a neden olan virüsle aynı familyadan. Ortadoğu’da ortaya çıkan virüs, bölgeyi ziyaret edenler tarafından Avrupa’ya da yayıldı. Ancak Müslümanlar için kutsal Mekke ve Medine’de her yıl milyonlarca hacıyı ağırlayan Suudi Arabistan, hastalığın en yoğun görüldüğü ülke. Dünya Sağlık Örgütü durumu yakından izliyor ancak şimdilik bölgeye seyahat ve ticaret kısıtlaması öngörülmüyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2012 Eylül ayından beri MERS-CoV adıyla da bilinen yeni bir virüs olan Ortadoğu Solunum Yetmezliği Sendromu’na 53 kişi yakalandı ve virus yüzünden 30 kişi öldü. Virüsün bulaştığı kişiler, doğrudan veya dolaylı olarak Ortadoğu ile bağlantılı. Hızla yayılan virüsün, tüm dünyayı tehdit etmesinden kaygı duyuluyor. Ortadoğu solunum yetmezliği sendromu geçen yıl ilk kez Suudi Arabistan’da görüldü. 2003 yılında 775 kişinin ölümüne yol açan ve SARS olarak bilinen akut solunum yetmezliği sendromuyla aynı enfeksiyon ailesinden geliyor. Belirtileri şiddetli mide virüsü ve solunum sorunları. Hastalık, zatürre ve böbrek yetmezliğine yol açabiliyor.


Bu hastalığın yayılma stratejisi ne hikmetse Müslüman halkına zulmeden diktatör idarecilerin bulunduğu memleketleri takip ediyor. Hastalığın görülmeye başlandığı ülkelerden birisi de Mısır. Yakında Sisi’nin de bu deve kaynaklı Ortadoğu Solunum Yetmezliği Sendromu’na yakalandığını duyarsanız hiç şaşırmayın. Gerçi o şimdilerde “Eymen Zevahiri sendromu” yaşıyor. Libya sınırında konuşlanan ve Mısır içlerine girmeye hazırlanan Eymen Zevahiri’nin savaşçıları ile nasıl mücadele edeceğini düşünüyor. Mısır'da ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromunun (SARS) değişik bir türü olan corona virüsü MERS-CoV hastalığına yakalandığı şüphesiyle, hastaneye kaldırılan 1 kadının öldüğü bildirildi.

İster dalga geçin ister deli deyin hiç umurumda değil, ben Peygamber Efendimizin mübarek yoldaşı deve gibi deve Kusva’nın torunlarının, İslam Dünyasını ecnebi Hak düşmanlarına peşkeş çeken hainlerden Allah’ın emriyle intikam aldıklarını düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki Allah (cc) intikam alıcıların en hayırlısıdır. Ha bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim, Corona virüsü veya bu Ortadoğu Solunum Yetmezliği Sendromu, nedense Türkleri es geçiyormuş. Türklerin bu sendroma karşı bağışıklığının olduğu tespit edilmiş. Allahın hikmetinden sual olunmaz vardır bir bildiği değil mi?

Twitter:@oc320c39

[email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara