Başbakan resti çekti Irakta Amerika müdahalesine hayır!

Amerikalılar İngilizlerden devraldıkları Ortadoğu’da ‘asılacaksan İngiliz ipiyle asıl’ sözünün anlamını idrak edemeden yıllarını geçirdi. Sonuç ortada. Müttefik ülkelerin halkları dahi bir numaralı Amerikan düşmanı. Aslında Amerikalılar fincancı dükkânına destursuz dalan kervancı katırı gibi. İngilizler ise önce narkoz veriyor sonra ameliyat yapıyor. Bölgeyi idare etmenin püf noktalarını haleflerine aktarmadıklarından, Amerikalılar deneme yanılma ile yol haritası çiziyor.

Osmanlı İmparatorluğundan kopardıkları topraklar üzerinde Irak devletini kuran İngilizlerin, Körfez savaşı ve Irak işgalini gerçekleştiren Amerika’nın arkasına vagon oldukları güne lanet okuduklarından hiç şüphem yok. Meşhur Şark Kumpanyasının projeleri tarihin çöplüğüne atılıyor. Uzunbacaklıların küresel kraliyetleri can damarlarını birer birer kaybediyor. Baksanıza Irak devleti gözlerinin önünde çatır çatır çatırdıyor, patır patır dökülüyor.

Türkiye’nin Irak yol haritası belli. Öncelikle Amerikan terörünün azdırdığı, Şii karşıtlığı ön plandaki silahlı grupların elinde esir tutulan Konsolosluk görevlilerinin zarar görmeden kurtarılması, Irak Türkmenlerinin mağduriyetlerinin önlenmesi, Musul ve Kerkük şehirlerinin Türkiye garantörlüğünde ki statüsüne iade edilmesi. Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak’ta ilerleyişiyle başlayan kriz her geçen gün derinleşirken Ankara IŞİD’in elindeki Türk rehinelerin kurtarılması için çaba harcıyor. Bu bağlamda, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun, günü birliğine Irak'ın kuzeyine gitmesi Irak’taki Türkmenlerin Işid ve Peşmerge saldırılarından korunmasını temin etmesi için. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Sinirlioğlu, ziyaret sırasında özellikle insani yardım sevkiyatı konularını ele aldı.

İran basınında yer alan “Erdoğan, ABD’yi uyardı” başlıklı haberlerin arkasındaki neden bu işte. Haberlere göre, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’yı Irak’ta İŞİD’in kontrolü altındaki bölgelere hava saldırısının sonuçları hakkında uyardı. Erdoğan, yaptığı açıklamada, ABD’nin Irak’ta IŞİD teröristlerine karşı olası hava saldırısının sivillere ciddi zarar verebileceğini ileri sürdü. Erdoğan, iddiasını haklı göstermek için de IŞİD’in sivillerin arasına saklandığını, ABD’nin hava saldırısı olursa, çok sayıda sivilin ölümüyle sonuçlanabileceğini ifade etti. Türkiye’nin ABD askeri müdahalesine karşı olduğunu, NATO Genel Sekreteri Rasmussen’de doğruluyor. NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Türkiye'nin Irak'taki gelişmelerle ilgili NATO'dan herhangi bir yardım talebinde bulunmadığını söyledi.

Irak hükümetinin ABD’den hava harekâtı talebinde bulunmasına bölge ülkelerinden ilginç tepkiler geliyor. Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçisi Prens Muhammed bin Navaf el Suud Daily Telegraph'taki makalesinde, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'ne Irak'a karışmamaları tavsiyesinde bulunuyor. Prens Muhammed bin Navaf el Suud, Irak Şam İslam Devleti'nin güçlenmesinden Başbakan Nuri el Maliki'yi sorumlu tutuyor ve şunları yazıyor: "Maliki'nin Sünni protestocu gruplara karşı şiddet ve ölümcül müdahaleyi içeren arsız mezhepçi gündemi Sünni hakkı ötekileştirdi. Irak Hükümeti'nin ABD'den IŞİD'e karşı hava saldırısı talebi Irak halkına ihanettir. Bu talep çılgınlıktır. Korumakla görevli olduğu halkı hiçe saymaktır."

Doğrusu Suudi Arabistan kaynaklı böylesine bir tepki beni şaşırttı. Ama asıl şaşırtan, İran İslam Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı Seyyid Hasan Firuzabadi’nin, Ayetullah Sistani’nin teröristlerle mücadele konusundaki fetvasına işaret ederek, Irak halkının sorunlarını çözebileceğini ve İran’ın bu ülkeye asker göndermeyeceğini belirtmesi.

Ancak Başkan Obama’nın İran’ın Irak’taki pozisyonu ile ilgili beklentileri, İran Genelkurmay Başkanının açıklamalarından daha farklı kulvarda. ABD Başkanı Barack Obama, perşembe günü yaptığı konuşmasında, ABD’nin, Irak’ta giderek kötüleşen duruma çözüm bulmak için İran’la işbirliğine hazır olduğunu ifade ederek, “İran yapıcı bir rol oynayabilir” ifadesini kullanıyor. Bu konuşmadan anlaşılan ABD’nin İran’ı Irak’ta partneri kabul ettiği. İngiltere ve Suudi Arabistan’ın buna bozulduğunu söylenebilir.

Irak birçok ülkenin gözünde bölünmüş durumda. Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev’de, Irak’ın üç parçaya bölündüğünü, bunların Sünni, Şia ve Kürt olduğu görüşünde. Bununla birlikte birleşik Irak devletinin Avrupa ülkelerinin çıkarlarına daha çok hizmet edeceği görüşünde olanlarda var. Bunlardan biri de Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier. Türkiye ziyareti öncesi konuşan Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye’yi ve Irak'ın diğer komşu ülkelerini gerginliğin tırmanmasını engellemeye çağırarak, Irak'taki siyasi elitlerin, tüm bölge ve dinlerin tek bir hükümette temsil edilebilmesini sağlamasını ve bölgenin yönetilemez hale gelmemesini istedi.

Türkiye, Suudi Arabistan ve İran’ın, ırak hükümetinin ABD’den hava harekâtı talebine karşı çıkmaları ve özellikle Başbakan Erdoğan’ın ABD’yi uyarması, bölgenin geleceği açısından mühim bir ikaz. Muhtemelen bunları dikkat alan ABD yönetimin şimdilik hava harekatından vaz geçtiğini açıklaması bu açıdan önemli. ABD Irak halkını bombalamaya uçak değil ama, Irak'a askeri danışmanlar gönderecek. Obama’nın açıklamasında, "Irak'a, sayıları 300'e kadar olmak üzere ilave Amerikalı askeri danışman göndermeye ve Bağdat ile Kuzey Irak'ta ortak operasyon merkezleri oluşturmaya hazırız" deniliyor.

Bağdat’ı bilmem ama Erbil (Hewler) yönetiminin hiçte hazır olduğunu sanmam. Hazır Kerkük ellerine geçmişken Amerika’nın kutup ayısı kılıklı hapishane kaçkını paralı askerlerinin arkasına takılacaklarını ummak, herhalde Amerikan rüyasının bir parçası. Hatırlatmak lazım, bu saatten sonra gökten kasnak yağsa biri Amerika’nın başına geçmeyeceği gibi olmayacak duaya da âmin denmez.

Twitter:@oc320c39

[email protected]