Barış sürecine AB çengeli
13 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-20 11:17:33
Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üyelik serüveni neredeyse bir asıra yaklaşıyor. Avrupa ile ilişkilere, Avrupa’yı yakından tanıyan bazılar çevrelerce Alman ekolünden olmakla itham edilen ve doktorasını Almanya’da tamamlayan merhum Prof Dr Necmettin Erbakan karşı çıkmış Avrupa Birliği’ne ‘Hıristiyan Klubü’ nitelendirmesinde bulunmuştu. Aslında ne kadar haklı olduğu şimdiye kadar yaşanan birçok olayda ortaya çıktı. Avrupa Birliği Türkiye’yi hep İslami kimliği ile değerlendirdiğinden Haçlı Seferlerinden tevarüs ettiği düşmanlığını sergilemekte beis görmedi.
Ak Parti, AB’nin Türkiye’ye rezervli bakış açısını bile bile yön tayininde Batı’yı şaşırtmadı. Rotasını açıkladı, görüşmeleri tıkamadı. Mevzuatını, bürokrasisini AB üyeliğine göre ayarladı, hazırladı. Buna rağmen AB, Türkiye’ye istediği üyeliği vermedi, ayak sürüdü, bin dereden su getirdi, sulu dereye götürdü susuz gönderdi vs vs. Zaman zaman yapılan kamuoyu araştırmalarında halkın AB’ye çokta güvenmediği görüldü. Büyük çoğunluk oyalama taktiklerinden dolayı AB’ye diş biler hale geldi.
Domuzdan post olmaz diyen bu halk, bir şey biliyor da konuşuyor değil mi? Türkiye’nin terör sorununda yakaladığı çözüm şansına Avrupa Birliği’nden bazı ülkelerin hiçte sıcak bakmadığı anlaşılıyor. Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü Başbakan Erdoğan ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi lideri Mesut Barzani Diyarbakır’da bir araya geldiğinde sadece bölge ülkelerinin değil dünyanın gözü Türkiye’ye çevrildi. Toplu açılış töreninde Diyarbakırlılar’a hitap eden Barzani, Türkçe “Yaşasın Türk ve Kürt kardeşliği” dediğinde adeta yer yerinden oynadı. Başbakan Erdoğan da barış ve kardeşliğe vurgu yaptığı konuşmasında Erbil yönetiminden bahsederken ilk kez Kürdistan kelimesini kullandığında iki gönül bir, samanlık seyran oldu.
Bunlar güzel olmasına güzel de bu gelişmelerden rahatsız olanların başında Almanya’nın bulunması düşündürücü. Almanlar Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türkiye arasında Petrol boru hattı anlaşmasından hiçte haz etmediler. Eskisi gibi el altından silah satamayacaklar, ajanları ellerini kollarını sallaya, yardım gönüllüsü pozisyonunda serbestçe dolaşamayacak. Aslan payının kendilerine düşmesini beklediler ama gelinen süreçte avuçlarını yalayınca işi gücü bırakıp Türkiye’nin barış sürecini baltalamaya başladılar. Bunun fikri zeminini oluşturmak için sözde uzmanlarını devreye sokuyorlar. İşte onlardan biri de Prof. Dr. Udo Steinbach.
Almanya’nın Sesi radyosunun Türkçe servisine konuşan bu uzman, Ak Parti’nin çözüme kalıcı gözüyle bakmadığının, seçime kadar çözüm sürecine destek verdiğinin altına çiziyor. Ona göre tüm bunlar bir seçim yatırımı ve seçim yarışı. AKP ve BDP’nin Kürt politikalarını değerlendiren Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach, söz konusu partilerin Kürtlere yönelik siyasi eylemleri için 'seçim yarışı' ifadesini kullanıyor. Seçim yarışının Türkiye'deki tüm siyasi eylemlere yansıdığını belirten Udo Steinbach, Erdoğan’ın Diyarbakır çıkarmasının da ağırlıklı olarak, bölgedeki Kürt oylarını almaya yönelik olduğunu söylüyor. BDP de, Erdoğan'ın bu hamlesine Avrupa'daki PKK yasağını kaldırma girişimiyle karşılık verdi” diyen Prof. Steinbach, iki tarafın da Mart'ta yapılacak belediye seçimlerine hazırlandığını belirtiyor. Çengel atıyorlar vesselam. Umarım, kendi ayaklarına dolanır.
[email protected]
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap