Amerika Irak’ta yandaş arıyor!

Ukrayna krizi patlak verdiğinde çoğu uzman Avrupa Birliği ile Rusya’nın kapışması sandı. Ayıldıklarında Ukrayna’da Rusya ile ABD’nin değil, ABD ile Alman çıkarlarının çatıştığını gördüler. ABD Ukrayna krizini kullanarak, Avrupa Birliği’nin büyümesini ve entegrasyonunu engellemeye çalıştığı gibi, kendi ürettiği kaya gazına pazar olmalarını arzu ediyor. İlk farkına varan Almanya oldu, Amerika’ya Ukrayna krizinde istediği desteği vermedi ve Rusya ile ilişkilerini riske etmedi. Rusya’nın Amerikan politikalarına oyuncağına dönüşen Ukrayna’ya resti çok feci oldu. Borçlarını ödemediği gerekçesiyle Ukrayna’nın doğal gaz musluklarını tamamen kapattı. Şimdi önümüzdeki kış Avrupa’yı enerji krizi bekliyor.

Fransa işi şansa bırakmak niyetinde değil. Bu maksatla Türkiye’nin kapısını aşındırıyor. Fransa’nın başkenti Paris’te ziyarette bulunan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüştü. Azerbaycan haber ajansı APA’nın verdiği habere göre 1 saat süren görüşmede Hollande, Avrupa’nın enerji güvenliği sorununu gündeme getirdi. Taraflar, Azerbaycan gazının Avrupa’ya ihracatında önemli rol oynayacak Trans Anadolu Gaz Boru Hattı (TANAP) projesi hakkında geniş müzakerede bulundular. Almanlar da yeni enerji kaynağı arayışında.

Onlar biraz daha farklı yöntem deniyor. Hollanda ve ABD’yi yanlarına çekerek, Türkiye’yi tehditle sorunu çözmek istiyorlar. Almanya, Hollanda ve ABD'nin, Türkiye’de konuşlu Patriot birliklerini bu yıl içerisinde geri çekmeyi değerlendirdiği belirtiliyor. Alman Der Spiegel dergisinin haberine göre, üç NATO ülkesi, Kahramanmaraş'ta konuşlu bulunan Patriot füze savunma bataryalarını geri çekmeyi değerlendirmeye aldı. Habere göre, üç ülke Suriye'den gelecek tehditlere karşı Türkiye'yi korumak amacıyla başlatılan "Active Fence" misyonunu yılsonunda bitirmeyi değerlendiriyor.

Irak’taki iç savaş petrol üreten ülkelerin işine geliyor. Petrol fiyatlarındaki artışa bakıldığında Türkiye’nin zarar gören ülkelerin başında yer aldığı ortada. Ham petrol fiyatlarının Türkiye’nin hem dışarıdan aldığı ham petrol ve petrol ürünlerini hem de petrol fiyatlarına göre hesaplandığı için ithal edilen doğalgaz ve LNG fiyatlarını etkilemesi kaçınılmaz. Ham petrol varil fiyatlarında 10 dolarlık bir artışın, Türkiye’nin ham petrol ve petrol ürünleri ithalat faturasını yıllık yaklaşık 2 milyar dolar etkileyebileceği gibi buna doğalgaz ve LPG ithalatı da eklendiği zaman bu rakam 3,5-4 milyar dolara çıkabilecek.

Dolayısıyla Türkiye’nin Irak politikası kısa vadeli değil uzun vadeli olmak zorunda. Türkiye becerebildiği kadar Iraklı Sünni ve Şii gruplara eşit mesafeli durmaya çalıştı. Şii lider Mukteda El Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu ile görüştüğü gibi Peşmergelerin lideri Mesut Barzani ile diyalog kapılarını açık tuttu. Saddam’ın mağdur ettiği Türkmen Cephesini destekledi. Türkmenlerin Kürtlerle akrabalık hukuku çerçevesinde birlikte yaşamasını temin etmeye çalıştı. Bunda da başarılı olduğu sanıyorum. Irak Türkmenleri IŞİd terör örgütünün Tuz Hurmato bölgesine saldırısına karşı koymak, IŞİD terör örgütüyle mücadele etmek için Peşmergeyle aynı saflarda.

Sayıları 5 bini bulan silahlı Türkmenler, 24 saat tetikte bekliyor. Türkmen savaşçılar, ordudan ayrılmış subaylardan eğitim alıyor. Türkmenler, ellerindeki hafif silahlarla, IŞİD militanlarına en yakın noktalarda mevzilendi. Peşmergeyle bölge güvenliğini sağlayan gönüllü güçlerin, yemek ihtiyacını Türkmen aşiretleri karşılıyor. Türkmen seferberlik güçleri komutanlarından Garip Tuzhurmatulu’nun açıklamasına göre; ilk günlerde 1000 kişi olan sayıları, sürekli artış kaydederek 5 bine yükselmiş durumda.

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) savaşçıları Irak'ın Suriye ve Ürdün sınır kapılarını ele geçirdi. Irak hükümeti, ülkenin batı sınırlarındaki hâkimiyetini kaybetti. Sınırlar kalbur gibi. Adeta yolgeçen hanı. Kontrol sağlanamadığından, Suudi Arabistan'ın Irak'la ortak sınırlarından binlerce IŞİD taraftarı Irak topraklarına giriş yaptı. Irak es'Sumeriyye televizyonunun bildirdiğine göre, Irak'ın Zigar eyaleti güvenlik komitesi başkanı Cebbar el'Musevi, Irak güvenlik güçlerinin verdiği bilgilere göre, Arabistan sınırlarından en az 3 bin kişinin gelişmiş silah ve teçhizatla Semave ve Nasıriye sahralarından Irak içlerine girdiklerini söyledi.

Bu haberi bütünleyen bir diğer haber ise Irak’ta Türkiye – Katar komplosunun yerine Suud – IŞİD komplosu uygulanmaya başlanması. Son gelişmeler Türkiye’nin ne kadar masum kaldığını gösteriyor. Iraklı Milletvekili Muhammed Sihud, Irak’ta Türkiye – Katar komplosunun yerine Suud – IŞİD komplosu uygulanmaya başladığını belirtiyor. Irak’ta yaşanan olayları değerlendiren Sihud, bugün Irak’ta Suud – IŞİD planının, Türkiye – Katar planının yerine geçtiğini ifade ediyor.

Sihud’a göre; Irak Meclis Başkanı Usame Necifi’nin ülkeden atılması ve bu komplolarda rolünün ifşa edilmesi olacağını kaydetti. Türkiye – Katar planını Kuzey Irak yerel yönetimi uyguladığını belirten Sihud, planın amacının Irak’ı Şii, Sünni ve Kürtler olmak üzere üçe bölmek olduğunu, fakat Suud – IŞİD planının buna müsaade etmediğini ve şimdilik Usame Necifi’yi devre dışı bıraktığını söylüyor. Bunun açıklaması şu; Suudi Arabistan ve partneri İngiltere, Irak’ı eski haline döndürmenin peşinde.

Çünkü Birleşik Krallık çıkarları bunu gerektiriyor. Prens Muhammed bin Navaf el Suud’un, Irak Şam İslam Devleti'nin güçlenmesinden Başbakan Nuri el Maliki'yi sorumlu tutması ve "Maliki'nin Sünni protestocu gruplara karşı şiddet ve ölümcül müdahaleyi içeren arsız mezhepçi gündemi Sünni hakkı ötekileştirdi. Irak Hükümeti'nin ABD'den IŞİD'e karşı hava saldırısı talebi Irak halkına ihanettir. Bu talep çılgınlıktır. Korumakla görevli olduğu halkı hiçe saymaktır.” demesi hiç te boşuna değil. Ne yaptıklarını biliyor bunlar.

Amerika’nın işi gerçekten zor. Hem İran’ın ruhanî lideri Ayetullah Ali Hamaney ABD’nin Irak’a muhtemel bir müdahalede bulunmasına karşı olduklarını açıkladı hem de Irak’taki Şiir gruplar Maliki hükümetinin aksine Amerikan askerlerinin postallarını tekrar Bağdat sokaklarında görmek istemiyor. Amerika’nın Türkiye ve Kürtlerden başka Irak’ta müttefik görebileceği başka güç odağı yok. Financial Times’in, NATO üyesi olan Türkiye'nin, Irak'a olası bir askeri müdahale durumunda potansiyel müttefik olarak görüldüğünü yazması, bu beklentinin deklare edilmesi.

Bir başka Amerikalı, Partiler üstü Politikalar Merkezi Türkiye uzmanlarından John Hannah’da, Ankara’nın Erbil’le yakınlaşmasının Washington’un çıkarlarıyla örtüştüğü görüşünde, ama bunun koordinasyon içinde yapılması gerektiğini savunuyor. Irak'ın işgalinden sonra ülkenin yeniden inşası için görevlendirilen ABD'li General Jay Garner’de benzer görüşlere sahip. Garner yapılması gerekenin Kürtleri silahlandırmak olduğu görüşünde. IŞİD’in arkasında kim var sorusu daha çok sorulur, bu hamur daha çok su kaldırır.

İngiltere’nin Suudi Arabistan’ın arkasında olduğunu bilmek yeterli. Eğer Suudiler kimin arkasında duruyorsa bilin ki İngiltere’de orada duruyordur. Sanıldığı gibi Amerikalıların Suudilerle arası çokta iyi değil. Türkiye’nin de iyi olduğu söylenilemez. Amerika Irak’ta yandaş aramasına arıyor da, bu yandaş Türkiye olur mu? Türkiye bölge ülkesi. Kendi coğrafyasında. Savaşan gruplarla akrabalıkları var, mazisi var. Hem salak mı ki kalksın eline tarihi fırsat geçmişken, Musul ve Kerkük petrollerini emperyalistlere ben yiyemedim buyurun siz yiyin desin?

Twitter:@oc320c39

[email protected]